​Muhammed Sudan Hoca vefatının 5'inci yılında anıldı

​Muhammed Sudan Hoca vefatının 5'inci yılında anıldı
HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanlığı, Hizbullah Cemaati'nin liderlerinden Muhammed Sudan Hoca’nın vefatının 5'inci yıl dönümü münasebetiyle anma etkinliği düzenledi.

​Hizbullah Cemaati liderlerinden Muhammed Sudan Hoca, vefatının 5'inci yılından sevenleri tarafından kabri başında anıldı.

HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanlığı, Hizbullah Cemaati'nin liderlerinden Muhammed Sudan Hoca’nın vefatının 5'inci yıl dönümü münasebetiyle anma etkinliği düzenledi. Mardin Kapı Asri Mezarlığında bulunan kabri başında gerçekleştirilen etkinliğe, aile fertleri ve dava arkadaşları katıldı.

Yasin-i Şerif ve duaların okunmasının ardından HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Osman Aktaş, Sudan'ın İslami mücadelesini konu alan bir konuşma yaptı.

Sudan'ın Kur'an'ın susturulduğu, camilerin kapatıldığı bir zaman diliminde hayatını İslam davasına adayarak mücadele ettiğini belirten Aktaş, "Mezar başında bir dostumuzu, büyüğümüzü, ağabeyimizi, hayatını bütünüyle İslam'a ve İslam davasına adamış bir insanı anlatmak kadar zor bir şey yoktur. Şu anda mezarı başında toplandık. Bundan 5 yıl önce Sudan abimiz rahmete erdi. O, Kur'an'ı kendine şiar edinmiş, Resulullah'ın davasını hayatının bir parçası, sahabe-i kiramın yaşantısını hep kendine örnek almıştır. Öyle bir edepli, terbiyeli, halim ve selim bir insandı ki, ona bakınca aklınıza Hazreti Osman gelirdi. Hazreti Ömer'i tanımışsanız, bildiği meselelerde hükmedeceği konuysa başı gitse bile asla adaletten vazgeçmezdi. Bu memleketin en büyük Alilerindendi. Ebubekir, Osman gibi cömertti. Annesinin ve babasının tek oğlu olan Sudan ağabey, İslam'la tanıştıktan sonra bu bölgede hakikaten çok güzel tohumlar ekti. O bu davanın Mus'abı'dır. Çünkü Resulü Ekrem Musab'ı Medine'ye gönderdiği zaman, orada bulunan her evde İslam'dan bahsedilecek bir hale getirmişti. Bir zamanlar bu bölgelerde korkudan kimsenin ben Müslümanım diyemediği, tamamen Kur'an'ın susturulduğu, camilerin kapandığı, toplumun çirkef içinde olduğu bir dönemde Allah-u Teâla İslam davası ile birlikte bize Muhammed Sudan abi gibi bir Musab'ı gönderdi. O, bu mücadele uğrunda her şeyini feda eden bir insandı. Gerek malı, gerek hayatının her şeyini, bütün vaktini bu davaya adadı." dedi.

"Abimiz, bu topraklara yeniden Kur'an'ın öğrenilmesi için fidanlar dikti"

Bölgede İslami yaşantının yayılmasının mimarlarından birisinin Muhammed Sudan'nın olduğunu ifade eden Aktaş, konuşmasının devamında şunları kaydetti:

"80'lerin sonunda ve 90'ların başında kimsenin artık Kur'an okumadığı, sadece yaşlıların namaz kılmak için açık tutulduğu camilerde bu değerli abimiz, bu topraklara yeniden Kur'an'ın öğrenilmesi için fidanlar dikti. İnsanlarla tek tek ilgilendi, bir araya getirdi ve camileri açtı. İnsanlar, onun kurmuş olduğu, direkt idare ettiği ve onunla çalışan insanlarla birlikte, bölgede ezanın okunduğu her yerde artık çocuklar, gençler uyuşturucudan, kötülükten koparak camileri dolduracak bir hale geldiler. Dara düşenin tek umut kapısı, derdi olanın dert ortağı, sığınağı olmayanın tek limanıydı. Hayatının her alanında mücadele vermiş, mal varlığını bu dava uğrunda harcamış ve hayatının bütün vaktini İslam uğruna feda etmiş, nice muhaceratlar, zindanlar ve eziyetler çekmiş bir kardeşimizden bahsediyorum. Allah şahittir ki, ben de şahidim; hayatı boyunca İslam'a Müslümanlara yardımcı olmuş, bu davanın daha da ileriye gidebilmesi için elinden gelen bütün çabayı sarf etmiştir. Hiçbir zaman umutsuzluğa düşmemiştir. En zor zamanlarında bile çözümler üreten, en dar zamanlarda bile davaya katkı sunmak için çaba sarf eden bir şahsiyetti. Fedakârdı, cesurdu ve abid bir insandı. Hakikaten ibadeti ile meşhur bir abimizdi. Muhammed ağabey yerine başka bir şey de söyleyebilirdik ama ağabey diyorduk. Ağabey, insanların duygularını, düşüncelerini, eksiklerini, darlığını paylaşan bir insandır. Yani bir dava adamıdır. Bugün bu beldelerde Kur'an okunuyor, İslam'ın sedası yükseliyorsa, Kur'an ve sünnetin yaşantısı toplum içerisinde varsa, ilay-ı Kelimetullah sürekli Olarak dillerde geziyorsa, Tevhid sancağı ayakta ise bunun mimarlarından biri de Muhammed Sudan ağabeyimizimdir. Rabbim mekânını cennet eylesin.".

Okunan duaların ardından anma etkinliği sona erdi. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.