Tarihi Çemdin Kalesi yok oluyor
Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesindeki tarihi Çemdin Kalesi yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Tarihin farklı evrelerinde çeşitli medeniyetler tarafından kullanılan ve yaklaşık 2 bin yıllık geçmişi olan Çemdin Kalesi'nin (Kela Çîmdîn) harabe hali, başta çevre halkı olmak üzere görenlerin tepkisini çekiyor.
Büyük bir tarihe sahip kalenin restore edilmemesine tepki gösteren Ahmet Bağrış, "Gördüğünüz gibi burası tamamen yıkılma seviyesine gelmiş. Çünkü ne Kültür Bakanlığı ne Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ne de Viranşehir Belediyesi tarafından herhangi bir bakım yapılmamış, terk edilmiş. Buranın korumaya alınması istiyoruz. Şu an birçok yer toprakla dolmuş, burada çalışma yapılmalı, kalenin 3 katlı olduğu söyleniyor ve alt kattaki tarihi eserlerin gün yüzüne çıkarılmalı. Çünkü dediğimiz gibi burada çok ciddi manada tarihi eser mevcuttur. Buraların insanlara tanıtılması lazımdır." dedi.
Geçmişte bir grup uzmanın gelip incelemelerde bulunduğunu, ama sonra bir adım atılmadığını aktaran Bağrış, şunları ifade etti:
"Üniversiteden profesörler geldi. Yapılan incelemelerde buranın Şanlıurfa’da bulunan Göbekli Tepe'den daha eski bir tarihe sahip olduğu söylendi. Şu an bildiğimize göre Göbekli Tepe dünyanın en eski yerleşim yerlerinden. Ama burası gün yüzüne çıkarılırsa bir tarih bilgisi kökten değişebilir. Özelikle rica ediyoruz; Kültür Bakanlığı burasıyla ilgilenmeli. Böyle bir tarihin yıkılmaya mahkûm edilmemesi için yetkililerin bir an önce çalışmasını istiyoruz."
Çemdin Kalesi'nin tarihi hakkında da bilgiler veren Bağrış, "Burası kalkerli bir zeminde oluşmuş, özelikle kayalar yontularak içine çok büyük mağaralar yapılmış, insanlar tarih boyunca buralarda yaşamış ve buralarda barınmışlar. 3 oda, 4 oda ve hatta 5 odaya çıkabilecek büyüklükte mağaralar mevcuttur. Kalenin düşmandan korunması için etrafına 5 metre genişlik ve derinlikte olan hendek açılarak su ile doldurulmuş. Kaleye girişler batı ve doğuda bulunan asma köprülerle sağlanıyordu. Çok eski tarihi olan kalede yapılan araştırmalarda Eyyubiler, Asurlar dönemine kadar gittiği görülüyor. Bizanslar tarafından kalenin yapıldığı söyleniyor, ancak yapılan incelemelerde daha çok Eyyubiler'den kalıntı var. Hıristiyanlığa ait bir kalıntı tespit edilmemiştir." diye belirtti.
Kaleden ismini alan Çemdin köylülerinden Mahmut Ural da tarihi kaleyle ilgili şunları söyledi: "Biz 1990 yılında buraya yerleştik. Şimdiye kadar devlet tarafından sağlıklı bir çalışma görmedik. 2 yıl önce Kültür Bakanlığı tarafından 40 günlük kaleye yönelik bir çalışma yapıldı, ama ne yazık ki bütün kale etrafındaki surun altını kazarak o şekilde bıraktılar. Yani demek istediğim yapma yerine bozdular. Şu an gördüğünüz gibi tarihi kale yıkılmaya mahkûmdur. Tarihimize sahip çıkmalıyız. Ne yazık ki kimse sahip çıkmıyor.”
"Tarihi kaleye devletin sahip çıkması lazım." diyen Bazo Çağlar ise "Kale bağımsızlıktan yıkılmış durumda kalenin etrafında bulunan hendeği açıp alt katlara da ulaşıp tarihimizi gün yüzüne çıkarmalıyız. Eğer sahip çıkılırsa dışarıdan bu tarihi görmek için turistler buraya gelirler. Bundan hem devletimiz hem de köy halkı olarak faydalanacağız. Benim bildiğim kadarıyla kale yaklaşık 2000 yıllık. Tarihi kaleye devletimizin bir an önce sahip çıkmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.
Viranşehir-Şanlıurfa Karayolunun 9'uncu kilometresinde bulunan Çemdin Kalesi'nin milatta sonra ikinci yüzyılda Romalılar tarafından yapıldığı; Bizanslılar, Araplar, Akkoyunlular tarafından da kullanıldığı tarihi kaynaklarda geçerken, kalenin birkaç kez el değiştirdiği, onarıldığı ve genişletildiği de belirtiliyor.
Yüksek bir tepe üzerinde bulunan kale, sert kalker taşından yapılmıştır. Çevresindeki kayalıkların içerisi oyularak buradan da yararlanılmıştır. Kaleyi çevreleyen sur ve burçlar beyaz kesme taştan yapılmış, iç kısımlar moloz taş ve dolgu malzemeleri ile doldurulmuştur. Sur duvarları 3-4 metre kalınlığında olup, 8-10 metre aralıklarla 13-14 metre yüksekliğinde burçlarla takviye edilmiştir. Çevresinde içerisi su dolu olan 5 metre derinliğinde ve 5 metre genişliğinde de bir savunma hendeği yapılmıştır. Kalenin doğu ve batı yönünde iki kapısı bulunmaktadır. Bu kapıların önünde de su hendeğinin üzerine konulan iki seyyar köprüye yer verilmiştir. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.