Yapıcıoğlu: Müslümanlar aralarındaki ihtilafları sulh içerisinde çözmeli veya ötelemeli
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, partisinin Konya İl Başkanlı tarafından düzenlenen iftar programına katıldı.
Partililerin yanı sıra STK temsilcileri ve basının iştirak ettiği iftar programında konuşan Yapıcıoğlu, İslam’a ve Müslümanlara yönelik hariçten yapılan saldırılara karşı Müslümanların, aralarındaki ihtilafları sulh içerisinde, sükûnetle ve konuşarak halledebilmesi gerektiğini, halledilemeyen sorunların ise en azından ötelemesi gerektiğini söyledi.
"Gerçekten çok zor durumda olan kardeşlerimiz var"
İftar öncesi okunan Kur'an-ı Kerim ve Konya İl Başkanı Mehmet Zülfi Tan’ın yaptığı teşekkür konuşması sonrası konuşan Yapıcıoğlu, her gün farklı bir yerde iftar ettiklerini, bugün de iftar sevincini Konyalılarla birlikte yaşadıklarını söyledi.
Yapıcıoğlu, "Ama iftar saatinde bile savaş ortamında bulunan, iftar edecek bir lokma veya bir yudum su bulamayan kardeşlerimizin olduğunu hatırdan çıkartmayalım. Duaların makbul olduğu bu saatte, oruçlu ağızlarımızla o kardeşlerimize dua etmeyi ihmal etmeyelim. Bunu her şeyin başında, her şeyden önce hatırlatma ihtiyacı hissettim. Çünkü gerçekten çok zor durumda olan kardeşlerimiz var." dedi.
"Ümmet, maalesef kendi içerisinde kavgaya tutuşmuş"
"Dünyanın farklı bölgelerinde, küfrün farklı şubeleri tarafından zulme uğratılan kardeşlerimiz var." diyen Yapıcıoğlu, "Malumunuzdur Arakan’da Budistler, Doğu Türkistan’da Çinliler, ateistler veya taoistler, Orta Afrika Cumhuriyetinde Hristiyan çeteler, Filistin’de ise siyonistler tarafından zulme uğratılan kardeşlerimiz var. Dışarıdan, küfrün farklı şubeleri tarafından bu kadar çok saldırıya uğrayan ümmet, maalesef kendi içerisinde de kavgaya tutuşmuş. Her bir İslam beldesinde, her bir İslam ülkesinde, içerdeki bazı sorunları kaşıyarak oradaki insanları birbirine düşürmeye, orada karışıklıklar çıkarmaya, bizi birbirimize düşürdükten sonra küçük lokmalar halinde bizleri çiğnemeye devam ediyorlar. Bunu görüp, hariçten bu kadar saldırı var iken aramızdaki ihtilafları sulh içerisinde, sükûnetle, konuşarak halledebilmeyi; eğer halledemiyorsak en azından ötelemeyi gündemimize almalıyız." ifadelerini kullandı.
"Bunun en önemli şartı inanmaktır"
Gittiği her yerde dile getirdiği bir husus olduğunu belirten Yapıcıoğlu, "Rabbim şu İslam ümmetine birlik halinde toplanmayı ve bunu görmeyi bize nasip etsin diyorum ve şunu söylüyorum: Pek çok kişi ‘Bu kadar karışıklık, bu kadar çelişki varken bu nasıl mümkün olabilir ki?’ diye sorular soruyorlar. Tarsus’ta da söyledim, bugün bir kez daha burada söylüyorum; merhum Aliya İzzetbegoviç, ‘Bu nasıl mümkün olabilir, bunun şartları nedir?’ diye soran bir gence; ‘Bunun en önemli şartı inanmaktır.’ demişti. Evet, önce buna inanmamız lazım." şeklinde konuştu.
"Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız"
Hz. Muhammed'in "İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız." hadis-i şerifini hatırlatan Yapıcıoğlu, " Bu nedenle biz birimizi sevmek zorundayız. ‘Birbirinizi sevmedikçe’ tabirinden bizim ne anlamamız gerektiğini veya pratikte, şu anda bunu nasıl anladığımızı iyice tefekkür etmeliyiz. Ne demek istiyor sizce Resulullah (sav) efendimiz? Sadece siz Türkler veya siz Araplar ya da Kürtler ya da başka bir millete mensup olanlar birbirinizi sevin mi diyor acaba? Ya da siz Hanefiler, siz Şafiiler veya Malikiler birbirinizi sevin mi diyor? Veya sadece şu veya bu ülkenin pasaportunu cebinde taşıyanlar birbirinizi severseniz kurtulmuş olursunuz mu diyor? Buradaki hitap kimedir? Bunu iyice tefekkür etmemiz lazım ki, gerçekten o hakiki imanın lezzetine varmış olalım. Orada hitap bütün müminleredir. Zira demiş ki: ‘Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız.’ Eğer kamil, sağlam bir imanın, kabul edilebilir bir imanın şartı birbirimizi sevmek ise biz buna mecburuz. Birbirimizi sevmek zorundayız ve ben gittiğim bazı yerlerde bunu dile getirmişimdir. Diyorum ki; biz bütün müminleri seviyoruz hangi meslekten, mezhepten, meşrepten olursa olsun, hangi kavme mensup olursa olsun, sevilmeyecek bazı huyları olsa da, o bize zararlı ve hoşumuza gitmeyen iki huyundan dolayı onun yüz tane güzelliğini gözardı edemeyiz ve biz o kardeşimizi severiz. Ve bütün kardeşlerimize tavsiye ediyoruz ki; birbirinizi sevin, bütün müminleri sevin. Allah bütün müminleri sevmeyi bütün müminlere nasip etsin." diye konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.