UMHD Başkan Yardımcısı Kurt: Bazı belediyeler göçmen karşıtlığı üzerinden popülizm yapıyorlar
Belediyelerin muhacirlere yönelik hukuksuz kararlarına bir yenisi daha eklendi.
Denizli’nin Sarayköy İlçesi Belediye meclis toplantısında alınan "yabancı çiftlerden alınacak nikah akdi ücretinin 100 kat artırılarak 30 bin lira (KDV hariç) olarak değiştirilmesi" kararı, tepki topladı.
Uluslararası Mülteci Hakları Derneği (UMHD), söz konusu kararın iptali için idare mahkemesinde dava açtı.
UMHD’den yapılan açıklamada, “Daha önce Bolu ve Afyonkarahisar Belediyelerine karşı açtığımız davalar sonucu benzer belediye meclis kararlarının iptaline karar verildiğini, zulme ve ayrımcılığa maruz kalan muhacirlerin haklarını hukuk önünde savunmaya devam edeceğimizi hatırlatıyoruz.” ifadelerine yer verildi.
Uluslararası Mülteci Hakları Derneği (UMHD) Başkan Yardımcısı Süleyman Kurt, söz konusu ırkçı kararla ilgili İLKHA muhabirine konuştu.
“Yabancıların nikah işlemlerinin 30 bin lira ile ücretlendirilmesi üzerine bir karar çıktı”
Denizli Sarayköy Belediyesi'nin ırkçı uygulaması ile ilgili de dava sürecini başlattıklarını belirten Kurt, “Konu iki etaptan oluşuyor; birincisi nikah ücretlerine fahiş bir zam yapılmasına ilişkin bir karar alındı ve yabancıların nikah işlemlerinin 30 bin lira ile ücretlendirilmesi üzerine bir karar çıktı. Biz dernek olarak daha önce Bolu ve Afyonkarahisar Belediyeleri’nin benzer uygulamalarına ilişkin davalar açtık. Afyonkarahisar'da yürütmeyi durdurma kararını aldık. Bolu'da ilk önce yürütmeyi durdurma aldık daha sonra süreç, kararın iptali şeklinde sonuçlandı. Bizim planladığımız şekilde sonuçlandı; bunun da öyle olacağını düşünüyoruz.” dedi.
“Kasıtlı ve provokatif amaçlı yapıldığını değerlendiriyoruz”
Söz konusu uygulamanın teknik olarak uygulanamayacağını ve gerçekçi olmadığını ifade eden Kurt, “Uygulayıcılar da bunun farkındalar, biliyorlar. Sonuçta bu uygulamayı yapmak isteyenler; kamuyu, hukuku bilen insanlar. Kasıtlı ve provokatif amaçlı yapıldığını değerlendiriyoruz. Neden uygulanamaz? Çünkü anayasanın eşitlik ilkesine aykırı yani siz herhangi bir vatandaştan on birim ücret alırken diğerinden otuz birim ücret alamazsınız. Bu durum eşitlik ilkesine aykırı. Ayrımcılık ikisine de aykırıdır; ayrımcılık ilkesiyle ilgili de siz herhangi bir Türk vatandaşına sağladığınız hizmeti yabancı olduğu için başka bir milletin vatandaşına farklı şartlarda sağlayamazsınız. Zaten bu kapsamda sürdürülebilir olmayan, teknik olarak da mümkün olmayan bir uygulama. Hangi başvuruyu neye göre değerlendireceksiniz? İsimlerine mi bakacaksınız? Peki ailenin birisi Suriyeli, birisi Türk'se bu sefer nasıl olacak? Eşi Filistinli kendisi Türkçe Türk ücreti mi ödeyecek? Yabancı ücreti mi ödeyecek? Evlenecek olan şahıslardan birisi Türk biri Filistinli ise hangisine göre işlem yapacak? O zaman ikisinin ortalamasından 15 bin lira mı yazacak? Böyle saçma ve uygulanamaz bir muamele söz konusu.” şeklinde konuştu.
“Bu tür kararlara yönelik tavrımız devam edecek”
Bahse konu uygulamanın alındığı meclis kararına olumlu yanıt veren belediye meclis üyelerinin bir kısmı CHP'li bir kısmının da AK Partili olduğunu hatırlatan Kurt, “Bu ayıp hem CHP'li meclis üyelerinin hem de AK Partili belediye meclis üyelerinin ayıbıdır. Burada özellikle belirtmek istiyorum; herhangi bir siyasi parti veya belediyeyi idare eden siyasi partiyle ilgili bir yaklaşımımız yok. Eğer bir konu yanlışsa bunu AK Parti belediyesi de yapıyorsa gerekli aksiyonu alıyoruz veya herhangi bir belediye de olursa aynı aksiyonu alıyoruz; almaya da devam edeceğiz.” diye belirtti.
“Sanal bir mülteci ve göçmen karşıtlığı imajı oluşturuldu”
Irkçı uygulamaların sebepleri hakkında konuşan Kurt, “Bunun altında yatan sebep çok basit ve net aslında; toplumda sanal bir mülteci ve göçmen karşıtlığı imajı oluşturuldu ve belediyeler bu popüler gündemden kendilerine pay devşirmek istiyorlar. Seçim sürecinde bir takım ayrımcı ve ırkçı seçmenlerini vaat ettikleri faaliyetleri gerçekleştirmek istiyorlar. Uygulanamaz olduğunu bildikleri halde bunun en azından biz bir aksiyonunu alalım sonra devlet bunu iptal etsin ama bak biz yaptık diyelim çünkü karşıt fikrin her zaman bir algısı vardır. Özellikle Türkiye gibi sosyolojilerde çok fazla göçmen bulunduran bu Avrupa için de Amerika için de geçerli aslına bakarsanız; çok fazla göçmen burunduran sosyolojilerde göçmen karşıtlığının sınırlı da olsa agresif bir alıcısı var. Dolayısıyla bu işin gerçekleşmeyeceğini bildikleri halde bu seçmen kitlesine yapılan popüler hareketlerdir. Olabilir bütün belediyeler aynı aksiyonları alabilirler; bizim hukuk kurulumuz da insan kaynağımız da bunun için yeterli, gönüllü avukatlarımız da yeterlidir. Biz usanmadan, yorulmadan, bıkmadan bu haksız ve hukuksuz, usulsüz işlemlerin karşında durmaya ve aksiyon almaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.