Yıldırım: "Kudüs'ün çözümü ümmetin vahdetidir"
ABD Başkanı Tramp’ın Kudüs’ü Siyonist İsrail’in başkenti ilan etmesini değerlendiren bölgenin tanınmış âlimlerinden Mehmet Yıldırım, Kudüs’ün çözümünün İslam ümmetinin vahdeti olduğunu söyledi.
Emperyalist ABD'nin, Kudüs'ü işgalcilerin sözde "başkenti" olarak ilan etmesini e gelen tepkiler üzerine İslam İşbirliği Teşkilatının Doğu Kudüs’ü Filistin’in başkenti ilan etmesini değerlendiren Bölgenin tanınmış âlimlerinden Mehmet Yıldırım, Kudüs’ün çözümünün İslam ümmetinin vahdeti olduğunu söyledi.
ABD'nin Kudüs'ü siyonizmin başkenti yapma kararına tepki gösteren Yıldırım, kararı tanımadıklarını belirterek, Kudüs'ün özgürlüğü için İslam ümmetinin vahdeti gerçekleştirilmesinin şart olduğunu söyledi.
Kudüs’ün işgal altında olmasının ve yıllardır özgürlüğüne kavuşamamasını sebebinin İslam ümmetinin dağınıklılığı olduğunu belirten Yıldırım, çözümün Müslümanların mezheplerini ön plana çıkarmaktan vazgeçip yok edilen hilafet makamı gibi tekrardan tek bir merkez etrafında toplanmaları gerektiğini söyledi.
Yıldırım, "Kudüs’ün işgal altına girmesinin sebebi İslam ümmetinin dağınıklığı oldu. Müslümanların daha önce bir hilafet makamı vardı. Dünyadaki bütün Müslümanlar kendilerini bu makama bağlı kabul ediyorlardı. Dolayısıyla fiziki anlamda olmasa da manevi anlamda bir birlik mevcut idi. Dünyanın herhangi bir köşesinde olan bir Müslüman o manevi kuvveti kendisinde hissediyordu. Dolayısıyla Müslümanların birliği vardı. O birliğin dağılmasıyla artık Müslümanların gücü dağılmış oldu. Müslümanlar başsız kaldı. Başsız bir vücuttan bir şey beklemek ise yanlış olur. İslâm düşmanları bunu iyi bildikleri için öncelikle Hilafet makamını dağıttılar. Hilafeti yok ettiler. Hilafet makamı yok olunca bugünkü ortam meydana gelmiş oldu. İslam düşmanlarına her yerde zemin açılmış oldu. İstedikleri gibi atlarını koşturmaya başladılar. Bunun çözümü de ancak yine o birliği temin etmekle olur. Müslümanlar o şuura ererlerse, kendi meşreplerini, mezheplerini ön plana çıkarmaktan vazgeçip Allah’ın rızasına uygun olarak, İslam’ın adı olan tevhit merkezinde birleşmeyi temin edebilirlerse her zaman başarıyı elde etmeleri mümkün olur. Bu dağınıklık devam ettiği sürece çok şey beklemek de yanlış olur. Ufak tefek şeylerle artık oyalanma ya çalışıyoruz. Şimdi ufak başarıları bile başarı kabul ediyoruz. Onunla yetinmek mecburiyetinde kalıyoruz. Başka bir şey elimizden gezmiyor." şeklinde konuştu.
"Allah-u Teâlâ bu dini facir bir kimsenin eliyle de güçlendirir" hadisine atıfta bulunan Yıldırım, "Bu hadisi şerif de bu olayı tasdik ediyor. Böyle vesileler zaman zaman oluyor. Allah-u Teâlâ facir bir kimsenin eliyle Müslümanları bir araya getiriyor. İnşallah ileriye dönük ümit ediyorum ki daha güzel gelişmeler olur. Kudüs’ün çözüm önerisi Müslümanların birliğidir. Müslümanlar kendi meşrep ve mezheplerini ön plana çıkarmaktan vazgeçip tevhit dini etrafında, Allah’ın da Kur’an’da bahsettiği gibi ‘Müminler muhakkak ki kardeştirler’ düsturunu esas alıp bütün iman ehlinin bir merkez etrafında kardeş olarak toplamanın şuuruna vardıkları zaman birçok meselenin ve Kudüs meselesi de çözüme kavuşturulacak." ifadelerini kullandı.
İslam İşbirliği Teşkilatının, Doğu Kudüs’ü Filistin’in başkenti olarak ilan etmesinin sözde kalmaması gerektiğini sözlerine ekleyen Yıldırım, "İslam İşbirliği Teşkilatı’nın aldığı karar lafta kalmaz inşallah. Zaten Kudüs’ün Filistin’in başkenti olarak kabul edilmesine yönelik dünya ülkelerine çağrı yapıldı. İslam ülkeleri Filistin’i devlet olarak tanıyıp Kudüs’te elçiliklerini açarlarsa, bunu fiiliyata dökerlerse Müslümanlar güçlenir. Müslümanlar birliklerini güçlendirdikçe kendileri de güçlenirler. Dolayısıyla dünyaya da kendilerini kabul ettirebilirler." dedi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.