HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz: Seçmen mutlaka sandığa gidip oyunu kullanmalıdır

HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz: Seçmen mutlaka sandığa gidip oyunu kullanmalıdır
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Hüseyin Yılmaz, yarın gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı seçiminde rehavete kapılmama çağrısında bulundu.

Rehber TV'de Gazeteci Olcay Ersoy'un sunduğu "Rehber'de Gündem" programının canlı yayın konuğu olan Yılmaz, seçim gündemine ilişkin soruları yanıtladı.

28 Mayıs'ta (yarın) gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı seçiminin önemine vurgu yapan Yılmaz, halka sandığa gidip oy kullanma çağrısında bulundu.

Rehavete kapılmama çağrısında bulunan Yılmaz, Millet İttifakı'nın herhangi bir iddiasının kalmadığının altını çizdi. "Erdoğan, açık ara kazanacak" Yılmaz, "Gitmesem de olur gibi bir algıya düşülmezse, o zaman açık ara kazanacağını bekliyorum. Bu seçimde, seçmenini sandığa götürebilen kazanacak. Seçmenini sandığa götüren sandıkta tercihini yaptırabilen kazanır. Sayın Erdoğan'a oy veren seçmenin, Cumhur İttifakı seçmenlerinin ve karşı aday olan Kılıçdaroğlu'nun gelmesini istemeyen, onun yanlışlıkla da olsa Cumhurbaşkanı olma ihtimalini düşünmek istemeyen seçmenin, mutlaka sandığa gidip oyunu kullanması gerekiyor. İnşallah gidip kullandığı takdirde de açık ara bir fark çıkabilir. Ben bunu bekliyorum." dedi.

"Millet İttifakı'nın herhangi bir iddiası kalmadı"

Millet İttifakı'nın iddiasının kalmadığının altını çizen Yılmaz, "Millet İttifakı zaten çöktü. İddiası kalmadı artık. İddiası olmayan, hayalleri ya da topluma verecek bir vaadi kalmayanların hikayesi de kalmadı. Temel motivasyonları neydi? Altılı Masa ilk kurulduğunda 'Biz Parlamenter Sisteme dönüş yapacağız.' dediler. Peki, mevcut şartlarda Parlamenter Sisteme dönüş yapabilecekler mi? Yok. Niye? Çünkü Meclis çoğunluğu Cumhur İttifakı'nda. Hatta Millet İttifakı'nın içerisinde de onlarla aynı düşünmeyen ve şu an parlamentoda olan diğer partilerden milletvekilleri var. Parlamenter Sisteme dönüş macerası bittikten sonra bugün de baktım halen bileşenlerden bir tanesi açıklama yapmış. Bir bileşen lideri diyor ki 'Biz Parlamenter Sisteme dönüş için işte sizden destek istiyoruz.' Ya Parlamenter Sistem mi kaldı? Bu saatten sonra sen dönüş yapamazsın. Meclis çoğunluğu ortada. Yani hikâyesi kalmadı." diye konuştu.

"HDP, kendi seçmeninin aklıyla dalga geçiyor"

"Ümit Özdağ ile yapılan protokol altılı masanın ortak mutabakat metnine aykırıdır." diyen Yılmaz, şunları söyledi: "HDP ile yapılan resmi olmayan sözlü protokol var. HDP de diyor ki; 'Arkadaş sen ona bakma, Kılıçdaroğlu ona yazılı senet verdi, senedi imzaladı, ama bize de söz vermişti.' Yani sözlü bir sözü vardır. Yani 'Siz yazılıya değil, sözlü söylenene güvenin.' Kendi seçmeninin aklıyla dalga geçiyor. Kılıçdaroğlu söz verdi, kesin o sözleri tutacaktır. Evet soruyorum. Kılıçdaroğlu bugüne kadar veya CHP'liler bugüne kadar verdikleri hangi sözde durdular? CHP'nin belediyeleri ortada, verdikleri hangi sözde durdular? Kılıçdaroğlu da bugüne kadar verdiği hangi sözde durmuş? Hele bunu bir söylesinler, bir göstersinler. Demek ki yok. Sadece sözlü olan bir beyan vardır ve Kürt seçmenin, özellikle HDP, kendi seçmeninin aklıyla dalga geçiyor. Hepsinin patronu birdir. Aynı patronun farklı kulvarlarda çalışan taşeronlarıdır bunlar. Benim gördüğüm bu. Hepsinin sahibi, patronu aynı merkezdir. Her birine farklı roller verilmiş ve ihtiyaç duyduğu anda da diyor ki 'arkadaş hepiniz geleceksiniz, birlikte çalışacaksınız.' Farklı iş yerlerinde çalıştırdığı bu elemanlarını, 'şu an gelip, şu ortak alanda benim şu işimde çalışacaksınız ve hiçbir itiraz hakkı yok' diye emrediyor. Patron Amerika'dır. Emperyalist Amerika, İngiltere, Avrupa." ifadesini kullandı.

"Hepsinin ortak noktası Erdoğan'ın gitmesidir"

Hepsinin ortak gayesinin Erdoğan'ın gitmesi olduğuna dikkat çeken Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Parlamenter Sisteme dönüş hikayeydi. O işin bahanesiydi. Hepsinin tek bir hikayesi ya da tek bir gayesi var. O da Erdoğan. Amerika Erdoğan'ın gitmesini istiyor. Niye? Erdoğan'ı istediği gibi kullanamıyor. İtirazları ve çıkışları var. Memleketin faydasına olmayan şeylerde itiraz edebiliyor, pazarlık yapabiliyor. Onlar da kendileriyle masaya oturup pazarlık yapabilecek bir lider istemiyorlar. Niye? Çünkü bu devletlerin sömürü üzerine kurulan bir düzenleri var. Bunlar sömürgeci. İngiltere'nin, Avrpa'nın, Amerika'nın sömürge tarihi herkesin malumu. Amerika ve İngiltere halen dünyanın en fazla sömürgesine sahip olan ülkelerin başında geliyor. Afrika'nın yarısı Fransa'nın sömürgesi. Afrika'da açlıktan, Fransa'daki ise tokluktan ölüyor. Çünkü oradaki zenginler memleketine götürüyor. Hemen hepsinin sömürge geçmişi var ve bu sömürgeciliklerini kaybetmek istemiyorlar. Türkiye'yi de sömürge ülkesi olarak görmek istiyorlar. Kendisine pazar olarak eski çer çöpünü satacağı ve Türkiye'nin zenginlik ham maddesini alıp ülkesine götüreceği bir ülke olarak görmekti ve böyle bir yönetimi başta görmek istiyor. Ama Erdoğan ve ekibinde bunu göremiyor. Fakat diğer tarafta (Kılıçdaroğlu) kaset kumpasıyla CHP'nin başına Genel Müdür yapılmış. Çünkü genel başkan olmak için sizin gerçekten hilesiz bir şekilde sandığa gidip seçimle kazanmanız lazım. Kaset kumpasıyla genel başkanlığı elde eden bir şahıs var. Bu şahsın önünü açmak için cumhurbaşkanlığı seçiminde kaset kumpasıyla, şantajla rakiplerini diskalifiye ettiriyorlar. Yetmedi, on binlerce insanın katilinden, ölümünden sorumlu olan cani bir örgütle aynı masa etrafında birleştirebiliyor onları. Normalde sorarsan, en büyük milliyetçi biziz, en büyük vatansever biziz diyecekler."

"Kılıçdaroğlu'nu destekleyin diye Kandil, HDP'ye çağrı yapıyor" PKK'nin, Kılıçdaroğlu'na destek verilmesi için Yeşil Sol'a (HDP) çağrıda bulunduğunu belirten Yılmaz, bu çağrıları kameralar önünde alenen yaptıklarını söyledi.

Yılmaz, "PKK, Kandil, HDP'ye çağrı yapıyor, gidin Kılıçdaroğlu'nu destekleyin. Tüm açıklamalarını da kameraların önünde aleni olarak yapıyorlar. HDP'ye ve seçmenine talimat veriliyor. Kılıçdaroğlu'nu destekleyeceksiniz diye talimat veriyor PKK. Cumhurbaşkanı adaylığında ona gideceksiniz. Kesinlikle Erdoğan'dan yana tavır takınmayacaksınız. Bunu ancak işveren bir araya getirebilir. Yani bu kadar çelişki varken ve bununla da şimdi bu insan çıkıp diyor ki 'Ben ülkeyi kurtaracağım, memleketin faydasına çalışacağım.' Vatandaş da bunu görüyor. Biz de görüyoruz." dedi.

"Zafer Partisi'nin örgütlü, teşkilatlı bir seçmen kitlesi yoktur" "Zafer Partisi'nin de örgütlü, teşkilatlı bir seçmen kitlesi yoktur." diyen Yılmaz, "Tepkisel oylardır. Oluşturulan algı, yalan, dolan, iftiralar üzerine kurulan ve yürütülen bir seçim dönemi var. Ama bugün geldiği noktada bu seçmen artık onu takmıyor. Özellikle göçmen karşıtlığı, yabancı düşmanlığı, ırkçı söylemler şu an dünyada ve özellikle Avrupa'da revaçtadır ve bir zemin bulmuş. Zafer Partisi'nin yaptığı da bu zeminden istifade etmek ve o oyları toplamak. Yabancı düşmanlığı üzerinden bir oy devşirildi ama bunlar birbirini tanımayan, örgütlü olmayan insanlardır. Şu an bir tarafa gidince seçmen de sorgulayacak. 'Madem bu yanlıştı, niye bizi daha önce buna yönlendirmedin veyahut da eleştirdin.' Seçmen bunu sorgulayacak. Hatta bir kısım seçmen belki sandığa bile gitmeyecek. Ya da kızıp da biraz daha yani PKK ile mücadele eden Erdoğan'a verecek. PKK de Kandil de açık açık söylüyor; 'Cumhur İttifakı'na, Erdoğan'a verdiğiniz her oy bize sıkılan kurşundur. Eğer Erdoğan bu sefer de seçilirse, PKK olarak biz yok olacağız, imha olacağız. Her gün Kandil'in şeflerinden farklı bir kişi çıkıp bunu söylüyor. Şimdi gerçekten bunlar milliyetçiyse, terör karşıtıysa, PKK karşıtıysa, o zaman bu insanlar oraya gitmeyecektir. Belki PKK'yi yok edecek olan, PKK'nin tamamen imhasını ve ülke için bir sorun olmaktan çıkaracak olan Erdoğan'a gideceklerdir. O yüzden seçmen çantada keklik değil. Seçmen partinin işaret ettiği yere gitmeme ihtimali var. Özellikle Ümit Özdağ'ın başını çektiği grubun Erdoğan'a yönelme durumu kuvvetli ihtimaldir." ifadesini kullandı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.