Yurtdışında yüksek öğretimin püf noktaları tartışıldı
Avrupa Birliği’nin öğrencilere yurt dışında 1 veya 2 dönem eğitim alma imkânı tanıyan Erasmus programının geliştirilmiş versiyonu Erasmus+ ve KA 107 proje ismiyle tanınan Uluslararası Kredi Hareketliliği, 5-6 Aralık 2016 tarihlerinde Türkiye Ulusal Ajansı tarafından İstanbul Aydın Üniversitesi’nde gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısıyla masaya yatırıldı. Türkiye genelinde 100’e yakın üniversiteden gelen temsilcilerin hazır bulunduğu toplantıda, Türkiye Ulusal Ajansı Yükseköğretim Koordinatörü Hür Güldü ve Avrupa Komisyonu’nun konuyla ilgili temsilcisi Marlène Bartès de yer aldı.
“KREDİ HAREKETLİLİĞİNDE PAYIMIZ DÜŞÜK”
İstanbul Aydın Üniversitesi Erasmus+ Kurum Koordinatörü Pınar Elbasan’ın etkinlik hakkında bilgi verdiği açılış konuşmasının ardından kürsüye çıkan Türkiye Ulusal Ajansı Yükseköğretim Koordinatörü Hür Güldü, ilk olarak Erasmus+ hakkında kısa bir bilgi verdi. Erasmus+ programının Erasmus’a göre daha kolay başvurulabilen, daha bütünleşik bir yapıya sahip ve Erasmus programındaki etkinliği ve kaliteyi artırmayı hedefleyen bir program olduğunu ifade eden Güldü, daha sonra KA107 isimli proje olan Uluslararası Kredi Hareketliliği hakkında da bilgi verdi. KA107’nin öğrenci değişiminden başka personel değişimini de içerdiğini belirten Güldü, “Bu programlar kapsamında ülkemize gelen yabancı öğrenci ve personel, ülkemizden güzel anılarla ve doyurucu bir eğitim ve çalışma süreciyle ayrıldıklarında, ülkemizin bir nevi gönüllü turizm elçileri oluyorlar. Bu insanlar milyarlarca dolarlık turizm ve tanıtım yatırımlarının yapamadığını tek başlarına yapıyorlar. 2012 yılında bu programlar vasıtasıyla 4,5 milyon öğrenci ve personel yer değiştirdi. 2022 yılında bu rakamın 8 milyon olması hedefleniyor. Türkiye ise bu pastadan sadece binde 98 oranında bir pay alabiliyor. Hedefimiz bu rakamı 2018 yılı sonuna kadar yüzde 1,5 seviyesine çıkarmak” dedi.
BİR DİLİ ÖĞRENENE İKİNCİ DİL BEDAVA!
Daha sonra kürsüye gelen İstanbul Aydın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yadigâr İzmirli, İstanbul Aydın Üniversitesi’nin “eğitimde uluslararasılaşma” vizyonuna dikkat çekti. Üniversite bünyesinde bulunan Uluslararası İlişkiler Direktörlüğü’nün kalite ve akreditasyon çalışmalarından bahseden Prof. Dr. İzmirli, “İstanbul Aydın Üniversitesi, eğitimde uluslararasılaşmanın en önemli fonksiyonlarından birinin de yabancı dil öğrenimi olduğunu bilen bir kurum. Bu nedenle de yabancı dil öğretiminde son derece hassasız. Örneğin bir yabancı dili akademik seviyede öğrenen öğrencilerimiz, ikinci yabancı dili üniversitemizde ücretsiz öğrenebiliyorlar. Ayrıca İstanbul Aydın Üniversitesi 2012 yılında Avrupa Komisyonu tarafından başvurusu değerlendirilen toplamda 23 üniversite içerisinden Türkiye'deki 10 üniversite ile birlikte "AKTS Etiketi" Avrupa Komisyonu tarafından başvurusu değerlendiren toplamda 73 üniversite içerisinde 18 üniversite ile birlikte "Diploma Eki Etiketi" almıştır. Bologna süreci 1999'da Avrupa Birliği'nin başlattığı yükseköğretimin yeniden yapılanmasına ve daha kaliteli hale gelmesine ilişkin bir süreçtir. İstanbul Aydın Üniversitesi olarak 100’den fazla ülkeden toplamda 3 bin 500 uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapıyoruz. Hedefimiz ise fakülte ve birimlerimizin kendi alanlarındaki uluslararası akreditasyonlarının artırılması şeklinde ifade edebiliriz” diye konuştu.
MARLÈNE BARTÈS: “TÜRKİYE KA107’DE ŞANSLI”
Prof. Dr. İzmirli’nin konuşmasının ardından Avrupa Komisyonu Uluslararası Kredi Hareketliliği Temsilcisi Marlène Bartès’in sunumuna geçildi. Sunumuna Erasmus+ programı ve KA107 - Uluslararası Kredi Hareketliliği uygulaması hakkında genel bilgiler vererek başlayan Bartès, KA107 programında şimdiye kadar 62 binden fazla kişinin yararlandığını ve bu sayının artmaya devam ettiğini söyledi. Programın sadece öğrencilere yönelik olmadığının, akademik ve idari personeli de kapsadığının altını çizen Bartès, sunumunda başvurudan eğitimin sonuna kadar yaşanan süreçleri ayrıntılı bir şekilde anlattı. Türkiye’nin bu alanda şanslı ülkelerden biri olduğunu ifade eden Bartès, “Türkiye ikinci başvuruya ihtiyaç duymayan ve başta AB üyesi ülkeler olmak üzere KA107 programına dâhil olan ülkeler tarafından kolayca onaylanan bir ülke. Ayrıca Avrupalı öğrencilerin de ilgi duyduğu ülkelerden biri olarak göze çarpıyor. Bu konuya Türkiye’deki ilgili mercilerin biraz daha eğilmesi durumunda öğrenci ve personel hareketliliğinden daha fazla pay alması son derece muhtemel” dedi.
Kaynak:HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.