Prof. Dr Aşur: An’a tutsak olanlar gerçeği göremez

Prof. Dr Aşur: An’a tutsak olanlar gerçeği göremez
Mardin Artuklu Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Vasfi Aşur Ebu Zeyd, Aksa Tufanı sonrası yaşananlar ve esir takasına dair önemli açıklamalarda bulundu.

Aksa Tufanı sonrası yaşanan gelişmeler hakkında İLKHA’ya yazılı açıklamada bulunan Prof. Dr. Vasfi Aşur Ebu Zeyd, bu surecin işgal rejimini diz çöktürdüğünü vurguladı.

Ebu Zeyd, “Bugün, Aksa Tufanı’nda yaşananları sorgulayan ve hâlâ sorgulamaya devam eden birçok kişi var. Büyük bir cesaretle, ‘Ne söylenirse söylensin, kim neyi öne sürerse sürsün, ne kadar zafer olarak lanse edilirse edilsin, yaşananlar aslında Filistin halkı ve direnişi için büyük bir yenilgidir’ diyorlar. Buna gerekçe olarak ise, altyapının yıkımını, okulların, hastanelerin ve camilerin yerle bir edilmesini, öldürülen erkek, kadın, çocuk ve yaşlıların sayısını, ayrıca bu savaşın bıraktığı yaralıları, sakat kalanları ve kronik hastalıkları gösteriyorlar. Ancak bana göre bu bakış açısının yanılgısı, tamamen ‘şu anın içine sıkışıp kalmaktan’ kaynaklanıyor. Kısaca, ‘an’a tutsak olma’ hâli denilebilir. Bu, insanın aklıyla, düşüncesiyle, bakışıyla ve vizyonuyla tamamen bugüne hapsolmasıdır. Böyle olunca da kişi, ayaklarının ucundan ötesini göremez; tarihi, Allah’ın işgal ve direniş konusundaki yasalarını dikkate almaz.” ifadelerini kullandı.

Cihatta sadece maddi kayıplara odaklanılırsa, gerçek göz ardı edilir. Cihad, kayıplar olmadan olmaz. Toprak, bedel ödenmeden kurtulmaz. Büyük fedakârlıklar olmadan zafer ve kurtuluş gerçekleşmez. Zorluklar yaşanmadan güçlenme, şehitler ve kan dökülmeden özgürlük mümkün değildir. Şehitlerin olmadığı bir hayatın bir anlamı yoktur; kan akıtılmadan işgal altındaki topraklar zayıflık, çöküş ve yenilgiden başka bir şey üretmez.” şeklinde konuştu.

“işgal rejimi en büyük kayıplarını verdi”

İşgal rejimin Aksa Tufanı’nda ciddi kayıplar verdiğini aktaran Ebu Zeyd, “İşgal rejimi, tarihindeki en büyük kaybı Aksa Tufanı’nda yaşadı. Binlerce subayı öldü, yüzlerce askeri esir düştü, yüzlerce zırhlı araç imha edildi. Direnişin eline geçen silah ve mühimmat büyük miktardaydı ve bunlar yeniden düzenlenerek direnişin kullanımına sunuldu. İşgal rejimin uluslararası düzeyde maruz kaldığı itibar kaybı ise özellikle Amerikan üniversitelerindeki öğrenci hareketlerinde ve dünyanın dört bir yanındaki özgür insanların tepkilerinde açıkça görüldü. israilin işlediği suçlar, uluslararası toplumun, hukukun ve insan vicdanının sınırlarını fazlasıyla aştı. Hiçbir hedefini gerçekleştiremedi. HAMAS hâlâ dimdik ayakta ve dünyanın gözü önünde faaliyetlerine devam ediyor. Mücahit birlikler hâlâ varlığını sürdürüyor ve katil işgal rejimi onları yok etmeyi başaramadı. Silahlar hâlâ direnişin elinde ve elinden alınamadı. Gazze hâlâ özgür ve işgal rejimi tarafından işgal edilmedi. Zaten nasıl işgal edebilir ki? Gazze, bugün dünyadaki en özgür yerlerden biri!” ifadelerine yer verdi.

“Direniş hedeflerine ulaştı”

Ebu Zeyd, Filistin direnişinin belirlediği hedeflere ulaştığını belirterek, “Direniş ilan ettiği beş hedefe ulaştı. Savaşın durması, işgal rejimin Gazze’den çıkması, Filistinli esirlerin serbest bırakılması, yardımların ulaştırılması ve yeniden inşa sürecinin başlaması. Direniş, bu beş hedefi ya tamamen gerçekleştirdi ya da büyük ölçüde başardı. Kalanlar da zamanla gerçekleşecektir. siyonist rejim, hedeflerine ulaşamazken, direniş kendi amaçlarına ulaştı. Tüm bunlara rağmen birileri çıkıp, ‘Direniş, bu yıkımın sebebidir, direniş yenildi, zaferden bahsetmek sadece bir yanılsamadır’ diyebiliyor! Bunu söylerken, anlık durumun ötesinde kazanılan stratejik avantajları göz ardı ediyorlar. Oysa bu kazanımlar, kısa sürede etkisini gösterecek ve kesinlikle bizim lehimize, israilin ise aleyhine olacaktır. İşgal ve direniş dengesi değişecek, direniş güçlenecek, israil zayıflayacak ve özgürlüğe bir adım daha yaklaşacağız, inşallah.” şeklinde vurguladı.

“Özgürlüğün kızıl kapısı, ancak kanlı ellerle çalınır”

Ateşkes süreciyle başlayan esir takasına da değinen Ebu Zeyd, bu sürecin sadece bir değişim değil, psikolojik bir zafer olduğunu kaydetti.

Ebu Zeyd, “İzzeddin el-Kassam Tugayları, esir değişimi için medya platformları kurdu. Bu platformlar, Aksa Tufanı’nda kazanılan zaferi pekiştiren yeni bir zafer anlamına geliyordu. Direniş, bu platformlarda pankartlar asarak, zaferi, meydan okumayı, direnişi sürdürme kararlılığını ve mücadeleye devam etme ruhunu yansıtan sloganlar yazdı. Ayrıca, Müslümanların savaş ahlakını sergileyerek, bu ahlakın ne kadar nadir ve üstün olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Bu pankartlardan bazıları, ‘biz tufanız, biz yarınıyız’ direnişin siyonizm karşısındaki zaferi,’ ‘göç yalnızca Kudüs’e olur,’ ‘özgürlüğün kızıl kapısı, ancak kanlı ellerle çalınır.’ Tüm bu sloganlar, Arapça yazılmış ve hemen altına İbranice çeviriler eklenmişti. Böylece, mesajın işgalci siyonistlerin halkı ve dünyadaki tüm siyonistler tarafından okunması sağlanmıştı.” ifadelerini kaydetti.

Esir takası sırasında işgal rejimi esirlerin direniş güçlere olan hayranlık ve minnettarlığı siyonist rejimi çileden çıkardığına dikket çeken Ebu Zeyd, “İşgal rejimi esirlerin, kendilerini teslim eden direniş güçlerine el sallamaları, onlara duydukları minnettarlığı ifade etmeleri ve direnişin kendilerine karşı insani ve ahlaki bir tavır sergilediğini anlatmaları, siyonist rejimi çileden çıkardı. İşgal medyası, esirlerin konuşmasını engellemek için çağrıda bulundu. Buna karşılık, hapishanelerindeki Filistinli esirlere yapılan kötü muamele ve esir değişimi sırasında barbarca tutumunu gözler önüne serildi.” şeklinde konuştu.

“Zafer, sadece savaş meydanında kazanılmaz”

Son olarak Ebu Zeyd, savaşın sadece silahla değil, medya ve psikolojik üstünlükle de kazanıldığını belirterek sözlerini şöyle tamamladı:

“Direniş, sadece savaş meydanında değil, esir değişimi gibi süreçlerde de zafer kazanıyor. Zafer sadece savaşta değil, onun medya yönetiminde ve psikolojik etkilerinde de inşa edilir. Selam olsun Gazze’nin ve Filistin’in onurlu zaferini inşa edenlere!” (İLKHA)

Prof. Dr Aşur: An’a tutsak olanlar gerçeği göremez

Prof. Dr Aşur: An’a tutsak olanlar gerçeği göremez

Kaynak:İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.