Yapıcıoğlu: Küresel aktörlerin hepsi "Bu adam gitsin" diyor
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, beraberinde partisinin genel başkan yardımcılarından Abdullah Aslan, Mehmet Eşin, Mahmut Şahin ve İl Başkanı İsa Güvendik ile birlikte Beyoğlu'nda bulunan Erzurum Vakfı Lokali'ni ziyaret etti.
HÜDA PAR heyeti, Erzurum Eğitim Kültür Vakfı Başkanı Hayrettin Karaduran ve vakfın mütevelli heyeti ile çok sayıda vakıf üyesi tarafından karşılandı.
Ziyarette konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, bundan 33 sene önce memurluk hayatına ilk defa Erzurum'da başladığını, orada dostluklar edindiğini, soğuğunun meşhur ancak insanının sıcak olduğunu söyledi.
"Milletimizle aramızda kalın duvarlar olmayacak"
Memleketin tamamıyla ilgili olduklarını, nerede bir sorun ve sıkıntı varsa o sıkıntının giderilmesi için çaba sarf edeceklerini belirten Yapıcıoğlu, "Belki bir kişinin sorunları çözme noktasında elinden çok şey gelmez ama şunu yapacağız inşallah. Biliyorsunuz bir milletvekili dokunulmazlığı var. Bu dokunulmazlık 2 türlüdür. Bir milletvekili kanuna aykırı bir fiil içerisinde bulunduğunda doğrudan doğruya ona kimse dokunamaz. Kanunda bunun prosedürü var. Mahkemeye çıkarılma konusunda diğerlerine göre ayrıcalığı vardır. Fakat bizim memlekette bir de milletvekili ile milletin arasında bir duvar vardır. Böyle de bir dokunulmazlığı var. Biz diyoruz ki; inşallah dokunulmaz olmayacağız. Milletimizle, halkımızla iç içe olacağız. Ne zaman bize dokunmak istese diğer sorumluluklarımızı da yerine getirerek zaman el verdiği müddetçe onlarla iç içe olacağız. Aramızda kalın duvarlar olmayacak." diye konuştu.
"Doğrudan taraf olmadığımız bir savaşın içine girersek yüz yıl önce yaşadıklarımızdan daha ağır şeyler yaşayabiliriz"
Türkiye'nin etrafında yaşanan savaş ve iç karışıklıklara dikkati çekerek Türkiye'nin de bu savaşa dâhil edilmek istendiğini belirten Yapıcıoğlu, "Birinci Dünya Savaşı'nı hatırlayalım. Osmanlı savaşa nasıl girdi? Alman gemileri kaçıp Osmanlıya sığınınca onların düşmanları takipten vazgeçmedi. Zamanın hükümeti olan İttihat ve Terakki, o gemilere Osmanlı bayrağını çekti. O gemiler Karadeniz'e açılıp Rus limanlarını bombaladı ve Osmanlı-Rus Savaşı başladı. Akıbeti hepimiz biliyoruz. Yüzbinlerce kilometrekareden 785 bin kilometrekareye düştü. Çok ciddi toprak ve can kayıpları oldu. Ciddi bir mali ve siyasi faturası oldu. Hilafet gitti, toprak gitti, siyasi ve ekonomik güç gitti. Kendi ayaklarımızın üzerinde ancak durabilecek duruma geldik. Bu millet küllerinden yeniden doğup ayağa kalktı ama çok ciddi sıkıntılar çekti. Eğer ondan ibret almazsak, bizi ilgilendirmeyen, doğrudan doğruya taraf olmadığımız bir savaşa yeniden bu memleketi sokarsak Allah muhafaza etsin bu ikinci yüzyılın başında belki yüz yıl önce yaşadığımız sıkıntıların benzerini, hatta daha ağırını yaşayabiliriz." şeklinde konuştu.
"Küresel çapta 'oyun kuracağım' diyen ve dünyayı kendi çiftliği gibi gören aktörlerin hepsi 'Bu adam (Erdoğan) gitsin' diyor"
Türkiye'ye karşı küresel çapta oynanan oyuna karşı uyanık olunması gerektiğini hatırlatan Yapıcıoğlu, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"Doğu Akdeniz'de çıkacak olan petrol ve doğalgaz, belki önümüzdeki yüzyılı etkileyebilecek, 85 milyonun refahını etkileyebilecek çok büyük kaynaklar. Bazıları diyor ki; bizim doğu Akdeniz'de ne işimiz var? Bizim Libya'da, Mısır'da ne işimiz var? Bu yaklaşım, bu bakış öylesine söylenen sözler değildir. Bunu iyice anlamak, ne manaya geldiğini ve geleceğimizi nasıl etkileyeceğini iyi hesaplamamız gerekir. Sadece bu da değil... Dün Erzurum'da da söyledim. Masada 6 parti var. Yedinci parti de destek vereceğini açıkladı. Ancak sadece bu 7 değil bir de dışarıda bir 7'li var. Bunlardan biri Amerika, biri, İngiliz, biri Almanya, biri Fransa... Bunlar uzaklarda küresel çapta 'oyun kuracağım' diyen ve dünyayı kendi çiftliği gibi gören küresel aktörler. Bunların hepsi 'Bu adam gitsin' diyor. Niye? Sizleri çok sevdikleri için mi? Sadece bunlar değil; Ermenistan, Yunanistan, israil bu adam gitsin diyor. Peki, bunların hangisi bize gerçekten dost? Sadece buna bakarak aslında niye (Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın) kalması gerektiğini anlayabiliriz." (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.