Cumhurbaşkanı Erdoğan: DEM, Kürt kardeşlerimin iradesini işporta pazarına çıkardı
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstasyon Meydanı’nda düzenlenen Diyarbakır mitingine katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasının başında "Ser seran, ser çavan (Baş göz üstüne) diyerek bizi bağrınıza bastınız, ben de sizi başım üstüne, gözüm üstüne diyerek selamlıyorum." diyerek başlayan Erdoğan, mitinge 70 bin kişinin katıldığını aktardı.
"CHP adayına yüzde 71,5 oy çıkmışsa, durup üzerinde mutlaka düşünmemiz lazım"
Diyarbakır'ın, Türkiye Yüzyılı'nın vakarıyla, tarihi kimliğini veren dinamiklerine sonuna kadar sahip çıkacağını belirten Erdoğan, "Geçtiğimiz mayıs ayında yapılan seçimlerde, Diyarbakır'da hem milletvekilliğinde hem Cumhurbaşkanlığında arzu ettiğimiz oy oranlarına ulaşamadık. Ancak seçim sonucunun sizin de içinize sinmediğine, gönlünüzü mutmain etmediğine inanıyorum. İşte bu alan, onu söylüyor. Öyle ya, Diyarbakır'da bu kardeşinize yüzde 28,5 ve tek parti faşizminin bugünkü temsilcisi CHP adayına yüzde 71,5 oy çıkmışsa, durup üzerinde mutlaka düşünmemiz lazım. Diyarbakır halkının iradesini götürüp, artık siyasetten emekli olan CHP adayına payanda yapanların, hangi projenin parçası olduğu açık değil mi? Bugün aynı oyunu İstanbul'da, Mersin'de, başka yerlerde yine oynuyorlar. Kent uzlaşısı adı altında kirli bir ittifak kurdular. Ama her iki partideki bir avuç siyaset baronu dışında ne olup bittiğini kimse bilmiyor." dedi.
"DEM, benim Kürt kardeşlerimin iradesini işporta pazarına çıkarmıştır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'nin para sayma görüntülerine işaret ederek, "Bavul bavul paraların gidip geldiği, meclis üyeliklerinin, belediye şirketlerinin paylaşıldığı bir yerde ilkeli bir ittifaktan söz edilemez. Evet, tek sermayesi sizlerin oyları olan DEM, benim Kürt kardeşlerimin iradesini işporta pazarına çıkarmıştır. Dikkat ederseniz, bu pazarlıkta siyasi kazanım hesabı yok, eser ve hizmet derdi zaten yok. Seçmenin fikrini, zikrini, ne düşündüğünü merak eden kimse de yok. Sadece birilerinin ihtirasları uğruna yapılan kirli pazarlıklar var." diye konuştu.
CHP'li yöneticilerin faşizm, ayrımcılık ve ırkçılık kokan açıklamalarına ilgili kesimler tarafından ses çıkarılmadığını, hatta kendi seçmenlerinin çiğnenen haysiyetini savunacak iki cümle dahi kuramadığını ifade eden Erdoğan, "Açık ve net söylüyorum, Kürt kardeşlerim böyle bir istiskali, böyle bir aşağılanmayı, böyle bir hakareti, bu şekilde yok sayılmayı asla hak etmiyor." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin geçmişte, omurgasızlığın, istismarın, riyakarlığın sembolü zübük siyasetinin acılarını çok çektiğini hatırlatan Erdoğan, "Sizi güya ağaların, şıhların, derebeylerin, devletin zulmünden kurtarma vaadiyle, demokratik siyaset palavralarıyla oylarınıza ipotek koydular. Şimdi bu ipoteği tahsile koyarak, aslında tek parti faşisti CHP'den ve onun hastalıklı uzantılarından bir farkları olmadığını gösterdiler. Lütfen şu soruma, bütün Kürt kardeşlerim ellerini vicdanlarına koyarak cevap versin. Diyarbakır, huzuru da özgürlüğü de yatırımı da hizmeti de refahı da AK Parti döneminde görmedi mi? Onlar, sizin iradenizle seçtiğiniz belediye başkanlarını, dağdan getirdikleri teröristlere mahzenlerde tokatlatırken, biz altyapısı ve üstyapısıyla Diyarbakır'ı bölgesinin yıldızı haline getirmek için uğraşmadık mı? Onlar, çukur eylemleriyle bu şehrin sembolü olan Sur'u mahvederken, biz kimsenin burnunu kanatmadan meseleyi bitirmenin ve ardından da bölgeyi yeni baştan inşa etmenin mücadelesini vermedik mi? Onlar, Diyarbakır Cezaevinin edebiyatını yaparken, biz burayı şehrimize yakışır bir müzeye ve kültür merkezine dönüştürmedik mi? Onlar, her evden bir cenaze çıkartarak kan siyaseti yaparken, biz evlatlarımızı yaşatmak, eğitimiyle, sağlığıyla, istihdamıyla hayata bağlamak için çırpınmadık mı?" şeklinde konuştu.
Siyasetin, millete hizmet etmek, ülkenin sorunlarına diyalog yoluyla çözüm bulmak için yapıldığını belirten Erdoğan, "Biz, zihni özgür, vicdanı özgür, ahlakı kamil herkesle oturur konuşuruz. Emperyalistlere kuklalık etmeyen herkesle oturur konuşuruz. Terörün her çeşidine mesafe koyan herkesle oturur konuşuruz. Kendi ülkesi ve milleti için dertlenen herkesle oturur konuşuruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye'ye 40 yıl boyunca terörle bedel ödetildi"
Erdoğan, "Bu ülkede 85 milyonun huzuru, esenliği için bir şey yapılacaksa, şimdi hemen yapılmalıdır. Türkiye'ye 40 yıl boyunca terörle bedel ödetildi, bir 40 yıl daha buna tahammülümüz yok. Yaşadığımız ortak acıların ardından bu tehdidi bertaraf ettik. Artık ülkemizi bu yükten, sadece güvenlik açısından değil, diğer tüm boyutlarıyla tamamen kurtarma vaktidir. Bunun için ipleri başkalarının elinde olmayan, kirli çıkar ilişkilerinin içinde kaybolup gitmemiş herkesle oturur konuşuruz." diye ekledi.
"Herkesle her şeyi konuşabileceklerini ancak kapılarının teröristlere de terör örgütünün güdümünde siyasetçilik oynayanlara da kapalı olduğunu" söyleyen Erdoğan, "Milletvekili listesini, belediye başkan adayı listesini, meclis üyesi listesini, genel merkez yönetimi listesini terör örgütünün belirlediği parti, parti olmaz. Bunları belirleyecek olan, emekleri ve oylarıyla partiyi var eden, yaşatan tabanıdır, seçmenidir." dedi.
"CHP'yi, utanmadan Kürt kardeşlerimize umut diye pazarlıyorlar"
"Dünyadaki tüm sapkın akımları, Kürt kardeşlerimin iradesinin üzerinden başımıza musallat etmelerinin, hiçbirimize faydası yok." diyen Erdoğan, Kürt kardeşlerini bu çarpık siyasetin mezesi haline getirmek için sahneledikleri oyunu ibretle takip ettiklerini kaydetti.
Erdoğan, "Son 21 yılda attığımız her demokratik adımı engellemek için karşımıza dikilen CHP'yi, utanmadan Kürt kardeşlerimize umut diye pazarlıyorlar. Bu coğrafyaya yakın zamanda gördüğü en büyük acıları yaşatan tek parti faşisti CHP'yi allayıp pullayıp size dayatıyorlar. Bunların, hangi çıkarların temsilcisi olduğunu anlatmaya, bavullar dolusu para görüntüleri herhalde yeterlidir. İstanbul'da ne kadar marjinal ideoloji mensubu varsa hepsini getirip Kürt kardeşlerimin başına patron yapanlarla artık gidilecek bir yol kalmadığına inanıyoruz. İnşallah 31 Mart, Kürt kardeşlerimizin tüm tasallutlardan kurtulup, özgür iradeleriyle kendilerinin ve şehirlerinin geleceğine karar verecekleri bir dönüm noktası olacaktır."
Erdoğan, daha sonra Diyarbakır'a yapılan yardımları anlattı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.