Ariflerin Sırrı!
HÜR24- Yazar Bayram Ersoy, “Ariflerin Sırrı” adlı kitabında ‘subliminal tekniklerle çocuklarımızın ve gençlerimizin çok istismar edildiğini’ ifade ediyor.
Masum Olmayan: NLP
“NLP trainer seviyesinde; uzun yıllar NLP uzmanları yetiştirmek için çalıştım. Ancak belli bir zaman sonra; halen ülkemizde yaygın bir şekilde öğretilen ve uygulanan bu klasik: “HERŞEY SENSİN, SEN HERŞEYSİN” merkezli NLP’nin aslında çok masum olmadığını anladım.
İnsanların bu teknikler sayesinde, çok yüksek bir ego ile sadece başarı ve kazanma odaklı ve başka insanların değerlerini kendilerine bir malzeme gibi gören, insani erdemlerden ve değerlerden uzak, dünyevi zevk ve mutluluk için bir merdiven olduğunu fark ettim.
Ayrıca mucize teknikleri kullanarak, ticari reklam başta olmak üzere, her türlü ideoloji ve siyasi görüşün yayılmasının mümkün olduğunu; özellikle subliminal tekniklerle çocuklarımızın ve gençlerimizin çok istismar edildiğini ve kullanıldığını dehşet içinde gözlemledim.
Kul Merkezli Bir Sistem
Yazar Bayram Ersoy: “Hala bu istismarlar büyük bir hoyratlıkla devam etmektedir” diyerek bu farkındalıktan sonra bu konularla ilgili tüm eğitimlerini durdurarak yeni arayışlar ve çalışmalar içine girerek tasavvufa yönelmiş geleneksel yapımıza ve kendi inanç ve kültürümüze uygun yeni sistem ve yöntemler geliştirmiştir.
NLP’nin temel bilimsel esaslarına bağlı kalarak, onu hipnoz mucizesi ile birleştirerek, HİPNOTİK NLP’yi kurmuştur. Böylece hipnozun gücü hem eğitimi hızlandırmış, hem de kalıcı ve KUL MERKEZLİ (insani) bir sistem hayata geçirmiştir.
Kitaptan Bazı Cümleler
“Ne yarınlar dünsüz olur, ne de dünler yarınsız kalır. Düşünenler için ibret odur ki, aslında her şey ŞİMDİNİN RAHMİNDE AN’ da BİR OL-AN da VARDIR.”
“… Sayısızca kara gölgeler geçti de güneşin önünden; ne onun ışığından bir zerre eksildi. Nede NUR yolundan geri kaldı. Olan gölgenin sahibinin helak olmasıydı sadece…”
“…Cevheri mücevher yapan AŞK’tır. AŞK insanın VAR- OL- ma nedenidir oğul. Dedi ve devam etti.”
“Cevher saklı iken dağların altında onu ne bilen vardır, nede tanıyan. Ne esamisi varadır nede değeri. Onu bulan insanın arayışa adanmışlık AŞK’ı dır. Onu şekil vererek parlatan süsleyende AŞK’ın ilahi sanatı ve kudretidir. AŞK yoksa cevher mücevher olur mu?”
“…Yanıldığını bilmek, HAKİKATİ görmekle olur. Dedi. Ardından devam etti. HAKİKATİ görmek içinde uykudan uyanmak gerek… Uyuyanlar ancak rüya görür…”
“… Aradığın düşman uzakta değil emin ol. Sana tuzaklar kuran, arkandan kuyular kazan, seni esir edip esir pazarlarında satmak isteyen de sadece SEN sin. Senin senden başka düşmanın yok…”
Bayram Ersoy Kimdir?
1960 yılında Yozgat doğumlu olan sanatçı çocukluk yaşlarından beri güzel sanatlarla ilgilenmektedir. “Yudum Yudum Anadolu” isimli resim koleksiyonu ile yurdumuzun birçok tarihi ve doğal güzelliğini tuvallere aktarmış ve açmış olduğu sergiler ile resimlerini sanatseverlere sunma imkânı bulmuştur.
Yaşadığı önemli bir rahatsızlık sonucunda tıbbi tedavilerin yetersiz olması nedeniyle ayağını kaybetme noktasına gelen sanatçı, alternatif arayışlar içerisine girmiş. Halk arasında biyoenerji olarak bilinen REİKİ ile tanışmış, sağlığına kavuştuktan sonra, rahatsızlığına sebep olan bilinçaltı blokajlarının temizliği ve bilinçaltı olumlamaları için NLP başta olmak üzere, ra-sheeba, kuantum düşünce teknikleri, kuantum dokunuşu, hipnoz konularında en üst seviyesine kadar eğitimler almıştır.
Kaynak:HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.