Venedik Komisyonu'ndan dokunulmazlık raporu

Venedik Komisyonu'ndan dokunulmazlık raporu
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin (AKPM) talebi üzerine konu hakkında uzman görüş raporu hazırlayan Venedik Komisyonu, 139 milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasının ifade özgürlüğü ilkesiyle uyumlu olmadığı yönünde görüş açıkladı.

Parlamenterlerin ifade özgürlüklerinin geniş ele alınması, bu özgürlüğü kısıtlanmasının ise dar kapsamda yorumlanması gerektiğini belirten Komisyon, parlamenterlerin şiddet çağrısı içermeyen veya 'rahatsız edici! konuşmalarına hoşgörü gösterilmesi gerektiğinin altını çizdi. Komisyon, parlamento dışında ifade özgürlüklerinin korunmasının önemine değindi.

Türk Ceza Kanunu'nun 216, 299, 301 ve 314'üncü maddelerinin ifade özgürlüğü kapsamını daralttığına dair bu yıl mart ayında yayımladığı raporu anımsatan Komisyon, bu durumun, 'cezai kovuşturma riski nedeniyle parlamento dışında siyasi görüş dile getiremeyen TBMM üyeleri açısından özellikle olumsuz etkiye sahip olduğunu' not etti.

Dokunulmazlıkları kaldırılan 139 vekilin parlamento üyesi olarak faaliyetlerine ilişkin konuşmalar nedeniyle aşırı ceza riskine maruz kaldığı sonucuna vardı. Türkiye'de parlamento üyelerinin ifade özgürlüklerinin güvence altına alınması için dokunulmazlık sisteminin 'zayıflatılması değil, kuvvetlendirilmesi gerektiği' görüşünü dile getirdi.

Deutsche Welle Türkçe'den Kayhan Karaca'nın haberine göre, raporda, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde ifade özgürlüğü ihlali konusunda sicili en kabarık ülkelerden biri olduğu hatırlatıldı.

Komisyon, Türkiye'de mevcut durumun parlamentonun işleyebilmesi için parlamenter dokunulmazlığını temel güvence kıldığını, bu nedenle parlamento dokunulmazlığının 'olabilecek en kötü dönemde kaldırıldığını' bildirdi.

'TÜRK YARGISI ESKİYE ORANLA DAHA ZOR DURUMDA'

Bir ülkede parlamenterler için yasama dokunulmazlığının gerekli olup olmadığının her şeyden önce yargı sisteminin bağımsızlık ve tarafsızlığına bağlı olduğunu da anımsatan Komisyon, 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana Türk yargısının eskiye oranla daha zor durumda olduğunu not edip, dokunulmazlıkları kaldırılan 139 vekilin çoğu hakkındaki dosyaların darbe girişimi sonrası tutuklanan veya görevden uzaklaştırılan savcılar tarafından hazırlandığına dikkat çekti.

Bu durumu 'yargı sisteminin yeterince istikrarlı olmadığının göstergesi' olarak yorumlayan Komisyon, söz konusu savcılar tarafından soruşturulmuş davaların 'kapatılması ve yeniden incelenmesi' gerektiği yönünde görüş açıkladı. TBMM üyelerinin, Anayasa'nın 83 ve 85. maddeleri ve TBMM iç tüzüğünün sunduğu güvenceler olmaksızın keyfi soruşturma riski altında bırakılmaması gerektiğini not etti.

Komisyon, parlamenter dokunulmazlığının kaldırılmasının Anayasa'nın 10. maddesi gereği eşitlik ilkesine aykırı olduğuna da kanaat getirdi. Her parlamenterin dokunulmazlığının teker teker incelenmesi önerisine karşı TBMM'nin iş yükünün mazeret gösterilmesinin kabul edilemez olduğunu kaydetti.

'ORANTILILIK İLKESİYLE BAĞDAŞMIYOR'

TBMM'nin, 139 vekilin dokunulmazlığını kaldırarak, 'daha ılımı bir çözüm aramak yerine en radikal yönteme başvuruduğunu' not düşen Komisyon, bu durumun 'orantılılık ilkesiyle' bağdaşmadığı sonucuna da vardı.

Venedik Komisyonu üyesi 5 uzman hukukçu raporu hazırlamak üzere eylül ayında Ankara'da Adalet Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi ve TBMM'deki siyasi partilerin temsilcileriyle görüşmüştü.

Türkiye'nin de üyeleri arasında yer aldığı Avrupa Konseyi'nin anayasal konulardaki uzmanlık organı olan Venedik Komisyonu tarafından hazırlanan görüş raporları tüm Avrupa Konseyi için olduğu kadar AİHM için de referans oluşturuyor. Dokunulmazlıkları kaldırılan bazı vekiller AİHM'ye başvurmuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.