Vakıf, Ulema ve STK'lardan ortak Kudüs açıklaması: Kudüs davası ümmetin onur ve özgürlük davasıdır

Peygamber Sevdalıları Vakfı, İTTİHADUL ULEMA, Selahaddin-i Eyyubi Enstitüsü ve Özgür Kudüs Platformu tarafından her yıl receb ayının son cuma günü başlayan "Dünya Kudüs Haftası" dolayısıyla ortak yazılı bir açıklama yapıldı.

Kudüs davasının en başta bir inanç, insanlık meselesi olduğuna vurgu yapılan açıklamada, on yıllardır Kudüs'te, Gazze'de yapılan vahşete sessiz kalmanın ancak insanlıktan nasibi olmayanların işi olabildiği belirtildi.

Kudüs davasının her geçen gün ümmet evlatlarının yüreğinde büyük bir sevdaya dönüştüğüne, milyonlarca Müslümanın kalbinin Kudüs aşkıyla çarptığına dikkat çekilen açıklamada, Kudüs davasının ümmeti birleştirdiği, ümmetin onur ve özgürlük davası olmayı sürdürdüğü ifade edildi.

Açıklamada, Kudüs davası bilinciyle donanan ümmetin er ya da geç hep birlikte Kudüs'e yürüyüp Mescid-i Aksa'yı özgürlüğüne kavuşturacağı belirtildi.

Peygamber Sevdalıları Vakfı, İTTİHADUL ULEMA, Selahaddin-i Eyyubi Enstitüsü ve Özgür Kudüs Platformu'nun Kudüs ile ilgili açıklamasının tam metni şöyle:

Bismillahirrahmanirrahim

Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa’nın Rabbi olan Yüce Allah’a (celle celaluhu) hamd-u senalar olsun. Mekke’den Kudüs’e ve oradan da Miraca çıkan Efendimiz Hz. Muhammed’e (sallallahu aleyhi vesellem) salat ve selam; ehline, ashabına ve Aksa Tufanı’nın tüm yiğitlerine de selam olsun.          

'Bir gece, kendisine bazı ayetlerimizi gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) Mescid-i Harâm’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah, noksan sıfatlardan münezzehtir. O, her şeyi hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.' (İsra-1)

'(İbadet ve ziyaret amacıyla) Yolculuk, ancak şu üç mescide yapılır: Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevî ve Mescid-i Aksâ.' (Buhari, Mescidü Mekke 1, 6)

"Yürekleri mazlumlar için atan halkların iman ile buluşması uzak değildir"

Ayet ve hadislerden de anlaşıldığı gibi, Mescid-i Aksa ve Kudüs, kutsiyetini bizzat Allah (celle celaluhu) ve Efendimiz’den (sallallahu aleyhi vesellem) almaktadır. Kudüs davası, en başta bir inanç meselesidir ve ona bigâne kalmak, kesinlikle iman ve itikadın zafiyetinin göstergesidir. Öte yandan Kudüs, bir insanlık meselesidir, zira yüzyıldan uzun bir süredir var olan ve özellikle de Aksa Tufanı sonrasında vahşice işlenen katliamlar karşısında sessiz ve ilgisiz kalmak, ancak ve ancak insanlıktan nasibi olmayan insan görünümlü yaratıkların işi olabilir.

Siyonist terör çetesi tarafından gerçekleştirilen son vahşetler, bizim bildiğimiz ama dünyanın henüz anlamadığı bir gerçeği hakkıyla gösterdi. Bu hakikat, karşımızdaki işgalcilerin insan suretine girmiş canavar ruhlu vahşi bir topluluk olduğuydu. Dünya halklarının bu barbarlara insanlık namına gösterdikleri tepkiler, Müslüman olmayanların bile cehennemin lüzumsuz olmadığını anlamaları ve bunu ifade etmeleri, bunun en güzel ispatı oldu. Yaşanan tüm acılara rağmen bütün kıtalardan yükselen halkların sesi, gelecek adına inşallah güzel gelişmelere vesile olacaktır. Rabbimizden niyazımız, Gazze’de İslam’ı hakkıyla temsil edip ümmeti yücelten, ölseler bile kazanan bu iman ehli yiğitlerin bereketli kanlarıyla nice imandan yoksun yüreklerin iman ile buluşmasıdır. İnanıyoruz ki yürekleri bu mahrum ve mazlumlar için atan halkların iman ile buluşması uzak değildir.

Aksa ümmetin tufanı

Ümmetin izzet ve özgürlük davası, ümmetin uyanış ve diriliş davası olan Kudüs davası; her geçen gün ümmet evlatlarının yüreğinde büyük bir sevdaya dönüşmektedir. Dünyanın dört bir tarafında yaşayan milyonlarca Müslümanın kalbi Kudüs aşkıyla çarpmaktadır.

Kudüs davası, ümmeti birleştiriyor. Ümmeti kendine getiriyor. Kudüs davası, ümmetin onur ve özgürlük davası olmayı sürdürüyor. Ümmetin evlatları Kudüs’ü ve ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı özgürlüğüne kavuşturacakları günün özlemiyle kavruluyor. Kudüs davası bilinciyle donanan ümmet, er ya da geç hep birlikte Kudüs’e yürüyecek ve Müslümanların ilk kıblesi, çevresi Allah (celle celâluhu) tarafından mübarek kılınmış Mescid-i Aksa’yı özgürlüğüne kavuşturacaktır biiznillah.

"Kudüs'ün esaretten kurtarılması için ayağa kalkma zamanı"

Ey yiğit, gayretli, izzet sahibi Müslümanlar!

İslam ümmetinin gözleri sizlerde. Artık harekete geçme zamanı…

Ümmetin ayaklar altına alınan onur ve izzetini kurtarmak, özgürlük ve adalet bayrağını dalgalandırmak için, eski şerefli günlere kavuşmak için direnişi ve uyanışı kuşanmak zamanı…

İslam dünyasının diğer gayretli Müslümanları ile birlikte gözyaşları içinde yolunuzu gözleyen mahzun ve mazlum Kudüs’ün esaretten kurtarılması için ayağa kalkın artık.

"Batılı şeytani güçler, yok olmanı engelleyemeyecektir"

Ey siyonist rejimin zalimleri!

Son yıllarda artan azgınlık ve vahşet dolu davranışlarının, sınır tanımayan küstahlık ve saldırganlığının çaresizlik ve korkudan olduğunu biliyoruz.

Evet, kork! Hiçbir güç, hiçbir şey seni İslam ümmetinin elleriyle yok olmaktan kurtaramayacaktır. Ne etrafına ördüğün duvarlar ne satın aldığın rejimler ve ne de sırtını dayadığın Batılı şeytani güçler, senin yok olmanı engelleyemeyecektir!

"İslam düşmanı zalimlerle birlikte olmayın"

Ey Müslüman ülkelerin yöneticileri!

Halkınızın sesine, taleplerine kulak verin! Halkınızla birlikte hareket edin! İslam düşmanı zalimlerle birlikte olmayın. Sizin geleceğiniz; yok olmanın eşiğine gelmiş ve bu yüzden her türlü çılgınlığı yaparak ayakta durmaya çalışan siyonist çeteye sığınmak, onunla normalleşmek, ona bel bağlamak değildir. Bu çürük ipe sarılırsanız, siz de siyonistlerle birlikte yokluk çukuruna yuvarlanmaktan kurtulamazsınız. İzzet, onur, kalkınma, meşruiyet, özgür ve adil bir yönetim istiyorsanız İslam’ın ve İslam ümmetinin düşmanlarıyla iş birliği yapmaktan vazgeçin.

"Bu hafta Kudüs davasına has kılınmıştır"

Her yıl İslam dünyası ile birlikte Recep ayının son haftasını Dünya Kudüs Haftası olarak idrak etmekteyiz. Bu haftada yaşanan tarihi olaylardan ve Kudüs’le ilgili önemli gecelerden ötürü bu hafta, Kudüs davasına has kılınmıştır. Her şeyden önce bu haftada İsrâ ve Mirac Gecesi bulunmaktadır. Bilindiği gibi bu gecede Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem), Yüce Allah’ın emriyle önce Kudüs’teki, Mescid-i Aksa’ya gitmiş, sonra da göklere yükselmiştir. Yine Hicri 583 yılının Miraç gününde Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi komutasındaki İslam Ordusu, Hıttin muharebesinde Haçlılara galip gelerek ilk kıblemiz Mescid-i Aksâ’yı özgürlüğüne kavuşturmuştur.

"Gayemiz bu kutsal davayı sahiplenerek izzete ulaşmak ve ulaştırmaktır"

Bu vesileyle, Mirac’ın yaşandığı Recep ayının son haftası olarak idrak edilen Dünya Kudüs Haftası kapsamında Kudüs davasını dünyaya haykıracağız. Gayemiz bu kutsal davayı sahiplenerek izzete ulaşmak ve ulaştırmaktır. Bu barbar saldırılar bitene ve Kudüs özgür olana dek de sesimiz Kudüs, nefesimiz Kudüs olacaktır. İzzet ve değer sahibi olmak isteyen tüm halkımızı da maddi destek ve boykotla tarafını seçmeye ve Miraç mekânı olarak Kudüs ile yücelmeye, Miraç Gecesini camilerde ihya etmeye davet ediyoruz.

Özgür bir Kudüs ve Mescid-i Aksa’da buluşmak dileğiyle, Dünya Kudüs Haftamız mübarek olsun. (İLKHA)