13 Haziran 2009’da vefat eden âlim, mütefekkir, siyasetçi, Lübnan İslami Amel Partisi eski Genel Başkanı Fethi Yeken’in vefatının üzerinden 8 yıl geçti.
3 Mayıs 1933 yılında Lübnan'ın Trablus şehrinde doğan Fethi Yeken, El-Lasilki Fakültesi Elektrik Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Doktorasını İslami İlimler ve Arap Dili Edebiyatı üzerine yaptı. Mısır İhvanı Müslimin hareketinin Lübnan kolu olan Cemaati İslami'yi kurdu. Yeken, 1992 yılında milletvekili olduktan sonra cemaatin liderliğini bıraktı. 1996 yılına kadar mecliste bulundu. Daha sonra eşi Muna Haddad'ın kurduğu Canan Üniversitesinde ders vermeye başladı.
Fethi Yeken, bir âlim olarak nelerin okunması, İslam'ın hangi kaynaklardan öğrenilmesi gerektiği noktasında tavsiyelerde de bulunarak şunu ifade ediyor:
“Bence kitapları okunması icap eden çok fazla yazar ve âlim var... Bunların en öncelikleri olarak, Dr. Yusuf El Karadavi'nin kitapları, Üstad Said Havva'nın kitapları, Üstad Şehid Hasan El Benna'nın kitapları, Dr. Muhammed Kutub'un ve Şehid Seyyid Kutub'un kitapları ve Dr. Mustafa Sıbai'nin kitapları sayılabilir.”
Muhammed Hamidullah gibi Türkiye ile de yakından ilgili bir âlim olan Yeken'i, ondan ayıran siyasi kişiliğiydi. Fethi Yeken, Avrupa Birliği macerasını Türkiye için zillet olarak görüyordu.
İslam ümmetine uzun yıllardır büyük acılar yaşatan hastalıkların tedavi edilmesi için İslam’ın iktidara geri dönmesi gerektiğini vurgulayan Yeken, bunun için de Müslümanların birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduklarını çokça dile getirmiştir.
Lübnan’da önemli bir güç olan Hizbullah’ın lider ve öncüleri Nasrallah ve Fadlallah ile de görüşen Fethi Yeken, mezhepçiliğin aşılmasında önemli bir rol üstlendi.
Lübnan’da İsrail yapımı, Amerikan ve Siyonist projelerinin temsilcisi olmaya devam eden güçlerin Müslüman olsalar da karşısında oldu. Bunun yanında küreselleşmenin özünde Amerikan projesi olduğunu belirterek şunları ifade etti:
“Amerikan projesi, Amerika’nın bize lanse ettiği felsefeyle alakalı bir projedir. Bu felsefe küreselleşmede somutlaşmaktadır. Şüphesiz küreselleşme Ortadoğu projesinin ideolojik çerçevesidir. Dolayısıyla bu projenin siyasal ve ekonomik anlamda işlerlik kazanmasına zemin hazırlamaktadır. Küreselleşme ideolojik, düşünsel, kültürel ve sosyal olarak bölgenin Amerikanlaştırılması anlamına geliyor. Bu gerçekleştiğinde, bir sonucu olarak bölgenin etnik, mezhebi ve ırki olarak parçalanması çok daha kolay hale gelecek.
Böylece nükleer tesisi bulunan, dünyadaki iletişim araçlarının büyük bir bölümüne sahip ya da üzerinde etkili olan, 'dolar oyunu'nda en büyük pay sahibi olan İsrail’in Ortadoğu’daki devlet yapılanmaları içerisinde en belirgin, en güçlü ve en etkin devlet olmasının önü açılmış olacak. Bu tabiî ki Amerika ve uluslararası Siyonizm’in planladığı bir şeydir. Bu Amerika’nın uluslararası sistemin liderliğine oturmasından, özellikle de Sovyetler Birliği’nin dağılmasından beri ümmetin yüz yüze olduğu en tehlikeli projedir. Çünkü yapılanlar o zamanlar emperyalizm olarak addediliyordu, şimdiyse küreselleşme.”
Merhum Fethi Yeken'in Türkçeye tercüme edilen eserleri ise şunlardan oluşuyor:
"Müslüman Olmam Neyi Gerektir?, İslâm Gençliği, Teori Ve Pratikte İslâm, Davet Yolunda Hazırlık, İslâm’a Nasıl Davet Edelim?, Davet Yolunda Dökülenler, Davetçiye Notlar, Çağdaş Davet Önderleri, İslâm’a Davette Fikri Hastalıklar, Davet ve Davetçinin Problemleri, İslâmın Işığında Hareket ve İdeolojiler, Çağdaş Saldırılar Karşısında İslam Alemi, İdeolojilerin Çöküşü ve İslâmın Evrenselliği, Koruyucu İslâmi Eğitim" (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.