Yıldırım: Halt etmiş, bu ve buna benzer sözler asla kabul edilemez

Yıldırım: Halt etmiş, bu ve buna benzer sözler asla kabul edilemez
Başbakan Binali Yıldırım Kütahya'nın Tunçbilek ilçesinde maden ocağında işçilerle iftar yemeğine katıldı.

Başbakan Binali Yıldırım, TRT'de 'Ramazan Sevinci' adlı programa katılan Batman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Aşkar'ın canlı yayında söylediği, ''Namazı hayvanlar kılmaz, namaz kılmayan hayvandır'' sözleriyle ilgili olarak "Halt etmiş, bu ve buna benzer sözler asla kabul edilemez'dedi

Burada bir konuşma yapan Yıldırım şunları söyledi:

Yerin onlarca metre altında  ekmek parası için ter döken işçi kardeşlerimizle birlikte olmak bizim açımızdan en çok büyük gururdur. Özellikle enerjideki yeterliliğimiz olumlu gelişmeler sağlandı. Termik  enerjide bundan sonra yerli kömüre çok daha fazla önem vereceğiz, hatta yerli kömür kullanılmasını şart koşacağız.  Soma kazasından sonra çalışma hayatını yeniden ala aldık. Kapsamlı düzenlemeler yaptık. İşçilerin erken emekli olmasını sağlayacak düzenlemeleri hayata geçirdik.

MUSTAFA AŞKAR'IN SÖZLERİ

"Halt etmiş, bu ve buna benzer sözler asla kabul edilemez. Böyle bir laf ettiyse saçmalamış,kısacası zırva. Yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede. Böyler bir laf edenin Müslümanlar gözünde bir değeri yoktur"

Numan Kurtulmuş: Talihsiz bir sözü

Bir tepki de Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'tan geldi.

Başbakanlık muhabirleriyle iftarda bir araya gelen Kurtulmuş, gelen sorular üzerine programdaki konuşma ortaya çıktıktan sonra izlediğini hemen Diyanet İşleri Başkanlığı ve TRT Genel Müdürlüğündeki ilgilileri bu konuyla ilgili uyardığını bildirdi.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, her iki kurumdan da gerekli açıklamaların yapıldığını hatırlatarak, şöyle konuştu: “En son da programın sunucusu Serdar Tuncer Bey tarafından dün akşamki iftar programında da gerçekten meseleyi son derece açık bir şekilde ortaya koyan bir açıklama yapıldı. Bizim Türkiye’deki halkın büyük çoğunluğunun, Müslüman ahalinin büyük çoğunluğunun itikatta mezhebi, Maturidi mezhebidir. Biz çoğumuz Hanefi kökende olan yurttaşlarımız Maturidi mezhebine mensup, itikatta.

Bu mezhepte de amel, imandan bir cüz değildir. Yani bir insanın Müslüman sayılması için kelime-i şehadet getirmesi yeterlidir. Amelleri ise kulla Allah’ın arasındaki bir meseledir. Onun mümin olup olmadığı konusunda yargımızı ortaya çıkaran şey, kelime-i şehadet getirmiş olmasıdır. Bu yeterlidir. Dolayısıyla bu, çoğunluğun itikadı bakımından da doğru bir husus değildir. Kaldı ki Cenab-ı Allah insanı, eşref-i mahlukat olarak yaratmıştır. 'Yaratılanların en şereflisi' olarak yaratmıştır.

Her birimize kendi ruhundan üflediği için her birimiz hazreti insan olduk, şerefli bir yaratılmış olarak dünyaya geldik. Dolayısıyla insanların hepsi şereflidir. O şekilde görmek gerekir. Talihsiz bir söz olmuştur. Bir ramazan programında, iftar programında bunun ifade edilmiş olması, hakikaten yaralayıcıdır. Bu isimlerin tespiti meselesine gelince TRT her sene bir havuzdan isimleri tespit ediyor. Bu programlarda yer alan insanların büyük bir kısmı daha evvel benzer programlarda yer almış ve bu programlarda belli bir şekilde kamuoyu tarafından da benimsenmiş olan isimlerden seçildiğini biliyoruz ama demek ki bundan sonraki süreçlerde de daha titiz bir şekilde bu isim havuzunu gözden geçirmek lazım.

Ama şunu da söyleyeyim, bu söze hiçbir şekilde katılmamız mümkün değil. Ama o akşam aynı zamanda Twitter’dan da büyük bir şekilde bu karşılık buldu. Twitter’da bu kadar yayılmasına vesile olan arkadaşlarımızın aynı şekilde mesela Serdar Tuncer’in açıklamalarını içeren konuşmasını da yaymasını, Diyanet İşleri Başkanlığımızın yapmış olduğu açıklamaları yaymasını da tavsiye ederiz, temenni ederiz. Böyle bir yanlış anlatım ya da bir yanlışlık, bir haksızlık düzeltilmiş diye ümit ediyorum.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.