HÜDA PAR karayolundaki ölümlere dikkat çekmek amacıyla taziye çadırı kurdu

Türkiye'nin doğusu ve batısını birbirine bağlayan D-400 karayolunun Şanlıurfa ile Nizip arasının dar olması ölümlü kazalara davetiye çıkarıyor.

Çin'den başlayan Anadolu ve Akdeniz aracılığıyla Avrupa'ya; Türkiye sınırlarında ise Hakkâri'nin Yüksekova ilçesinden başlayıp, Muğla'nın Datça ilçesine kadar uzanan İpek Yolu, Asya ile Avrupa'yı, Türkiye'nin batısı ile doğusunu birbirine bağlıyor.

Türkiye sınırları içerisinde 2 bin kilometre uzunluğu ile İpek Yolu'nun güzergâhında olan D-400 karayolu ülkenin en çok kullanılan yollarının başında geliyor.

D-400 karayolunun Gaziantep- Birecik ve Şanlıurfa- Diyarbakır arası çift yol olmasına rağmen Birecik- Suruç- Şanlıurfa arasında herhangi bir çalışma yapılmaması tepkilere neden oluyor.

HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkanlığı, karayolunda ölümlere kazalara dikkat çekmek amacıyla kefen giyerek yol kenarında yürümüştü.

Yaşanan onca ölümlü kazalara rağmen karayolunun çift yol olarak düzenlenmemesine tepki gösteren HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkanlığı bu kez de karayolunda taziye çadırı kurarak farkındalık çalışması yaptı.

Şanlıurfa- Suruç 30'uncu kilometresinde bir petrol istasyonunda kurulan temsili taziye çadırını ziyaret eden yolcular, karayolunda hayatını kaybedenlerin ruhunu Kur'an'ı Kerim ve Fatiha okudu.

Eyleme karayolunda hayatını kaybeden yolcuların yakınları ile Suruç- Şanlıurfa karayolunda seyahat eden vatandaşlar katıldı.

"Artık bu yolda canlarımızı yitirmek istemiyoruz"

Taziye çadırı önünde basın açıklaması yapan HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkanı Emin Özaslan, "Şanlıurfa-Birecik karayolu olarak bilinen ve halk arasında da 'ölüm yolu' diye tabir edilen D-400 karayolundayız. Buradaki ölümlü ve sakatlanmalı kazalara tepki olarak kefenli eylem yapmıştık. Eylemimiz Türkiye gündemine oturmuştu. Hükümet bu yolu sadece yatırım planına aldı ama ihale aşamasına geçilmedi. Bu yolun bir an önce yapılabilmesi için tekrar gündeme getirmek adına taziye çadırı kurarak farkındalık çalışması yaptık. 'Ölüm yolu taziye çadırı' adıyla taziye çadırı kurduk. 3 gün boyunca buy yolda kaza geçirenler ve aileleri gelip taziyemize katılıyor. Bu yolun yine gündem olabilmesi için böyle bir çalışma başlattık. Hükümete sesleniyoruz; bir an önce Şanlıurfa-Birecik arasındaki yolun, duble yol olabilmesi için gerekli hazırlıklar tamamlanmalı ve bir an önce çalışmalar başlatılmalı. Artık bu yolda canlarımızı yitirmek istemiyoruz." ifadelerini kullandı.

"Her gün taziye çadırı mı kuracağız?"

Taziye çadırını ziyaret ederek ölenler ruhuna Fatiha okuyan Sıddık Kaya, ölüm yolunda 4 yakınını kaybettiğini belirterek, "Bu yolda abim, ablam ve eniştem gibi yakınlarımı kaybettim. Kendim de daha önce bu yolda kaza yapmıştım. Yetkililer bir an önce bu yolu yapsın. Bu yoldan bıktık artık. Yaya şeklinde bile yoldan geçemiyoruz. Yol hem çok kalabalık hem de çok dardır. Yetkililerden yardım bekliyoruz. Allah, HÜDA PAR'dan razı olsun. Çağrıya kulak verdikleri için onlara çok teşekkür ediyoruz. Her gün taziye çadırı mı kuracağız? Yeter, bıktık artık. Köy yolunda 100 kişiye yakın insan öldü.  Bu yola bağlı bir sürü köy var ve hep kaza oluyor. Sene ve aylar geçmeden her gün ölüm haberi alıyoruz.  Artık ölüm haberi almak istemiyoruz. Bu yol çekilmiyor." diye konuştu.

"Bu yol 'ölüm yolu'dur"

Karayolunda sürekli ölümlü kazaların yaşandığına dikkat çeken Suruç- Şanlıurfa minibüs hattında çalışan Havas Kutlu, "Yaklaşık 20 senedir bu yolda şoförlük yapıyorum. Bu yolda sürekli ölümle karşı karşıya geliyoruz. Yetkililerin bir an önce bu yolu yapmasını istiyoruz. Her taraf yapıldı; ama bu yol bir türlü yapılmadı. Bu yol Irak sınırına kadar gidiyor.  Bu yol 'ölüm' yoludur. Yaz kış bu yolda kuyruklar oluşuyor. Yol dar diye sollama yapamıyoruz. Yolcu taşıyoruz diye gideceğimiz yere bir an önce varmamız gerekiyor. Bir an önce bu yolun yapılmasını istiyoruz. " şeklinde konuştu.

"Motorumla beraber yere devrildim"

Yolun dar olmasından dolayı motosikleti ile kaza yaptığını vurgulayan Mehmet Baran Erdem, "Ölüm yolunda seyrederken bir kereden kendimi yerde buldum. Motorumla beraber yere devrildim. Motosikletim kırılınca buraya geldim. Hakikaten de bu yol ölüm yoluymuş. Yol dar olduğu için kaza yaptım. Yol dar olmasaydı kaza yapmayabilirdim. " dedi.

Şoför İbrahim Halil Akkuş ise "Bu yolun çift olmasını istiyoruz. Burada sürekli kazalar oluyor. Tek geçitte yol alamıyoruz. Devlet için canımızın bir değeri yok.  Yola bir an önce çözüm bulunmalı." diye konuştu. (İLKHA)