Uzmanlar YKS için uyardı: Düzeninizi asla bozmayın
Hafta sonu yapılacak olan YKS'ye girecek olan öğrenci ve ailelere uzmanlardan önemli uyarılar yapıldı.
Bu sene ilk defa uygulanacak olan sınavla ilgili önemli değerlendirmelerde bulunan uzmanlar, ailelerin ve çocukların stres yapmadan gündelik hayatlarında ne şekilde davranıyorlarsa, sınav günü de aynı şekilde davranarak düzenlerini bozmadan sınava katılmaları gerektiğini belirttiler.
Özel bir okulda yönetici olarak çalışan Rehberlik Uzmanı Mahmut Tatar, bu yıl ilk defa uygulanacak olan YKS sistemi hakkında öğrenci ve ailelere önemli tavsiyelerde bulundu.
Bu sene ilk defa uygulanacak olan sistemin TYT ve AYT olarak ikiye ayrıldığını ve önceki yıllarla karşılaştırıldığında sınavın uygulanışı, tarihi, sınavda çıkan soru sayısı, müfredat farklı olduğunu ama işin özü itibarıyla önceki yıllara göre aslında yine bilginin ve zamanın ölçüldüğü bir sınav sistemi olarak değerlendirdiklerini söyleyen Tatar “Aslında belki de en önemli şeyin şu olduğunu söyleyebiliriz. Önceki senelerde sınav YGS ve LYS ismi ile yapılıyordu ve sınavlardan biri mart, diğeri haziran ayında yapılıyordu. Bu yıl sınavın her iki aşaması da aynı tarihte yapılıyor. Tabi bunun öğrenciye getirdiği olumlu bir olumsuz bazı yetkileri var.” dedi.
"Sistemin sürekli değişmesi öğrencileri olumsuz etkiliyor"
“Değişen sınav sisteminde öğrenci üzerindeki en önemli etkisi psikolojik olarak etkilemesi ve velileri yormasıdır” diyen Tatar “Aslında bilgilerin çoğu değişmiyor bilgiler aynı ama sınav sisteminin değişmesi öğrenci ve veliler üzerinde olumsuz etkileri olabiliyor. Bunun en önemli etkisi insanda psikolojik olarak sınavı güven duymaması, sınav yapan kurumlara güven duymaması gibi olumsuz şeylerin olduğunu söyleyebiliriz. Sisteminin sürekli değişmesi ilgili şöyle bir sıkıntımız oluyor. Müfredatın belli olmaması öğrencilerin neye çalışıp çalışmaması gerektiği ile ilgili bilgi sahibi olmaması olumsuz etkileri oluyor” şeklinde konuştu.
"Bu sınav milyonlarca kişiyi etkiliyor"
Sınavın milyonlarca kişiyi etkilediğini hatırlatan Tatar konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Bu işe nasıl baktığınız çok önemli eğer aile gözüyle bakarsanız 2 milyon kişinin anne babası ile beraber 4 milyon kişi eder. Yani dolaylı olarak 4 milyon kişiyi etkileyen bir sınav. Bu anlamda ailelerin kendilerini ve sınava bakış açıları çok önemli. Meseleyi ölüm kalım haline getirmemeleri gerekiyor. Hiçbir şey insan sağlığından önemli değildir. Geçen yıllara bakıldığında bu sınav sebebiyle çok ciddi psikolojik sorunların yaşandığını hatta intihar vakaları bile yaşandığını görmüştük. Bu açıdan ailelerin çocuklarına değer vermesi onlara hissettirmesi gerekiyor. Sınavı kazanmaları ya da kazanmamaları başarı elde edip etmemeleri bu konuda kesinlikle bir ölçüt olmamalı”
"Ailelere önemli roller düşüyor"
Sınav öncesinde esnasında da öğrencileri hem aileler önemli roller düştüğünü söyleyen Tatar, “Bizim buradan çok net bir şekilde vermek istediğimiz bir mesaj var. Hem ailelerin hem öğrencilerin bir sene boyunca sınava nasıl hazırlandılarsa, gündelik hayatlarının nasıl geçirdilerse aynı şekilde düzenlerini hiç bozmadan devam etmeleri lazım. Yani uyku düzeni, kahvaltı düzeni, yemek düzeni bu anlamda yaptığı bütün faaliyetleri hiç değiştirmeden normal zamanlardaki gibi davranması lazım. Yoksa sınav öncesi gece 12’de yatıyorsa sınav günü de 9’da yatayım belki daha fazla dinlenirim düşüncesi olabilir. Bu seferde kişi uyuyamadı için strese girer ve sabaha dinlememiş bir şekilde kalkar.” dedi.
"Deneme sınavına girer gibi sınava katılmalı"
Sınav esnasında öğrencilerin dikkat etmesi gereken konularda hatırlatmada bulunan Tatar, “Öğrenci sabah kalktığında, sanki her zamanki gibi normal bir deneme sınavına gidiyormuş gibi gitmesi ve sınava gereğinden fazla anlam yüklememesi gerekiyor. Sonuçta bütün kurallar aynı, değişen hiçbir şey yok. Stres yapmadan soğukkanlı bir şekilde sınava girmeleri gerekiyor. Sınava giderken nüfus cüzdanlarını ve sınav giriş belgelerini de kesinlikle yanlarına alsınlar. Sınav esnasında da öğrencilere en büyük tavsiyemiz kesinlikle bildiği sorulardan başlasınlar.” diye konuştu.
Tatar uyarılarına şu şekilde devam etti:
“Sınavda sadece bilgimizi ölçmüyorlar. Bu sınavda zamanı nasıl kullandığımıza da bakıyorlar. Dolayısıyla kesinlikle bir soruya uzun uzun takılmadan bu soruyu çözebiliyorlarsa çözsünler, çözemiyorlarsa bıraksınlar ve sınav sonunda tekrar geri dönüp çözmeye çalışsınlar. Bu onlara sınav sonunda çok şey kazandırır.”
Sınav esnasında zamanın iyi değerlendirilmesi gerektiğine de dikkat çeken Tatar, “Sınavda TYT bazında konuşacaksak 135 dakikalık bir zaman dilimi var. Sınav boyunca kişinin boynunun yerde olması ve sürekli bir işle uğraşması doğru bir şey değil. Sonuçta bu da bir iştir. Bu işte dinlenme ihtiyacı hissedecekler. Dinlenme ihtiyacını karşılamak için de şunu öneriyoruz. Kodlama yaparken on soru çözüp onları kodlasınlar. Bu arada dinlenmiş olurlar. Eğer bunu uygularlarsa, bu sınav sonunda da kendilerine artı olarak bir şey daha kazandıracaktır. Çok karşılaşmış olduğumuz kaydırma problemini ve sınav sonunda toptan işaretleyeceği zaman, zamanın yetmemesi gibi bir sorunla da karşılaşmamış olacaklar” (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.