DİMED üyelerinden Bitlis’in tarihi ve kültürel zenginliklerine yolculuk

DİMED üyelerinden Bitlis’in tarihi ve kültürel zenginliklerine yolculuk
Diyarbakır Medya Mensupları Derneği (DİMED), Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde çalışan üyelerini "Medya Mensupları Tarihle Buluşuyor" programı çerçevesinde Bitlis’te gezdirdi.

"Medya Mensupları Tarihle Buluşuyor" gezi programı kapsamında Bitlis’in derin tarihi, kadim kültürü ve doğa zenginliklerine doğru yolculuk yaptıran DİMED, üyelerini tarihi bölgelerde dolaştırarak, tarihi mekânları görmelerini ve daha fazla bilgi sahibi olmalarını sağlıyor.

Her yıl yaz aylarında gelenek haline getirilen bu tarihi yolculuklarda; farklı kültürler, gelenekler ve mekânlar tanıtılıyor, tarih ve doğa arasındaki muhteşem bağ gözlemlenerek merak edilen sorulara rehberler aracılığıyla yanıt alınıyor.

DİMED üyesi gazeteciler, Siirt'in Baykan ilçesinde bulunan Veysel Karani Hazretlerinin türbesini, ardından Bitlis il merkezinde bulunan Ulu Camii, sahabeden Eyüp El-Ensari’nin kardeşi Feyzullah El-Ensari'nin türbesi, Beş Minare, Kale, Seyir Terası, İhlasiye Medresesi ile El Aman Hanı'nı ziyaret ederek, buradan Nemrut Kardelası ve içinde bulunan göl ve buhar bacaları, Selçuklu Mezarlığı, Emir Bayındır Kümbeti ve diğer kümbetler ile doğal güzelliğiyle Van Gölünü doyasıya gezdi.

Ayrıca DİMED Genel Başkanı Mahmut İrtem başkanlığında gün içerisinde Bitlis Belediye Başkanı Nesrullah Tanğlay ziyaret edildi.

“Bölgemiz çok derin, köklü ve kadim bir kültüre sahip”

Düzenledikleri kültür gezisiyle ilgili açıklamalarda bulunan DİMED Başkanı Mahmut İrtem, bölgenin çok derin bir tarihe, köklü ve kadim bir kültüre sahip olduğunu, bu tarihin sahipsiz kalmaması için yeni nesile anlatılması gerektiğine vurgu yaptı.

İrtem, “Diyarbakır Medya Derneği mensupları olarak kurulduğumuz günden beridir her yıl üyelerimizi tarihi bölgelerde dolaştırıyoruz. Tarihi mekânları görmelerini, bölgemizin tarihi geçmişiyle ilgili daha fazla bilgi sahibi olmalarını sağlıyoruz. Hem eğlenceli hale getiriyoruz hem de meslektaşlar arasında bir kaynaşmanın olmasını sağlıyoruz. Sadece salt eğlenmek, gezmek veya zaman kaybetmek olarak değil, aynı zamanda bilgilenmelerini de istiyoruz. Bölgemiz çok derin bir tarihi geçmişe sahip. Çok köklü ve kadim bir kültüre sahip. Gördüğümüz kadarıyla tarihimiz bu anlamda sahipsiz kalmış. Belki bunlar yerinde ve zamanında tanıtılmış olsaydı, yeni nesil bunlardan daha fazla haberdar olurdu. Maalesef yapılan çalışmalar yeterli kalmıyor. Tarihin önemli bir kısmı da kendi haline terk edilmiş ve yok olmaya bırakılmış durumdadır.” dedi.

“İmkânlar ölçüsünde tarihi gezilerimizi daha fazla artıracağız inşallah”

Bitlis’in tarihi mekânlarını gezdiklerini hatırlatan İrtem, “Gezilerimizin önemli bir kısmını Bitlis ve ilçelerine yapıyoruz. Çünkü Bitlis’in çok derin bir tarihi geçmişi var. Bitlis’in merkezinde yaklaşık 400 adet tarihi eser var. Aynı zamanda ilçelerinde başta Ahlat olmak üzere, doğal güzellikleriyle görülmeye değer yerler var. Hakeza Tatvan’da Nemrut Kreter Gölü ve yol üzerinde hanlar var. Ahlat’ta tarihi açıdan büyük bir değere sahip kümbet evler var, Selçuklu mezarlığı var. Gerçekten bunlar görülmeye değerdir. İnsan defalarca gelip görse de bir daha görmek istiyor. Yine bu bölgede medfun bulunan sahabeler ve evliyalar var. Gelirken bunları da ziyaret ederek dua ediyoruz. Onların maneviyatından feyiz alıyoruz. Bu şekilde gezilerimizi daha verimli hale getirmeye çalışıyoruz. İmkânlar ölçüsünde tarihi gezilerimizi daha fazla artıracağız inşallah.” ifadelerine yer verdi.

“Bitlis bölgenin tarihi açısından çok önemli bir yer tutuyor”

Bitlis’te tarihi yerlerin çok olduğunu ancak bakımsız olduğunu ifade eden gazeteci-yazar Mehmet Baran, Üstad Bediuzzaman ile anılan Bitlis’in manevi anlamda da öne çıktığını söyledi.

Baran, “Bitlis bölgenin tarihi açısından çok önemli bir yer tutuyor. Bitlis’in tarihi dolu doludur. Tarihi yerleri çok fazla ancak bir bakımı yoktur. Bitlis kalesine çıktık, oralara bakım olsa, onarılsa, tadilata alınsa ve bu çabuk yapılarak insanlara açılsa çok iyi olur. Özellikle Bitlis merkezde akan o derenin ıslahıyla birlikte bu il gerçekten hak ettiği yere gelecek. İnsanların içinde dolaştığı zaman nefes alabilecek, bu güzelliğinden istifade edebilecek, sağlı-sollu çevresine oturup o güzel havasından istifade edebilecek bir ilimizdir. Ancak ıslah edilmiyor. Üstad Bediuzzaman’ın da burada dünyaya gelmesi ve bu ille anılması, özellikle de Rusya’nın istilasıyla birlikte bu ilin ciddi bir direniş sergilemesi ve bu işin içinde Üstad’ın da olması Bitlis’i manevi olarak da öne çıkarıyor. Özellikle camileri, beş minare meselesiyle Bitlis dolu doludur. Bunları öne çıkarmak, onarmak ve insanlara tanıtmak için iradeli idareciler gerekiyor. İnşallah onu görürüz.” diye kaydetti.

“Gezdiğimiz tarihi eserler, geçmiş hakkında çok ciddi bilgi veriyor”

Bir tarihe şahitlik yapmak için o dönemden kalan eserlerin gezilmesi, görülmesi gerektiğini söyleyen gazeteci Cemil Özdaş ise, “Medya mensubu arkadaşlarla Bitlis’i ziyarete geldik. Çok güzel bir gün geçirdik. Bitlis’in tarihi yerlerini, mekânlarını gördük. Doğasıyla, insanıyla, güzelliğiyle nasıl bir yer olduğunu tanımaya çalıştık. Eğer bir tarihe şahitlik yapmak isterseniz, tarihte insanların nasıl yaşadığını, neler yaptığını bilmek istiyorsanız, onların geride bıraktığı eserleri incelemeniz gerekiyor. Bu incelemiş olduğumuz eserler, geçmiş hakkında çok ciddi bir bilgi veriyor. Bitlis’in camilerini, tarihi medreselerini, adliye saraylarını gördük, Ahlat’ta bulunan Selçuklu mezar taşlarını inceledik. Çok ince bir işçilik ve ustalıkla yapılmış. O dönemin sosyal yapısını, ekonomisini ortaya koyuyor. Diğer medya mensubu arkadaşlarımızın da buraları görmelerini tavsiye ediyoruz.” dedi.

“Bitlis’te tarihi yerler o kadar çok ki, biz sadece yüzde 5’ini gezdirebildik”

DİMED üyelerine Bitlis’in tarihine yolculuk yaptıran gazeteci Şükrü Tontaş, “Bölgemizin farklı illerinden gazeteciler, ‘Medya Mensupları Tarihle Buluşuyor’ çerçevesinde Bitlis’imize geldiler. Bitlisli olarak meslektaşlarımızı gezdirdik. Bitlis’in tarihini, hanlarını, hamamlarını, medreselerini, camilerini, doğal güzelliklerini gösterdik. Ahlat Selçuklu mezarlığını ziyaret ettik. Burası en büyük İslam mezarlığıdır. Dolayısıyla burada 800’ün üzerinde mezar taşları tespit edilmiş. O dönemin tarihine burada şahitlik yapıyoruz. Bitlis’te tarihi yerler o kadar çok ki, biz sadece yüzde 5’ini gezdirebildik. Çünkü Bitlis 7 bin yıllık tarihe sahiptir. Bitlis’in o tarihini ortaya çıkarmak zaman ister. Temennimiz odur ki, bu tarih ortaya çıkarılır ve buraya gelip tarihi gördükten sonra giden insanlar, Bitlis’in bu güzelliğini, misafirperverliğini, tarihini gittikleri yerlerde anlatırlar.” ifadelerine yer verdi.

“Bugünkü geziye kadar burada Anadolu Selçuklu mezarlığının olduğunu bilmiyordum”

Son olarak gezi hakkında duygularını paylaşan gazeteci Abdurrahman Deniz Uğurlu da, “DİMED’in düzenlemiş olduğu ‘Medya Mensupları Tarihle Buluşuyor’ gezi programına katıldık. Bitlis ili başta olmak üzere Tatvan, Ahlat ve Mutki ilçelerinin tarihi ve turistlik yerlerini gezdik. Bu gibi yerlerin daha çok tanıtılması gerekmektedir. Bugünkü geziye kadar burada Anadolu Selçuklu mezarlığının olduğunu bilmiyordum. Bu vesileyle öğrenmiş olduk. Buna katkı sunduğu için DİMED’e çok teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.