Çeltikyolu köylüleri sorunlarına çözüm bekliyor
Siirt’in Şirvan İlçesine bağlı Çeltikyolu (Hesko) köylüleri yol ve kanalizasyon başta olmak üzere yaşadıkları sorunların giderilmesi için yetkililerden çözüm bekliyor.
Siirt’in Şirvan İlçesine bağlı ve yaklaşık yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta olan Çeltikyolu Köyü, 52 hane ve yaklaşık bin nüfuslu olan bir köy. Köy sakinleri yıllardır başta yol, kanalizasyon, sağlık ocağı, köprü olmak üzere birçok eksikliklerinin, sorun ve sıkıntılarının olduğunu ve bu sıkıntılarının bir türlü giderilmediğini söylediler.
“Yol olmadığı için malzemelerimizi köyün dışına bırakıyoruz”
Siirt’ten getirdikleri inşaat malzemelerini köy yolunun dar olması ve büyük araçların girememesi nedeni ile köyün dışına bıraktıklarını bununda masrafları ikiye katladığını anlatan Köy muhtarı Abdurrezzak Aydoğdu, yaşanacak bir afet ve yangın durumunda herhangi bir müdahalenin yapılmasının mümkün olmadığını söyledi.
Köyün sıkıntılarının çok fazla olduğunu ve bu sorunların anlatmakla bitirilemeyeceğini belirten Aydoğdu, “Çok önemli sorunlarımız var. Cami ve Kur’an Kursu inşaatı için şu anda kum getirmişiz. Siirt’ten getirdiğimiz malzemeyi köyde yol olmadığı için köyün dışına bıraktık, şimdide traktörlerle köye taşıyacağız. Yani Siirt’ten köye kadar yaptığımız yol masrafını, şimdide köye taşıyarak aynı masrafı yapmış olacağız. Yol çok dar olduğu için kamyonet köye giremiyor. Bir köylü kendine ev yapmaya kalktığında aynı şekilde malzemelerini köyün dışına bırakmak zorunda kalıyor. Bu zamanda bu şekilde olmaması lazım diye düşünüyorum. Şimdi bir yangın veya bir afet durumunda itfaiye aracı köye nasıl girecek. Böyle bir durumda insanlar mahsur kalır. Yolun genişletilmesi gerekiyor. Mahalleleri birbirine bağlayan köprülerin onarılması ve köyü ana yola bağlayan bir köprü ile beraber yolun da düzeltilmesi gerekiyor.” dedi.
“Kışın hayvanlarımız ve köylüler karşı tarafa geçemiyor”
Köyü ve mahalleyi birbirine bağlayan köprünün derme çatma tahtalardan yapıldığını ve özellikle kışın suların yükselmesinden dolayı çok tehlike arz ettiğini söyleyen Muhtar Aydoğdu, şunları söyledi:
“Uzun yıllardan buyana köylüler bu derme çatma tahtadan yapılmış köprünün üzerinden korkarak geçiyor ve çok tehlikeli. Bu mevsim, yağışların az olmasından dolayı sular az. Fakat kışın yağışlar çok olduğu vakit sular köprünün üzerinden taşıyor ve kimse köprüden geçemiyor. Köprünün karşı tarafı ayrı bir mahalle. Kışın ne hayvanlarımız ne de köylüler geçemiyor. Allah korusun biri düşerse, suya kapılıp giderse diye korkuyoruz. Bu köprü, köyü ve mahalleyi birbirine bağlıyor ve su aldığımız çeşme karşıda bulunuyor. Çocuklar su getirmeye gittiklerinde büyük tehlike atlatıyorlar.” dedi.
“Bir köprü yapılırsa yol sıkıntımız çözülür”
Yol masrafları ve yüksek maddi külfetten dolayı köylülerin evlerini yapamadığını ve kışın çamur deryasına dönen yollardan dolayı çocukların okula dahi temiz bir şekilde gidemediğini belirten köy sakinlerinden Abdullah Alphan, çamur deryasında dönen köyün yollarının genişletilerek parke taşı döşenmesini istedi.
Ana yol ile köye bağlanacak bir köprünün yapılması ve yolların düzeltilmesiyle sıkıntılarının büyük oranda çözüleceğini söyleyen Alphan, şöyle konuştu:
“Köyümüz eski yapı olduğu için sokakları dardır. Bu sebeple büyük araçlar geçemediği için evlerin büyük çoğunluğu diğer tarafta kalıyor. Fakat diğer tarafta köyü ana yola bağlayan bir yol var eğer orada bir köprü olursa ve yol düzeltilirse o tarafta bulunan mahalle sıkıntılardan kurtulur. Siirt’ten malzemelerimizi getirdiğimiz zaman köyün dışına bırakıyoruz, sonrada köyün içine taşıyoruz bu şekilde iki masraf yapmış oluyoruz. Bu şekilde olunca da maddi külfetten dolayı evlerimizi yapamıyoruz. Yol yapılmadığı için mahalleli mahsur kalıyor. Yağmur yağdığında her yer çamur oluyor. Çocuklarımız okula gittiğinde üstleri başları çamur oluyor. Bende 70 yaşında yaşlı bir adamım. Köyden eve gidene kadar üstümüz başımız çamur oluyor. Yollara parke taşı döşenmesi lazım. Yetkililerden ve devletten bize yardım etmesini bekliyoruz.”
“Kur’an Kursumuz için yardım istiyoruz”
1,5 yıldan bu yana maddi sıkıntılar sebebiyle Kur’an Kursu inşaatını tamamlayamadıklarını ve imamın kalacak evi olmadığı içinde önlerinde namaz kılacak kimsenin bulunamadığını söyleyen Abdulğaffar Aydoğdu, hayır sever vatandaşlara seslenerek yardım çağrısında bulundu.
Köyde yapılacak çok fazla iş olduğunu söyleyen Aydoğdu, “Bunlardan bir tanesi köyün girişinde ki mezarlık. Etrafı beton ile çevrilse iyi olur. İkinci olarak; bizim köyün kanalizasyonu yapıldı, kanallar arazilerimizin içinden geçiyor. Borular şu anda patlamış durumda ve her yer pislik içinde. Arazilerimizi ekemiyoruz. Bu sorunun bir an evvel çözülmesi, köprülerimizin yapılması, yollara parke taşı döşenmesi lazım. Ayrıca Kur’an kursumuz içinde Sayın Cumhurbaşkanımızdan yardım istiyoruz. Geçen sene, imam için kalacak yer olmadığından dolayı camimize bir imam getiremedik. Cemaate gideceğiz fakat imamımız yok. 1,5 yıldır imam evi yapıyoruz fakat maddi gücümüz olmadığı için bitiremiyoruz. Bu sebeple devlet ve hayırsever vatandaşlardan yardım bekliyoruz.“ dedi.
“Patlayan kanalizasyon boruları yüzünden arazilerimizi ekemiyoruz”
Patlayan kanalizasyon boruları yüzünden tarlalarının zarar gördüğünü ve bu sebepten dolayı ekim yapamadıklarını söyleyen Ahmet Alpboğa, tarlaya akan lağım borularının birikintileri ile çocukların oynadığını ve bundan dolayı da çocukların hastalandığını söyledi.
Tarlasını ekemediğinden dolayı kendisinin ve ailesinin büyük zarar gördüğünü söyleyen Alpboğa, “Köy kanalizasyonu arıza vermiş durumda ve hemen yanı başında benim tarlam bulunuyor ancak ekemiyoruz. Patlayan kanalizasyonun pisliği olduğu gibi tarlaya akıyor. Ailece mağdur durumdayız.” şeklinde konuştu.
“Kardeşimle köprüden geçerken çok korkuyoruz”
“Kardeşimle birlikte köprüden geçtiğimizde çok korkuyoruz” diyen ve özellikle kış aylarında sular yükseldiğinde çok korktuklarını söyleyen Hatice Aydoğdu, “Karşı tarafta kaynaktan gelen bir çeşme var ve biz o çeşmeden ev için su taşımak zorundayız. Köprüden geçtiğimizde çok zorluk çekiyoruz. Benim arkadaşlarım köprüden geçtiklerinde çok korkuyor. Köprüde bazı boşluklar olduğu için her an düşme tehlikesi var.” ifadelerini kullandı
“40 yıldır bu yol olduğu gibi duruyor”
Kendisi daha küçük yaşlarda iken köy yolunun bu günkü ile aynı olduğunu ve 40 yıldır köye giden yolun bu şekilde bırakıldığını belirten Muzaffer Alpboğa, “Bu yol köyün eski yolu ve yetkililerden buraya bir köprü yapılmasını istiyoruz. Büyük araçlar buradan geçemiyor. Allah etmesin bir yangın olsa itfaiye aracı köye giremez. Yâda bir insan kendine ev yapmak istediği zaman inşaat malzemelerini köye götüremiyoruz. Masraflar iki katına çıkıyor. Ben 42 yaşındayım ve çocukluğum dönemini hatırlıyorum. Dozer gelip bu yolu yaptı. Fakat yapılan o yol halen olduğu gibi duruyor. Bu yoldan sadece traktörle geçilebiliyor. 40 yıldır bu yol yapılmadı.” dedi.
“Yol olmadığı için hayvanlar dereden geçerken telef oluyorlar”
Yol olmadığı için hayvanlar dereden geçerken telef olduğunu söyleyen Mehmet Emin Ebuhan, bazen insanların da suya kapılıp gidebilme tehlikesinin olduğunu söyledi.
Köprünün yapılması durumunda araçların evinin önüne kadar gelebileceğini söyleyen Ebuhan, “Ben evimi köyün bu tarafında yaptım. Yol benim evime gelmiyordu, araba gelemiyordu, mecburen köyün diğer tarafına inşaat malzemelerini boşalttım ve traktörle buraya taşıdım ve çok büyük masrafım oldu. Araba köyün içinden geçmiyor. Eğer köprü köyün bu tarafına yapılırsa araba köyün içine kadar gelebilecek. O zaman bizim için çok iyi olur. Köyün ihtiyacını karşılayan yol ve araziler bu tarafta bulunuyor. Hayvanlarımızı hep bu taraftan geçiriyoruz. Yol olmadığı için hayvanlar dereden geçerken telef oluyorlar, insanlarda suya kapılıp gidebiliyor. Eğer devlet böyle bir köprü yapmazsa biz yapamayız.” şeklinde konuştu.
“Evimiz yıkıldığı için kullanılmayan sağlık ocağında kalıyoruz”
Evlerinin yıkılmasından dolayı harabeye dönen sağlık ocağının tavanını hayırseverlerden aldığı yardımla onardığını söyleyen Abdullah Alphan, yetkililere seslenerek yardım talebinde bulundu
“Ben de bir insanım” diyerek yaşadığı sıkıntılara isyan eden Alphan, kaymakam ve yetkililerden yardın talebinde bulunarak şunları söyledi:
“Ben ve hanımım 70 yaşlarındayız. Evimiz yıkıldı, ben ile karım maaşımız ve herhangi bir gelirimiz olmadığı için, kendimize bir ev yapacak gücümüz bile yok. Bizde geçici olarak harabeye dönen sağlık ocağında kalıyoruz. Sağlık ocağı da yıkılmak üzere. Elektriği yoktu onu da ben çektim, içinde idare ediyoruz. Kaymakamımızdan ve devlet yetkililerinden bir çare bulmalarını istiyorum. Bizde insanız.” (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.