YEKÜV Kuruluşunun 25. Yılında “Eğitim ve Kültürle 25 Yıl” Paneli düzenledi

YEKÜV Kuruluşunun 25. Yılında “Eğitim ve Kültürle 25 Yıl” Paneli düzenledi
21. Yüzyıl Eğitim ve Kültür Vakfı (YEKÜV) 25. yılı kutlamaları kapsamında “eğitimin bireysel gelişime, toplumsal dönüşüme ve ulusal ilerlemeye katkılarına” yönelik kapsamlı bir eğitim paneli düzenledi.

Ülkemizin çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmasının temelinde eğitim sorunu olduğuna inanan ve bu alandaki sorunların çözümüne katkı sunmayı amaçlayan 21. Yüzyıl Eğitim ve Kültür Vakfı (YEKÜV) 25. yılı kutlamaları kapsamında “eğitimin bireysel gelişime, toplumsal dönüşüme ve ulusal ilerlemeye katkılarına” yönelik kapsamlı bir eğitim paneli düzenledi.

yekuv.jpg

11 Mart 2017 tarihinde Acıbadem Üniversitesi Kerem Aydınlar kampüsünün konferans salonunda düzenlenen panel, ünlü toplumbilimci Prof. Dr. Emre Kongar, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü hocalarından Doç. Dr. Murat Kırdar ve eğitime gönül vermiş gerçek bir sivil toplum duayeni İbrahim Betil’in katılımları ile gerçekleşti.

 

Panelde, Prof. Dr. Emre Kongar, Eğitimin Toplumsal Dönüşüme Katkısı, İbrahim Betil Sivil Toplum Kuruluşlarının Eğitime Katkıları, Doç. Dr. Murat Kırdar ise Eğitimin Ulusal İlerlemeye Katkısı konularında konuşmalar yaptı.

 

Açılış konuşmasını YEKÜV Üst Danışma Kurulu Üyesi Işın Özdemir‘in yaptığı panelde Türkiye’nin geleceğini eğitimin belirleyeceğini ifade eden Özdemir, “YEKÜV olarak, 1992’den beri eğitimin her kademesine katkı sunmaya çabalıyoruz. 25 yıl önce ülkenin sorunlarının çözümünü eğitimde arayan bir grup eğitim gönüllüsü ile 10 tıp öğrencisine karşılıksız eğitim bursu vererek yola çıktık. Umut Kızlar Projesi ile kırsal bölgelerde eğitimlerini sürdürmekte zorlanan kız öğrencilerimizin barınmalarına imkan tanıyacağımızı, Anadolu’ya Armağan Projesi gibi pek çok proje ile on binlerce çocuğun eğitimine katkıda bulunacağımızı hayal bile edemezdik. En temel insan hakkı olan eğitim hakkından yararlanmayan tek çocuğumuz kalmasın diye umut ettik ve çabaladık. İsmimizin yüklendiği anlamda vizyon ve misyonumuz saklı: “21. Yüzyıl” diyerek ideal eğitimin çağın gereklerine uyacak şekilde düzenlenmesi için elimizi taşın altına koyacağımızın, “Eğitim ve Kültür” diyerek eğitime geniş bir perspektiften bakacağımızın ve sosyo-kültürel, kişisel gelişimi önemseyip maddi katkıdan çok daha önemlisi gençlerimizle gönül bağı kuracağımızın sözünü tutmuş olmanın haklı gururunu yaşıyoruz” dedi.

Panelde “eğitimin toplumsal dönüşüme katkısı” başlığında konuşmasını yapan Prof. Dr. Emre Kongar şu açıklamaları yaptı; “Bu ülkenin nitelikleri eğitimle kazanıldı ve eğitimle devam ettirilecek. Eğitim, insanın yeniden üretimidir. Eğitim, insana belli değerlerin aktarılması demektir. Her bireye, içine doğduğu aile ve büyüdüğü toplum bazı şeyleri öğretir. Doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü hatta güzel ile çirkini. Her toplum, içine aldığı bireyi o toplumun üyesi yapmak için kendi değerlerini ayrıca öğretir. Buna vatandaşlık denir. Bu eğitim ailede başlar ve kitle iletişim araçlarıyla üzerine eklenir. Daha sonra arkadaş grupları ve ardından okul ile devam eder. Okulda da bitmez, iş hayatı da eşi ile kurduğu aile de bireyin eğitimine katkıda bulunur.“

 

“Sivil Toplum Kuruluşlarının eğitime katkıları” kapsamında görüşlerini paylaşan İbrahim Betil, “Dünyanın 18. büyük ekonomisi noktasına gelen Türkiye, Birleşmiş Milletler’in yaptığı insani gelişim endeksine göre eğitime erişimde mükemmellik düzeyinde 92. sırada. Bunun temel nedeni uzun yıllardır eğitim sisteminin merkezi bir anlayışla tasarlanmış olması. Demokraside katılımcılık önemlidir ve sivil toplumun katılımcılığı farklı düşüncelerin eğitim dünyasına entegre edilmesiyle mümkün olabilir. Eğitime katkı sağlamak amacıyla yola çıkan sivil toplum kuruluşları çoğulculuğu savunan bir eğitim modelini ön planda tutmaktadırlar.  Bu amaçla yıllardır çeşitli sivil toplum kuruluşlarının farklı açılardan etkili olabileceğini düşünerek çeşitli girişimlerde bulunduk. Merkezi ideolojik anlayışı değiştirebilmek amacıyla Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nı kurduk. Gönüllülerimiz milyonlarca çocuğun yeteneklerini ve yaratıcılıklarını geliştirecekleri çeşitli ortamlar hazırlamaya başladılar. Çocukların farklı yeteneklerini desteklersek ancak o zaman toplumda bir gelişim yaratabiliriz. Öğretmen faktörü çok önemlidir. Türkiye’de yaklaşık 800 bin öğretmen meslek yaşamı boyunca mesleki gelişim eğitimi almadan emekli oluyor. Bu sisteme farklı bir yön verebilmek için Öğretmen Akademisi Vakfı’nı kurduk. Dünyanın öğretmen eğitimi veren kurumlarını araştırdık ve en başarılı olanını belirleyerek onların gerçekleştirdiği 3 modülü ele aldık. Kurulduğundan bu yana 150 binden fazla öğretmene bulundukları ile giderek mesleki gelişim eğitimi veriyoruz.  Amaca odaklanıp şeffaf olursanız ve bunu, herkesin anlayacağı şekilde duyurursanız güven kazanmış olursunuz” dedi.

 

Doç. Dr. Murat Kırdar ise ülkemizdeki eğitim seviyesi üzerinde yaptığı bilimsel araştırma sonucunu paylaşarak, “Ülkemizin kırsal kesimlerindeki eğitim seviyesi kentsel kesimlerdekine oranla daha düşük. En fazla eğitim yatırımları % 55 oranında üniversitelere yapılıyor” dedi.  

 

Acıbadem Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ata Akın tarafından yönetilen panelin sonunda YEKÜV’den aldıkları burslar ile eğitimlerini tamamlayan 3 bursiyer de kendi deneyimlerini ve YEKÜV ile olan gönül bağlarını anlattılar.

 

Acıbadem Üniversitesinde öğretim üyesi olarak görevini sürdüren Yard. Doç. Dr. Fatih Artvinli,  Marmara Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünde yüksek lisans eğitimini sürdüren Özgül Bülbül ile lise öğrenimine devam eden Firdevs Nur Kaya, YEKÜV ile zenginleşen eğitim hayatlarını ve başarılarını izleyiciler ile paylaştılar.

 

Kaynak:HÜR24 Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.