Türkmen: 28 Şubat mağduriyetlerinin bitmesi için yeni anayasa bir fırsat
Türkiye tarihine "postmodern darbe" olarak geçen, tarih sayfalarında kara bir leke olarak anılan "28 Şubat" süreci, halen mağduriyetleri ve zulümleri ile hafızalardaki tazeliğini koruyor.
28 Şubat sürecinde, halkının yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede, sırf inancından dolayı milyonlarca Müslüman çeşitli şekilde mağduriyetler yaşadı.
Müslümanlara yönelik adeta cadı avının başlatıldığı süreçte; başörtülü öğrenciler okullardan atıldı, namaz kılan veya eşi örtülü olduğundan dolayı binlerce asker ordudan ihraç edildi. Batı Çalışma Grubu (BÇG) denilen karanlık yapı, camiye giden, sakal bırakan, gümüş yüzük takan, namaz kılan yüzbinlerce insanı fişleyerek mağdur etti. Sırf camide Kur'an dersi verdiğinden dolayı binlerce Müslüman, korkunç işkencelerden geçirildi ve hazırlanan komplolarla cezaevine atıldı.
28 Şubat sürecinde yaşanan mağduriyetlerle ilgili 28 Şubat süreci tanıklarından Memur-Sen ve Bem-Bir-Sen Eski Şanlıurfa İl Başkanı Ali Ferhat Türkmen, İLKHA'ya konuştu.
"28 Şubat sürecinde Müslümanların kıskaca alındı"
Abdulhamit Han döneminden günümüze darbe geleneğinin devam ettiğini belirten Türkmen, "28 Şubat süreci, bu ülkenin geçmişine ve geleceğine ipotek koymak isteyenlerin yapmak istedikleri en büyük darbedir. Adı üzerinde 'Postmodern' bir darbe… Osmanlı döneminde yapılan darbeler, Abdülhamit Han'a yapılan darbeler, 60 darbesi, 74 darbesi gibi darbeler oldu. 28 Şubat, diğer darbelerden farklı bir şekilde üzerine yoğunlaşılan, baskıların ve zulümlerin olduğu, Batı Çalışma Grubu (BÇG) ortaya çıkmasıyla, Müslümanların kıskaç altına alındığı bir darbe girişimiydi. Bu darbenin etkisi 'bin yıl sürecek' denildi. Allah'a çok şükür etkisi bin yıl sürmedi. O süreçten bugüne geldiğimiz zaman, o günler için özlem içerisine girdik; çünkü o zamanki İslami şuurumuzu, idealistliğimizi ve mücadele ruhumuzu bugün tekrar aramaya başladık." ifadelerini kullandı.
"Başörtülü kızlarımız üniversiteye giremedi"
28 Şubat sürecinde İslami kimliğinden dolayı İslami şahsiyetlerin yaşadığı mağduriyetlere değinen Türkmen, "28 Şubat sürecindeki insanlar neler yaşamadı ki? Başörtülü anneler, kendi çocuklarının yemin merasimi alınmadı, başörtülü kızlarımızın üniversiteye giremedi, başörtülü öğrenciler okula girmek için peruk takmak zorunda kaldı. Yine başörtülü kızlarımız, öğretmenlerimiz, hemşerilerimiz ve memurlarımız işten atıldı. Bu sürecin sonunda Allah'a çok şükür Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lider geldi. 'Bin yıl sürecek' denilen süreç, 15-16 yılda bitti." şeklinde konuştu.
"28 Şubat sürecindeki mağduriyetler bitmedi"
28 Şubat sürecinde yaşanan mağduriyetlerin giderileceğinin söylenmesine rağmen herhangi bir adım atılmadığını vurgulayan Türkmen, "Bugün gelinen noktada halen 28 Şubat sürecinde yaşanan mağduriyetler devam ediyor. Bu mağduriyetleri zaman zaman kamuoyunda dile getirdiğimiz ve 20-25 yıldır bunu konuştuğumuz halde maalesef mağduriyetler halen devam ediyor. 15 Temmuz sürecinde Sayın Cumhurbaşkanımız, 'Askeri ve vesayet altındaki yargının mahkûm ettiği, 10-15 yıldır cezaevinde olan insanlarımız var. Bu insanların mağduriyetlerin giderilmesi için bu bir fırsattır.' demişti. Maalesef bu açıklama sözde kaldı. Bu konuda herhangi bir şekilde bir düzeltme yapılmadı. O insanlar, hala içerde ve birçoğu can verdi. Evladını, annesini ve babasını kaybedenler oldu. Kendini kaybedenler de vardı. Vefat edenleri rahmetle ve saygıyla anıyorum." diye konuştu.
"Darbeleri önleyici yeni bir anayasa şart"
28 Şubat sürecinde yaşanılan karanlık günlerin tekrar yaşanmaması gerektiğini ifade eden Türkmen, "28 Şubat mağdurlarının mağduriyetleri halen devam etmektedir. 28 Şubat süreci ile ilgili bir gündem var. Sayın Cumhurbaşkanımız, geçenlerde yeni bir anayasadan bahsetti. Bu anayasada, darbelerin olmaması için darbeleri önleyici bir düzenlemenin yapılacağından bahsetti. Herkes için adalet, eşitlik, fikir ve inanç hürriyeti kesinlikle ve kesinlikle anayasada teminat altına alınması gerekir. Türkiye'nin inşallah daha güzel ve müreffeh bir geleceğe hazırlanması noktasında iyi bir anayasa olacağını umut ediyoruz. İnşallah da öyle olur. 28 Şubat sürecinde yaşadığımız karanlık günlerin tekrar yaşanmamasını istiyoruz. Bunu da güzel bir anayasa hazırlığıyla olacağı düşüncesi içerisindeyiz." dedi.
"28 Şubat sürecinde hakkımda 15-16 dava açıldı"
28 Şubat sürecinde, Bem-Bir-Sen ve Memur-Sen'in Şanlıurfa il başkanı olduğunu belirten Türkmen, "28 Şubat sürecinde sendika olarak sendikacılıktan çok 28 Şubat'a odaklandık. Diğer STK'larla ve bu işi kendine dert edinenlerle birlikte olduk. Bizimle beraber yürürken vefat eden insanlarımız oldu. Onları rahmetle ve saygıyla anıyorum. 28 Şubat sürecinde neler yaşamadık ki? 2 yıl önce avukatım Şeyhmus Ülek, yaptığı bir konuşmada, 22 panel ve basın açıklamasından dolayı mahkemelik olduğunu söylemişti. Bunların en az 15-16'sında ben de vardım. Ağır Ceza Mahkemesinde 'TBMM'yi ve Türk Silahlı Kuvvetlerini tahkir ve tezyif etmekten' yargılandım. Suçumuz, 'Başörtülülerin özgürlüklerini yaşamalarını istemek ve ordunun bu baskısı bizleri üzüyor' demekti. Bunları söylemem Türk Silahlı Kuvvetlerini 'tahkir ve tezyif etmek' oluyormuş. 8 yıllık eğitim ile ilgili alınan kararlara eleştirilerimiz olmuştu. Bunu da 'Meclisi tahkir ve tezyif etme' suçu kapsamına aldılar." şeklinde konuştu.
"Şanlıurfa'da 28 Şubat sürecinde işten atılan binbaşı 7. kattan atlayarak vefat etti"
28 Şubat süreci ile ilgili unutamadığı bir anısından bahseden Türkmen, "28 Şubat sürecinde unutamadığım bir 'karanlık' anım var. Türk Silahlı Kuvvetlerinden yaş kararlarıyla atılan Binbaşı Muttalip vardı. Bu insan Şanlıurfa Belediyesi tarafından mağduriyetinin giderilmesi için işe alınmıştı. Daha sonra yayınlanan genelgede, 'Yaş kararlarıyla ordudan atılan kişiler, hiçbir kurumda çalıştırılamaz' denildi. O İnsan evli ve çocuklu halde beş parasız kaldı, ordudan atıldı ve işinden oldu. Özel şirketler dahi bu tür insanları istihdam etmekten çekinir hale geldiler; çünkü fişlenmemek ve yeşil sermaye denilmesinden korkuyorlardı. O insan öğretmenevinin 7'nci katından kendini aşağı atlayarak vefat etti. O insanın vebali, kıyamete kadar onu o hale düşürenlerin boynunadır." ifadelerini kullandı.
"28 Şubat mağdurları serbest bırakılsın"
28 Şubat mağdurlarının mağduriyetlerinin sonlandırılması için yeni anayasanın bir fırsat olduğuna dikkat çeken Türkmen, "Allah, Recep Tayyip Erdoğan'dan razı olsun. Çok güzel şeyler yaptı. Bugün artık başörtülü pilotlarımız, savcılarımız ve hâkimlerimiz var. O günleri yaşadık da ben şunu anlamakta çok zorlanıyorum. 28 Şubat'tan dolayı içeride bulunan kardeşlerimize neden bir girişimde bulunmuyor ve neden mağduriyetleri giderilmiyor? Eğer anayasa değişikliğine gidilecekse bu bizim için bir fırsattır. İnşallah iyi olacak, umutluyuz. Anayasa değişikliği için kortej oluşturmak gerekir. Kamuoyunda özellikle duyarlı insanlarımızın bu anayasa değişikliğinde birlik ve beraberlik içerisinde devlete çok büyük bir destek vermeleri gerekir. Sosyal medyayla ve STK'larla gündem oluşturarak yapmalıyız. Herhangi bir destek olmadan olmaz." dedi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.