Yakınlarını kaybettiklerinden habersiz iyileşmeyi bekliyorlar
Sakarya’da mevsimlik işçileri taşıyan traktörün devrilmesi sonucunda yaralanan çocuklar, yakınlarının hayatını kaybettiğinden habersiz iyileşecekleri günü bekliyorlar. Yakınları ise acı haberi çocuklara nasıl verecekleri endişesini taşıyor.
Kimi babası kimi annesi kimi de kardeşi kazada vefat eden çocukların, büyük bir travma yaşamamaları için acı haber kendilerine söylenilmiyor. Çocukların yakınları ise acı haberi çocuklara nasıl vereceklerini kara kara düşünüyor.
İLKHA'ya konuşan yaralı çocuklar, mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarına dikkat çekerek işçilerin şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini belirttiler.
"En büyük hayalim öğretmen olmaktır"
Kazada babası Bedran Çağatay (54) ile kız kardeşini Bahar’ı (15) kaybeden Baver Çağatay (17), maddi durumları kötü olduğu için okulu bıraktığını ve fındık toplamaya gittiklerini söyledi.
En büyük hayalinin ise okuyup öğretmen olduğunu ifade eden Çağatay, "Okul okuyordum ama fakirlikten dolayı okulu bıraktım. Ben de okuyup doktor, avukat, hâkim olmak istiyordum ama en büyük hayalim öğretmen ya da polis olmaktır. Fakir olduğumuz için okuyamadım. Yaşıtlarımız okul tatilinde olurken, ben ve kız kardeşim fındık toplamaya gittik. Traktörün ferini bozuktu, bu yüzden kaza yaptık. 6 yıldır ailemle fındık toplamaya gidiyordum traktöre hiçbir zaman binmemiştim. Hep minibüsle gidiyorduk. Bindiğimiz traktör de traktör değildi. 135’lik traktördü ve bozuktu." diye konuştu.
"İşçiler artık traktörlerle taşınmasın"
Fındık toplamaya gittiklerinde çok zor şartlarda yaşadıklarını belirten Çağatay, oradaki yaşam şartlarının iyileşmesi gerektiğine vurgu yaparak, "Oranın şartları çekilmiyor. Traktörle işçileri taşımak iptal olmalı. Mecburen 40-50 gün idare ediyorduk. Çadırlarda, bozuk evlerde yatıyorduk. Onların kullanacağı banyo bizim evimizdi. Orası çok kötü bir yer. Burada iş olsaydı burada çalışırdık. Kendi memleketimizde iş olsaydı oraya gitmezdik. Bizim düştüğümüz duruma kimse düşmesin. Bu yıl, fındık sahibi babama telefon açarak, ‘gelin size iyi bakacağız, sizi dayalı döşeli bir eve yerleştireceğiz. Yeni ev yaptırmışım. Camlı, kapılı, hazır, döşeli.’ dedi ama gittiğimizde çadırlarda ve barakalarda yatırdılar bizi. Soğuktan gözümüze uyku girmiyordu. Lavabo yoktu, banyo zaten evimizdi. Tek isteğimiz oradaki yaşam şartları iyileştirilsin." dedi.
"Bir evimiz olsun istiyorum"
Kazada babası Faruk (38) ve ablası Gülistan’ı (18) kaybeden 8’inci sınıf öğrencisi Aleyna Boz (13) ise babasının, ev hayali için fındık toplamaya gittiklerini belirterek şunları söyledi: "Babamın bir hayali vardı, ev yapacaktı bize. Evimiz çok küçük, bu yüzden fındık toplamaya gittik. Kazadan bir gün önce de neredeyse kaza yapacaktık. Akşamdı. Fındıklardan dönüyorduk. Tarla sahibi bütün ailesini traktörden indirdi. Sonra babamın yanına gelip ‘traktörü sen sür, onları eve götür.’ dedi. Babam da dedi ki ‘ben süremem çocukların güvenliğini riske atamam.’ Tarla sahibi ‘yok bir şey olmaz sür idare et’ diye cevap verdi. Babam sonra mecburen sürdü, eve doğru gidiyorduk ve neredeyse uçurumdan düşüyorduk. Allah korudu çok şükür. Sonra sabah oldu. Babam arabayı rampadan çıkardı, herkes bindi. Benle kardeşim binmek istemedik ama sonunda biz de bindik. Babam çok yavaş gidiyordu, abim ‘baba frene bas’ dedi. Fren tutmuyordu ağaçlara çarptık. Kaza yaptık. Okul okuyup babamın hayalini gerçekleştirmek istiyorum. Bir evimiz olsun istiyorum."
"8 kişi tek bir odada yatıyorduk"
Tek odalı evlerinde 8 kişi yattıklarını, babalarının kendilerine yeni bir ev yapmak için fındık toplamaya gittiklerini belirten Mehmet Doğru Ortaokulu 7’nci sınıf öğrencisi Gizem Boz (12) da "Babamın hayali bir ev kurmaktı. Evimiz sıkışıktı. Bir oda tek vardı. 8 kişi tek bir odada yatıyorduk. Babam ‘fındık toplamaya gidelim’ dedi. Kızıltepe’ye dönüp bize bir ev yapacaktı. Kaza anını pek hatırlamıyorum, gözlerimi hastanede açtım. Okul okumak istiyorum. Büyüyünce avukat olacağım. Bir evimizin olmasını istiyorum. Yetkililerin bize sahip çıkmasını istiyorum." diye konuştu.
"Maddi sıkıntıdan dolayı okulu bıraktım"
Maddi imkânsızlıklardan dolayı 7’nci sınıfa giderken okulu terk eden Mehmet Boz ise kaza anını şöyle anlattı: "Sabah işe giderken yavaş gidiyorduk. Babama ‘frene bas’ dedim. Frene bastı ama fren tutmuyordu. Sonra ağaçlara çarparak kaza yaptık. Başka bir şey hatırlamıyorum. Hastanede gözümü açtım."
Yarım bıraktığı okula devam etmek ve büyüyünce öğretmen olmak istediğini söyleyen Boz, yetkililerden kendilerine sahip çıkmasını talep etti.
Kazada annesi Çiçek’i kaybeden Yusuf Çapat (12) da okul harçlığını çıkarmak için annesiyle birlikte fındık toplamaya gittiğini ifade etti.
Kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ise şimdilerde çocuklara durumu nasıl anlatacaklarını kara kara düşünüyor. Çocuklara, ölen anne, baba ve kardeşlerinin Sakarya'da fındık toplamaya devam ettiğini söyleyen yakınları, üzüntüden ne yapacaklarını bilemez hale geldiklerini ifade ettiler.
Sakarya’nın Hendek ilçesine bağlı Çamlıca beldesinde 18 Ağustos’ta fındık işçilerini taşıyan traktörün yol kenarındaki dere yatağına devrilmesi sonucu 3’ü çocuk 7 kişi hayatını kaybetmiş, 9 kişi yaralanmıştı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.