Allah yolunda canlarını feda eden iki şehid: Selahattin Asar ve Ahmet Akbaş
Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağlı Çatmadal (Delavgur) Mahallesinde İslami davayla tanışan Şehid Selahattin Asar ve Ahmet Akbaş, İslami sorumlulukları gereğince çevrelerine Allah ve Resulü'nün davasını anlatmaları şer güçlerini rahatsız etti.
Şehid Selahattin Asar ve Ahmet Akbaş, İslami davalarını anlatmak üzere misafir olarak gittikleri Mardin'in Derik ilçesine bağlı Kuruçay Mahallesi'nde 13 Ocak 1993 akşamında PKK elemanlarının yaptığı ev baskını sonucu hunharca katledildi.
Katliamın üzerinden geçen 29 yıla rağmen canlarını Allah yolunda feda eden iki şehidin İslam davası uğruna yaptıkları çalışmalar bölge halkı tarafından unutulmadı. O dönemde PKK'nin bölge halkı üzerinde yaptığı baskı, zulüm ve katliamları aktaran şahitler, iki şehidin güzel ahlakını ve İslam davası için yaptıkları fedakarlıkları anlattı.
Seyithan Kaya
"Şehid; ilmiyle, ahlakıyla, terbiye ve edebiyle toplumda sevilen biriydi"
Şehid Selahattin Asar çocukluk arkadaşı Seyithan Kaya, "Şehidle beraber okul okuyorduk, benden iki yaş büyüktü. Yaylalarımız birbirine yakındı. Çobanlık yapardık, sürekli beraberdik. Bölgede cehalet hakimdi. Küçüklüğünden şehadetine kadar hem ilmiyle hem de ahlakı, terbiyesi ve edebiyle toplum içinde sevilen biriydi." dedi.
Şehidle olan sevgi ve muhabbetlerinin İslami davayla birleştiğini söyleyen Kaya, "Şehid Selahattin İslami davayı kabul edip teklif getirdiğinde bizde kabul ettik. İslami dava sürecinde yaptığımız ziyaretlerde bize öncülük ederdi. Çünkü ilim ehliydi. Yaptığı İslami çalışmalar Allah'a ve dine karşı olanları rahatsız etmiş, onu şehid etmek için gözlerine kestirmişlerdi." ifadelerini kullandı.
"Cehaletin olduğu o dönemde bizi İslami davayla tanıştırdı"
Şehadet anını anlatan Kaya, şöyle devam etti: "Şehid Selahattin ve Ahmet, Kuruçay (Zemberor) Mahallesine gittiler. Hainler onların mahalleye geldiklerini öğreniyorlar. Şehid Selahattin ve Ahmet mahalle sakinleriyle bir araya gelip onlara nasihatte bulundukları vakit PKK eve baskın yapıyor ve orada bulunanları şehid ediyorlar. Cenazelerini gördüğümüzde hainler bedenlerini paramparça etmişlerdi."
Kaya, onların şehadet haberlerinin bölgeye yayılmasıyla aynı fikirde olmayanların dahi PKK'nin yaptığı zulüm, eziyet ve vahşet karşısında yanlarında olduklarını belirterek "Bazıları haricinde bölgenin tümü 'bizde bunların arkadaşıyız' dediler. PKK'liler bu tepkiyi fark ettiklerinde bölgenin ellerinden gittiğini anladılar. İki arkadaşımızın şehadeti onların bölgedeki varlığına zarar verdi. Onlarda bölgeden defolup gittiler." şeklinde konuştu.
Muhammed Açılan
Şehid Selahattin'in akrabalarından Muhammed Açılan ise "Şehid Selahattin'le hem amcaoğlu hem de bacanaktık ve benden 4 yaş büyüktü. Bölgemizde cehaletin olduğu o dönemde İslami davayla tanıştık. İslami davayla tanıştıktan şehadetine kadar geçen bir buçuk yıl içerinde birçok kitap okumuş, okuduğu kitaplardan istifade edebilmemiz için bize de kendimizi geliştirmemiz yönünde tavsiyelerde bulunurdu." dedi.
"Mahalleliye nasihat edip geri geleceklerdi"
Şehidin İslami davayla tanışmasıyla beraber her koşulda çevre mahalleleri gezerek davayı anlattığını belirten Açılan, katliamın gerçekleştiği mahalleyle ilgili şunları söyledi:
"Şehidin şehadetinden bir hafta önce dost ve akrabalarımızın bulunduğu Kuruçay (Zemberor) Mahallesine gittim. Mahalle dönüşü halkın sorun ve sıkıntılarını şehide anlattım. Bunun üzerine 'kısmet olursa bende o köye gideceğim' dedi. Şehid Selahattin ve Ahmet bir hafta sonra o mahalleye gitti. Mahalleliye nasihat edip geri geleceklerdi. Mahallelinin sorularına cevap vermek için Kur'an-ı Kerim ve hadis kitaplarını da yanında götürmüştü. Hainler onların bulunduğu yere gelip şehid ediyorlar. Onların şehadetinden sonra mahallemiz sahipsiz kaldı ama İslami dava için çalışmalarımız ve azmimiz de arttı."
Mehmet Salih Gizli
Şehid Ahmet Akbaş'ın karakteri, cesareti ve İslam davasına olan sadakatini anlatan dava arkadaşlarından Mehmet Salih Gizli, katliam öncesi ve şehidlerin şehadetleri sonrası yaşanan gelişmeler hakkında bilgi verdi.
"Peygamber Efendimiz'in hayatını anlatırlarken şehid edildiler"
Şehid Ahmed'in davayla tanışmadan önce de halim, dürüst ve güzel bir insan olduğunu kaydeden Gizli, "O dönemde Irak'tan mazot getirip nakliye işi yapıyordu. Saddam Hüseyin döneminde Irak'ta Fi-zilalil Kur'an eserleri yasaktı, suç olarak biliniyordu. Şehid ise Fi-zilalil Kur'an'ın bir cildini arabasında bulunduruyordu. Bazıları ona 'Bu kaçaktır, sen nasıl arabanda bulundurursun?' dediğinde şehid 'Bunun sayesinde davamı ve yolumu öğreniyorum' cevabını verirdi. O nerede olsa davasını anlatırdı." ifadelerini kullandı.
Gizli, "Şehid Ahmet, Şehid Selahattin'in mahallesinde olduğu dönemlerde Kuruçay sakinleri onları davaya katılmak üzere onları davet ediyor. Şehid Ahmet ve Selahattin, davet üzerine oraya gittiklerinde mahallelinin henüz hazır olmadığından akşamı beklemeleri ve gece orada kalmaları teklif ediliyor." şeklinde konuştu.
PKK'nin Müslümanlara karşı olan tutumuna vurgu yapan Gizli, "O dönemde PKK nerede bir arkadaşımızı görse şehid ediyordu. İşte o gece PKK mahalleliden haber alıp baskın yaptığı esnada Şehid Selahattin orada bulunanlara Peygamber Efendimizin hayatını anlatıyordu. PKK'liler evi basarak 'İslami davanın fertleri buradalar, dışarıya çıksınlar.' diye seslendikten sonra silahlarla tarayarak şehid Ahmet, Selahattin ve mahalleliden iki kişiyi katlediyor, çoğu kişide yaralanıyor. Olayı duyan çevredeki aşiretler bu yaşanan hadiseden rahatsızlık duydular. Allah şehadetlerini kabul etsin ve onların gittikleri yoldan bizleri ayırmasın inşallah." diye belirtti. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.