Sırbistan’da Türk Okçuluk Tarihi Sergisi
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 98. yılında, Türk ata sporu okçulukla ilgili tarihi öneme sahip eserler Belgrad’da görücüye çıkarıldı. 2009 yılından bugüne dünyanın farklı yerlerinde açılan kültür merkezleriyle, Türk dilini, kültürünü, sanatını, tarihini, milli ve yerli değerlerimizi tanıtan Yunus Emre Enstitüsü, Okçular Vakfı işbirliği ile Belgrad Ordu Evi Sanat Galerisi’nde “Kemankeş Türk Okçuluğu Sergisi”ni açtı. Sergi, Türk milletinin harp sanatı, savaş stratejisi ve tekniklerinde ustalaştığı ok kültürü ile ilgili daha önce görülmemiş eserleri gözler önüne seriyor.
Okçuluğun tarihi anlatılıyor
19 Ekim 2017’de Yunus Emre Enstitüsünün Okçular Vakfı işbirliğiyle hayata geçirdiği Kemankeş Projesi kapsamında açılan serginin küratörlüğünü Mehmet Lütfi Şen üstlendi. T.C. Belgrad Büyükelçiliği, Yunus Emre Enstitüsü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve TİKA’nın katkıları, Sırbistan Cumhuriyet'i Kültür ve Enformasyon Bakanlığı ve Belgrad Etnografya Müzesi iş birliğiyle hayata geçirilen sergi, Vakıf Genel Sekreteri Mehmet Erdoğan koordinasyonunda, İstanbul’dan ve Belgrad’dan birçok uzmanın katkılarıyla gerçekleşti.
Geleneksel Türk okçuluğunun tarihî, sportif, kültürel ve eğitim nitelikleriyle kavranması, dünyaya tanıtılması ve bu alanda sporcular yetiştirilerek kültürler arası bağların geliştirilmesi amacıyla gerçekleştirilen Kemankeş Projesi, okçuluğun bir spor disiplini olmasının ötesinde barındırdığı milli ve tarihi anlamları ile geleneksel sporlarımızın farklı kültürlere tanıtılmasını hedefliyor.
Kemankeş Türk Okçuluğu Sergisi, döneminin en üst teknolojisi ile tartışmasız ve açık ara dünya zirvesi olmuş Türk Okçuluğu ile ilgili orijinal eserleri yakından görme imkânı sunuyor, görsel, yazılı ve video destekli bir ortamda tarihi değerlerin izinde tanıtıyor. Sergide ayrıca dünya menzil rekorunun kırıldığı, dünyanın en eski spor müessesesinin sporcuları ve kurucu iradesi mercek altına alınıyor. Etkinliğin Belgrad’da, Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa’nın memleketinde gerçekleşmesi, tarihinde okçuluğa önem veren iki milletin ortak bir noktada buluşması anlamına da geliyor. Sergide, Osmanlı ve Selçuklu dönemlerine ait orijinal eserler de gözler önüne seriliyor.
Bir medeniyetin silinmeyen izleri
5 Mayıs tarihine kadar ziyarete açık olacak serginin yay bölümünde, yay yapım aşamaları, yapım malzemeleri, yapım aşamasında kalmış yay örnekleri, Osmanlı döneminde kullanılmış puta, menzil, kepaze gibi değişik yaylar sergileniyor. Ok bölümünde piştahta, miyane, hadde, okluk ağaç, ok çubukları gibi malzemeden oluşan ok yapım tezgâhı, ok yapım aşamaları, ok yapım malzemeleri, Osmanlı döneminde kullanılmış pişrev, havagezi, puta, heki, meşk ve ibriş gibi değişik ok örnekleri yer alıyor. Bir başka sergileme alanında Türk Okçuluğunu mükemmel kılan ana yapının yanında yer alan bilek siperi, kandil, kubur, sadak ve zihgir çeşitleri izleyiciye sunuluyor. Proje kapsamında sergilenen eserlerin birçoğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve çeşitli özel koleksiyonlardan temin edildi. Gerek Türkiye’den gerekse Sırbistan’dan birçok kurumun destek verdiği sergi, ziyaretçilerini büyük bir medeniyetin silinmeyen izleriyle buluşturuyor.
Kaynak:HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.