Telefon şarj eden kumaşlar geliyor

Telefon şarj eden kumaşlar geliyor
Türkiye'nin ilk uzay havacılık eğitim merkezi 120 milyon liralık yatırımla Bursa'da hayata geçecek.

Türkiye'nin ilk uzay havacılık eğitim merkezi 120 milyon liralık yatırımla Bursa'da hayata geçecek. Önümüzdeki 50 yıla uzayın yön vereceğini belirten BTSO Başkanı İbrahim Burkay, "Türkiye'nin dünyada ilk on ekonomi içine girebilmesi için uzayın ve havacılığın mutlaka üniversitelerimize ve iş hayatımızda entegre olması gerek" diyor.

Bursa Ticaret Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay, bu aralar oldukça heyecanlı. Burkay'ın heyecanının sebebi ise Bursa'da hayata geçecek Türkiye'nin ilk Uzay Havacılık Eğitim Merkezi. Türkiye'nin uzaya milli uydu fırlatıp, bakım için Rus veya Fransız astronot yollayamayacağını belirten Burkay, "Türkiye'nin ilk astronotları Bursa'dan çıkacak. Türkiye'nin uzay üssü olmaya talibiz" diyor.    

YER ÇEKİMSİZ ORTAM 

Türkiye'de şehirlerin vizyonları genişliyor. Pek çok şehir kendini farklılaştıracak projeler hayata geçiriyor. Sizde var mı böyle projeler?  
GUHEM yani Gökmen Havacılık Uzay Eğitim Merkezi'miz var. Şu anda biz Bilim Teknoloji Bakanlığı TÜBİTAK ve Bursa Büyük Şehir Belediyesi işbirliği ile Türkiye’deki tek temalı merkezi yapıyoruz. Gökmen TDK'nın kozmonotun yerine seçtiği isim. Göktürk’te biliyorsunuz uydumuzun ismi. Burada kurduğumuz merkezde uzay ve havacılık sektörünün eğitimlerini  gerçekleştirmek istiyoruz. Rusya’daki, Huston’daki uzay havacılık eğitim merkezleriyle aynı içeriğe sahip olacak bu mekez. Yer çekimsiz ortamdan astronot  çukuruna kadar dünyadaki diğer merkezlerde ne varsa bizde de olacak.  

Ne kadarlık bir yatırım olacak bu? 
Şu ana  kadar Büyük Şehir Belediyesi'nin oraya yaptığı yatırım 40 milyon lirayı buldu.  Şimdi Bilim Sanayi Teknoloji Bakanlığı TÜBİTAK üzerinden 60 milyon liraya yakın bir destek veriyor. Biz de BTSO olarak 35 milyon liralık bir destek veriyoruz. Yani toplamda 120 milyon liranın üzerinde bir proje olacak.  

Nasıl doğdu bu fikir?  
Biz burada BTSO'da yönetime geldiğimizde dedik ki 'Milli teknoloji ile bu uydu olacak ama milli teknolojiye sahip ülkelerin kendi astronotunu da yetiştirmesi lazım'. Rusya’ya ABD’ye Fransa’ya baktığımızda kendi uydularının bakımlarını yapmak için sürekli kendi astronotlarını yolluyorlar. Biz de milli teknolojiye sahip bir uydu yolladığımızda oraya Rus, Amerikan, Fransız astronotu yollamamalıyız. Onun için Türkiye'de mutlaka Türk astronotlarının yetişmesi lazım. Bizim çıkış noktamız buydu.   

Bu merkezle Türkiye’nin ilk astronotları Bursa’dan mı yetişecek? 
Aynen öyle.  

Gençleri nasıl yönlendireceksiniz? 
Fransız Uzay Havacılık Merkezi’nin başında olan Fransa’nın ilk astronotu Patrik Baundry dört sene önce Bursa'ya geldi. Patrick'in anlattıklarından gördük ki onlar da 30-35 yıl önce aynen bu merkez gibi proje ile başlamışlar bu işe. Patrick tam üç bin çocuğun içinden çıkmış. Bu konuda yönlendirmeler anaokulundan başlıyor. Biz çocuklar nasıl doktor, mimar olmak istiyorsa astronot da olmayı hayal etsinler istiyoruz.   

UZAY DEYİNCE 'BURSA'

Siz de Uzay denince akla Bursa gelsin mi diyorsunuz..?  
Aynen öyle. Hem akla burası gelsin hem de çocukların gelecek hayallerine uzay da girsin istiyoruz. Dünyadaki ilk on ekonomi dediğimizde, en büyük gelirleri  uzaydan geliyor. Yani bugün Fransa’nın çok ciddi bir geliri o uzayada koyduğu uydulardan geliyor. Türkiye ilk 10 ekonomi içine girecekse üniversitelerimizde iş hayatımızda uzayı mutlaka sisteme sokmalıyız. Önümüzdeki 30-50 yıla bu alanlar yön verecek.

Ne zaman açılacak burası? 
Bu işi Kanadalı bir şirkete ihale ettik. Bu şirket şu anda merkezin iç dinamiklerini ve sistematiğinin kurguluyor. Biz de bu projeye göre mimariyi yaptık.  

Paranın sahipleri fikir değiştirdi 

Dünya konjonktürünü nasıl değerlendiriyorsunuz? İhracat pazarlarınızda işler nasıl? 
Global ekonomide gelişmeler pek iç açıcı değil. 2000’li yılların başından itibaren dünyada gelişmekte olan ekonomilerin büyümesine dayalı bir oyun kurgusu vardı. Ve gelişmiş ekonomilerle gelişmekte olan ekonomiler arasındaki makas ciddi anlamda kapandı. Fakat 2008 kriziyle birlikte gördük ki paranın sahibi olanlar artık fikir değiştirdiler. Ve artık dünyada gelişmekte olan ekonomilerin büyüme trendi tercih edilmiyor. 

Egea şehre çok iyi geldi 

Bursa’da düşüş var mı ihracatta? 
Bursa hemen hemen kafa kafaya diyebilirim. Çünkü otomotiv ve makine sektörleri dünyada çok iyi gidiyor. Tofaş en son işe 4500 işçi aldı. Egea’nın buraya gelmesi ve Tofaş’ın yaptığı yatırımlar da şehre iyi geldi. Rusya kaybı bizim için çok büyük bir kayıp oldu ama Bursa'nın iş alemi bu konuda tecrübeliydi. 98’de de Rusya’da çok büyük kriz yaşanmıştı. O süreçte Bursa tek pazara bağlı kalmamayı öğrendi.   

Z kuşağı esneklik istiyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Her TOBB üyesi bir kişiyi işe alsa 1.5 milyon insan iş bulur" dedi. Sizin bu konuya bakışınız nasıl? 
Bursa’da 37 bin TOBB üyesi var. Biz bunun çok daha fazlasını garanti ederiz. Yeter ki istediğimiz özelliklerde iş gücü bulalım. Z kuşağına iş beğendiremiyoruz. Bu yüzden esnek çalışmanın mutlaka desteklenmesi lazım. 

Telefon şarj eden kumaşlar geliyor

Bursa tekstilde dünya markalarına üretim yapıyor. Türk şirketlerin geliştirdiği yeni inovatif ürünler var mı? 
Var tabi. Şirketlerimizin Uludağ Üniversitesi'yle birlikte özellikle fonksiyonel tekstil de çok ciddi çalışmaları var. Cep telefonunu şarj eden kumaşlar, kişinin kan şekerini, tansiyonunu ölçen, vücudun belli parametrelerini sürekli kontrol altında tutan giysiler var. Bu giysiler sürekli senin verilerini toparlıyor. Ve o verilerde bir sapma olduğunda telefonuna mesaj yolluyor. Ya da mesela öyle giysiler var ki ilaç yutma zorluğu olan hastalarda deri altından o ilaçları belli periyotlarla enjekte ediyor.  

Pazarda bu tarz ürünlere yönelik bir talep var mı? 
İnsanoğlu bunlara yeni yeni alışıyor. Fonksiyonel tekstil ağırlıklı olarak spor camiasında kullanılıyor. Sporcuların performansını artırıcı birçok yeni ürün var.

Ucuzlaması için 'standart' şart

Şarj eden, ilaç veren giysiler de talep ediliyor mu? 
'Böyle bir giysiyi alayım' dediğinde ciddi para vermen lazım. Bu tarz ürünlerin kullanım sahasını genişlettikçe maliyetleri aşağıya iner. Dolayısıyla bunların kullanımını hızlandıracak politikaların oluşması lazım. Fonksiyonel tekstilde en önemli adım standartların oluşturulması. Almanya’da sağlıkla ilgili bir yatırım yaptığında kullandığın her şey anti bakteriyel olmalı. 

NASA'YA, BOEING'E URETİM YAPILACAK

Siz de Bursa’yı Türkiye'nin uzay üssü yapmaya mı talipsiniz?…  
Talibiz. Bizim Boeing'e NASA’ya parça üretebilecek şirketlerimiz var. Hatta bu firmalarla Huston'da  bir kümelenme oluşturduk. Onları NASA'yla bir araya getirdik. Bu şirketler standartları tamamladığında, ilk siparişlerini alacaklar ve NASA’ya Airbus'a parça üreten şirketler olacaklar.   

Şu anda da bu şirketlere üretim yapan Türk firmaları yok mu?   
Var tabi. Mesela Cern geldi, tanıtımını yaptık. Firmalar teklifler veriyorlar.   

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.