"Ümmetin kurtuluşu birlikte hareket etmekle mümkündür"
Mardin'de "Süleyman Mabedi'nden Mescid-i Aksa'ya Kudüs" konulu konferansta yapılan konuşmalarda, İslam ümmetinin huzuru ve kurtuluşunun birlikte hareket etmekle mümkün olabileceğine dikkat çekildi.
Üniversitenin rektörlük binasındaki Vali Kılıçlar Salonu'nda yapılan konferansa üniversite öğrencilerinin yanı sıra vatandaşlar da yoğun ilgi gösterdi.
Konferans, saat: 19.00'da Yasin Özdemir'in Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı, sinevizyon gösterimiyle devam etti. Konferansta Kudüs ve Mescid-i Aksa ile ilgili bestelenen ilahi ve ezgiler seslendirildi.
Ahmet Doğu'nun sunuculuğunu yaptığı konferansın açılış konuşmasını Mardin Artuklu Üniversitesi Genç Düşünce Topluluğu adına Vedat Dal yaptı.
Emperyalist ve sömürgeci ABD'nin büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıyarak Kudüs'ü işgalcilerin sözden "başkenti" olarak tanıması yönündeki kaos planına tepki gösteren Dal, tüm İslam âlemi ve dünya ülkeleri tarafından büyük tepki çeken kararı Artuklu Genç Düşünce Topluluğu olarak 'yok' saydıklarını belirtti.
"Bizler bırakın Kudüs'ü, Telaviv'i bile israilin başkenti olarak tanımıyoruz." diyen Dal, şu anki toprakların, Filistinlilerden gasp edilmiş topraklar olduğunu belirtti.
"Kudüs, Müslümanlar için varoluş nedeni ve medeniyet kodlarının ifadesidir"
Kudüs'ün önemine değinen Dal, şunları söyledi: "Kudüs, Müslümanlar için en kutsal şehirlerden bir tanesidir; Kudüs en başta Müslümanların ilk kıblesi ve harem mescitlerin üçüncüsü olan Mescidi Aksa'yı bağrında barındırdığından dolayı İslam'da ayrı bir yere ve öneme sahiptir. Kudüs, son Peygamber'in risaleti sırasında ilk kıble olarak seçilmesiyle Müslümanlar için varoluş nedeni ve Müslümanların medeniyet kodlarının ifadesidir. Siyonistler, ilk kıblemiz olan Kudüs'ü ve Filistin'i 1948 yılından beri yüzlerce yıllık 'Büyük İsrail Projesi'ni gerçekleştirmek amacıyla işgal etme yoluna girmiştir. İslam'ın ilk kıblesinde Ezan-ı Muhammedi'nin yasaklanması, son olarak da Kudüs'ün işgalci siyonistlerin başkenti olarak ilan edilmesinin bir Müslüman için onur meselesi olduğunu hatırlatıyoruz."
"Ümmetin kurtuluşu birlikte hareket etmekle mümkündür"
Bir asırdır devam eden esarette Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın nice katliamlara ve zulümlere şahitlik ettiğini dile getiren Dal, "Yüz yıldır İngiliz belası ve 70 yıldır terör şebekesi israilin işgali altında bulunan Mescid-i Aksa'nın yok edilmesi için altı oyuldu, ezanları susturuldu, cumaları engellendi ve avlusunda nice canlar kurban verildi. Ne yazık ki İslam Ümmeti şu ana kadar yaşatılan bunca zulme karşı fazla bir varlık gösteremedi. Bu hal Siyonizm'i daha güçlü, daha zalim ve cüretkâr kıldı. Bugün başta Kudüs'ümüz ve Filistin olmak üzere; Suriye'de, Mısır'da, Irak'ta Yemen'de, Myanmar'da zalimlere karşı İslami kimlikleriyle onurla mücadele eden Müslüman kardeşlerimize direnişlerinde yalnız olmadıklarını hatırlatmak ve 'Müslümanlar ancak kardeştirler' ayetini ete kemiğe büründürmek için varız. Bütün dünya Müslümanları şunu artık anlamalıdır ki İslam ümmetinin huzuru ve kurtuluşu ancak birlikte hareket etmeleriyle mümkün olacaktır. Zaman, Ümmetin dünyanın her tarafında çektiği çile ve ıstıraba 'artık yeter' demek için haykırma zamanı. Zaman, haçlı ve siyonist zihniyetinin dünyayı şekillendirmesine 'hayır' deme zamanı. Zaman, Amerika ve işbirlikçilerine mecbur ve mahkûm olmadığımıza inanma zamanıdır." dedi.
"İslam ümmeti uyanmış ve ayağa kalkmak üzeredir"
Bir buçuk milyardan fazla İslam ümmetinin derin uykudan uyanarak ayağa kalkmak üzere olduğunu vurgulayan Dal, son olarak şunları söyledi: "Evanjelist ve siyonistler kalkışmış oldukları bu cüretkâr tavırlarla adeta kendi ayaklarına kurşun sıkmışlardır. Öyle inanıyoruz ki; bu küstah tavırlar karşısında, yüzyıllardır derin bir uykuya dalmış olan bir buçuk milyarı aşkın İslam ümmeti derin uykusundan uyanmış ve Allah'ın izniyle ayağa kalkmak üzeredir. Bu kararın İslam ümmetinin vahdetine vesile olmasını ve tüm Müslümanların Kudüs meselesi üzerinde, tevhid ekseninde birleşmesini yüce Allah'tan niyaz ediyoruz. Gayret bizden muvaffakiyet Allah'tandır."
Açılış konuşmasının akabinde tekrar seslendirilen ilahi ve ezgilerin ardından Eğitimci-Yazar Abdulkadir Turan'ın konuşmasıyla devam etti.
Program, Muhammed Ata Demirel'in yaptığı dua ile sona erdi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.