HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu: Seçim barajı tamamen kaldırılmalı
HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu, "Seçim barajı ve hazine yardımı konusu adil hükümler değil. Seçim barajı tamamen kaldırılmalıdır." dedi.
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nu partinin Ankara'daki genel merkezinde ziyaret etti.
İki lider, görüşmenin ardından ortak basın açıklaması düzenledi, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Görüşmede Yapıcıoğlu'yla; "güçlendirilmiş parlamenter sistem" önerilerini görüştüklerini belirten Davutoğlu, HÜDA PAR ve diğer partilerle kurdukları ilişkilerden memnuniyet duyduklarını söyledi. Davutoğlu, HÜDA PAR camiasına çalışmalarında başarılar diledi.
Yapıcıoğlu da HÜDA PAR olarak Gelecek Partisi'ni daha önce ziyaret ettiklerini hatırlatarak, "Aralık ayında da güçlendirilmiş parlamenter konusunda sayın Davutoğlu partimizi ziyaret etmişti. O gün söz vermiştik. Güçlendirilmiş parlamenter sistemi hakkındaki görüşlerimizi kendilerine ileteceğimizi söylemiştik. Bugün sözümüzü yerine getirip düşüncelerimizi ilettik." dedi
Görüşmede ayrıca siyasi partiler arası diyaloğun önemine değindiklerini söyleyen Yapıcıoğlu, "En geniş spektruma bağlı partiyiz. Biz şuna inanıyoruz; herkes kendi zaviyesinden baktığında üslup sertleşse de yüz yüze görüşmede daha iyi bir üslubun avdet ettiğini görüyoruz." Memleket hepimizin, beraber yaşıyoruz. Memleket meselelerine farklı bakıyoruz ama her siyasi parti farklı olmakla birlikte memlekete katkı için vardır. Bu anlamda görüş alışverişi olmalı ve gereklidir. Ben de memnuniyetle şunu ifade edeyim ki; ilk ziyaretimizi Gelecek Partisine yaptık. Ortaklaştığımız noktalar çok fazla ve daha da artacaktır inşallah." diye konuştu.
Yapıcıoğlu: Bir an önce bu cunta anayasasından kurtulmalıyız
Anayasa çalışmalarına da değinen Yapıcoğlu, "Memleketin sorunlarından önemli bir kısmı 1982 cunta anayasasıdır. Bütün siyasi partiler bu anayasadan şikayetçidirler. Fakat bu konuda siyaset bir adım atmıyorsa bu hepimizin ayıbıdır. Bir an önce bu cunta anayasasından kurtulmalıyız. Partilerin kırmızı çizgileri farklı olabilir. Biz diyoruz ki; herkesin kırmızıçizgisi kendi cebinde kalsın, yan yana gelip nasıl bir anayasa yapabiliriz diye kaleme alalım. Gelin 'bu bizim anayasayı' konuşalım demiyoruz, herkes notlarını alsın gelsin, birlikte kaleme alalım. Sivil anayasayı siyaset yapmalı, elbette akademi ve toplum da katılmalı. Bu harçta, çorbada benim de katkım vardır diyebilmelidir." ifadelerini kullandı.
Yapıcıoğlu: Parti kapatmaların Türkiye’nin gündeminden çıkması gerektiğine inanıyoruz.
Konuşmaların ardından gazetecileri sorularına geçildi.
HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu, bir gazetecinin HDP'ye yönelik kapatma davasına ilişkin sorusunu, "Biz prensip olarak parti kapatmaların Türkiye’nin gündeminden çıkması gerektiğine inanıyoruz. Cezanın şahsiliği esası gereği bir kişi suç işlemişse o kişi cezalandırmalı. Bugün Türkiye'de idam yoktur. Ancak parti kapatılma partinin idamıdır. Ancak hiç kimse siyasi kimliğinden dolayı, siyasi duruşundan dolayı cezalandırmamalı. Ancak yine kimse oturduğu makamdan dolayı kendini yasaların üstünde görmemeli. Cezadan bağışık durumda da olmamalı. Suç işleyen kişi adil bir şekilde hak ettiği şekilde cezalandırılmalıdır." yanıtını verdi.
Davutoğlu: İhtiyacımız olan daha fazla temiz siyasettir
Davutoğlu da siyasi partilerin kapatılmasının yanlış olduğunu belirterek, geçmişte parti kapatmaların daha fazla yara açtığını söyledi. Davutoğlu, "Ancak kimse hukukun üstünde değildir. Suçu olan şahıslar üzerinden bağımsız yargı tarafından ele alınmalı. Ancak bugün parti kapatma farklı gündemlerin aracı olarak görülüyor. İhtiyacımız olan daha fazla temiz siyasettir." diye ekledi.
Yapıcıoğlu: Yeni anayasa partiler için samimiyet testidir
Yapıcıoğlu, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin bir soruya da şu yanıtı verdi:
"Bize göre yeni bir anayasa yapmak mümkündür. Şu anda Meclis'te olan partilerin tamamı ve meclis dışında seçime katılma yeterliliği olan partiler, yeni bir anayasa yapılmasını söylüyor. Bu kadar ortak bir nokta varsa yeni bir anayasa yapmak mümkün. Ancak anayasanın nasıl yapılacağı önemli. İktidarın yaptığı gibi, bizim anayasa taslağı bu, katkı sağlayan varsa gelsin, olmasa Cumhur İttifakı ortağımızla birlikte çıkarırız diyorsa biz bunu yanlış buluyoruz.
Anayasa, toplumsal sözleşme ise toplumsal bir mutabakat aranmalıdır. Anayasayı yapmak için yeterli olan çoğunluğa ulaşırsak bu olmamalı. Biz anayasaya desteği nasıl maksimum seviyeye çıkarmalıyız diye düşünülmelidir. Böyle olursa yeni bir anayasa yapılabilir. Yazılacak olan metin bütün partilerin katılacağı ve tüm metnin altına imza atacağımız bir metin olmaz. Bu metin mükemmel de olmayacaktır. Bir müddet sonra bu da eskiyecektir. Yeni anayasa partiler için samimiyet testidir. Bu konuda ne kadar ciddiler bütün kamuoyu görecektir. Bugünkü üslup iyi değildir, suçlayıcı, hakaret edici, herkesin elinde hain damgası, rakiplerini memleketi satmakla suçluyorlar. Bunlar yanlış, bu dil biraz daha yumuşarsa yeni bir anayasa yapmak mümkün olur."
Davutoğlu: Yeni bir anayasa zorunluluktur
Davutoğlu da yeni anayasanın zaruret olduğuna dikkat çekerek, "Yeni bir anayasa yapmak mümkün olmanın ötesinde zorunluluktur. Bunun için samimiyet ve demokratik olmak lazımdır." dedi.
Yapıcıoğlu: Seçim barajı tamamen kaldırılmalıdır
Bir gazetecinin seçim barajı, hazine yardımı, erken seçim ve seçim yasasında değişiklik konularında sorduğu soruya yanıt veren Yapıcıoğlu, seçim barajı ve hazine yardımı konusunun adil hükümler olmadığına dikkat çekti.
Yapıcıoğlu, "Cunta anayasası yapılırken siyasi partiler kanunu da yapıldı. Adil olmayan yüzde 10’luk bir baraj getirildi. Şu anda 16 Nisan referandumuyla Türkiye Cumhurbaşkanlığı sistemine geçti. Türkiye, yönetimde istikrarı garantiye aldı. Yürütme tek elde cumhurbaşkanında. Bakanlar Kurulu olsa da onlar cumhurbaşkanının yardımcıları. Böyle iken seçim barajını savunmanın mantığı yoktur. Yönetimde istikrar varlığını koruyorsa seçim barajı kaldırılmalıdır. Yüzde 7 mi, yüzde 8 mi diyorlar. Biri çıkıp sormalı; neden seçim barajına ihtiyaç duyuluyor. Seçim barajı tamamen kaldırılmalıdır. Ülke barajını aşanlar seçim yardımı alıyor. Partiler aldığı oya göre hazineden para alıyorlar. Geliri çok olana çok, geliri az olana az gelir veriliyor. Bize göre seçime katılan herkese yardım yapılmalı. Farklı metotlarla ödeme yapılmalı. Bir parti tabela partisi değilse, iktidara talipse, eşit şartlarda yarışıyorsa onun da hazine yardımı alması lazımdır. Dar bölge siyasete çok şey katmayacaktır. Büyük partiler lehlerine gördükleri için düşünüyor olabilirler. İleride bu onların aleyhine dönebilir. Türkiye’de herhangi bir kanun değiştiğinde, ihtiyaç hissedildiğinde tek ölçü adalet olmalı. Mevcut kanunlar adalete uygun değilse, uygulamada sorunlar çıkıyorsa daha iyiye nasıl gideriz diye yasalar çıkmalı. Kimse şahsi ve parti menfaatlerini üstün görmemelidir. Adalet herkesten önce memleketi idare edenlerin tek ölçüsü adalet olmalı. " değerlendirmesinde bulundu.
Davutoğlu: Erken seçimin ön işaretidir
Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu ise siyasetin mühendislik hesabı olmadığını, bunu yapanların kaybettiğini belirterek, "Yanlış bir işaret vardır; kim seçim yasası üzerinde hesap yapıyorsa gücü kaybetmekten korkuyordur. Demek ki seçimi kaybetmekten korkuyor, ofsayttan gol atmaya niyetlidir. Gösterdiği şey, bu var olan sistemle seçimi kaybedeceğini gördü. Bu önemli. Erken seçimin ön işaretidir. Bunu gördükten sonra yapılacak her değişiklik onların aleyhine olacaktır. Halk bunu çifte standart olarak görecektir. Ne yaparlarsa yapsınlar artık bu iktidar mühendislikle değil, psikolojik olarak halkın gönlünden kopmuştur. Baraj tümüyle kalkmalı. Siyasette temsil en geniş şekliyle uygulanmalı." diye konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.