Yapıcıoğlu: Ülkenin emperyalistlere peşkeş çekilmemesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden seçilmeli
HÜDA PAR Genel Başkanı ve AK parti 3'üncü bölge milletvekili adayı Zekeriya Yapıcıoğlu ile aynı bölgeden milletvekili adayı olan AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş ile birlikte Bağcılar'da Diyarbakır, Batman ve Siirtli hemşeriler buluşmasına katıldı.
Dr. Kadir Topbaş Halk Sarayı'nda yoğun bir katılımla gerçekleşen programda konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, "Biriz, beraberiz; belki şivelerimiz, dillerimiz, ailelerimiz, mezheplerimiz farklı olabilir ama bir olan o kadar çok şeyimiz var ki! Her şeyden önce Rabbimiz, Halıkımız, Razıkımız, kıblemiz, inancımız, hedefimiz bir. Nedir o hedef? Pek çok hedef var ama önümüzde bir seçim var. 14 Mayıs'ta gerçekten çok önemli bir seçim var, bizi bekliyor. Bu seçim sadece önümüzdeki 5 yıl Türkiye'yi idare edecek bir Reis-i Cumhuru ya da parlamentoda yasama faaliyetlerini yürütecek milletvekillerini seçme seçimlerinden ibaret değildir." dedi.
"Ümmet coğrafyasının dört bir tarafından muhacir olarak buraya sığınan kardeşlerimiz yürekleri bu seçim için atıyor"
Türkiye'deki seçimleri dikkatle takip eden 2 milyara yakın Müslüman olduğunu vurgulayan Yapıcıoğlu, "Filistin'in gözü burada; Gazze, Kudüs ve diğer şehirler… Mısır'daki kardeşlerimizin, Libya'daki, Cezayir'deki kardeşlerimizin, Irak'taki, Suriye'deki, Arabistan'daki, Körfez ülkelerindeki ama özellikle ezilen yerlerdeki; Bangladeş'teki, Eritre'deki, Doğu Türkistan'daki her taraftaki kardeşlerimizin gözü bu seçimde. Ümmet coğrafyasının dört bir tarafından gördükleri baskı nedeniyle muhacir olmuş, buraya gelmiş, sığınmış kardeşlerimiz var; onların yürekleri bu seçim için atıyor. Biliyoruz ve mazlumların duası Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında, onu da biliyoruz." diye konuştu.
"Türkiye tam bağımsız bir ülke mi olsun yoksa yeniden mandacı zihniyet hortlasın yeniden iş başına mı gelsin? seçimidir"
14 Mayıs'ta yapılacak seçimlerin çok önemli bir seçim olduğuna dikkati çeken Yapıcıoğlu, "14 Mayıs'ta şunu aynı zamanda oylayacağız; Türkiye 50-60 yıl, 70 yıl ya da belki 100 yıl geriye gitsin mi gitmesin mi seçimidir. Türkiye tam bağımsız bir ülke mi olsun yoksa yeniden mandacı zihniyet hortlasın yeniden iş başına gelsin mi seçimidir. Bu seçim öyle bir seçim ki; yeniden bu memleketin dindarı, Alevisi, Kürdü bütün zamanında ötekileştirilmiş olanları yeniden öteki muamelesi görsün, yeniden iç düşman olarak tanımlansın mı yoksa birlik beraberlik içerisinde geleceğe emin adımlarla yürüyelim gibi hangisi iktidar olsun, hangisi geçerli olsun, hangisi gülsün diye yapacağımız bir seçimdir. Bu seçim bu memleket kendisi için olsun, kendi değerleri ile yürüsün, kendi ayaklarının üzerinde dursun ve müstakim tam bağımsız bir ülke mi olsun yoksa emperyalizme peşkeş çekilen, emperyalizme boyun eğen ve yeniden onların dümen suyuna giren kimliksiz, kişiliksiz ve etkisiz bir ülke mi olsun bunu seçimi yapılacak. Öyle ise dostlar, kıymetli hemşerilerim; biz 14 Mayıs'ta diyeceğiz ki bir daha milletin inancıyla, milletin kutsalıyla, milletin dili ile milletin kılık-kıyafeti ile uğraşılmasın. Bunlarla kavga olmasın. Bu ülke emperyalizme bir daha peşkeş çekilmesin ve gözleri burada olan bütün dünya mazlumların özellikle de ümmetin mazlumlarının ümitleri kırılmasın. Zalimler, millet düşmanları sevinmesin diyeceğiz inşallah." şeklinde belirtti.
"Sayın Cumhurbaşkanımız 14 Mayıs'ta bu görevi yeniden almalı ve görevine devam etmelidir"
Yapıcıoğlu konuşmasının devamında, "Bakınız söyleyince bazen kızıyorlar ama mızrak çuvala sığmıyor ki emperyalizmin ağababaları bütün dünyaya borç vererek borç cenderesi ile insanların memleketlerin ümüğünü sıkan onları iliklerine kadar sömüren ağababalar, para babaları hepsi mevcut adaylardan birinin arkasına saf tutmuş mu? FETÖ denen milletin düşmanı, 15 Temmuz'da bu milletin silahlarını milletin kendisine doğrultan, kan akıtan, can alan ve emperyalizm adına bu ülkede darbeye teşebbüs eden o güruh kimi destekliyor? Kandil'deki savaş baronları, kendi siyasetleri, kendi keyifleri, kendi ideolojileri konuşulsun; eriyip yok olmasın diye her gün biraz daha kana ihtiyaç duyan ve Kürt gençlerinin kanını akıtmak için bin bir bahane arayanların desteği kimin yanında? Sadece bunlara bakıp bizim kimin yanında saf tutmamız gerektiğini anlamamız yeterli.
Savaş zamanında eğer safınızı kaybederseniz düşman oklarını takip ediniz, oklar nereye yönelmişse bilin ki orası inşallah doğru olan yerdir, Hakk'ın cephesidir. Garip gureba kendi haline terk edilmesin diye Sayın Cumhurbaşkanımız 14 Mayıs'ta bu görevi yeniden almalı ve görevine devam etmelidir. Öz vatanında sana parya muamelesi yapılmasını istemiyorsa yeniden inşallah 14 Mayıs günü sandıkta büyük bir çoğunlukla Sayın Cumhurbaşkanımız yeniden Cumhurbaşkanı seçilmeli diye elinden gelen bütün çabayı sarf etmelisin. Ahlaksızlık korunmasın, namusa sözde denilmesin, inancına devlet eliyle hakaret edilmesin istiyorsan, Türkiye yeniden uydu ülke olmasın, vesayet kurumları geri gelmesin istiyorsan o zaman CHP zihniyetine geçit vermemelisin." ifadelerini kullandı.
Kürt vatandaşlara seslenen Yapıcıoğlu, "Kürtler adına siyaset yaptığını iddia eden birileri bu hükümet gitmeli diyor. Kürtler adına siyaset yaptığını iddia eden ama Kürtlere hiçbir şey vermeyen; acıdan, gözyaşından, kandan başka hiçbir şey sunmayan birileri, bu iktidar gitmeli ve Millet İttifakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na destek verilmeli… Neden? Biraz düşünelim." dedi.
"Biz kadın, insan, bayrak, vatan düşmanı değiliz"
Ailenin önemi hakkında konuşan Yapıcıoğlu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Aile kurumu yıkılırsa onun yerine konabilecek başka bir kurum yoktur. Aile yıkılırsa, millet yıkılır. Aile yıkılırsa toplumun düzeni bütün bütün bozulur. Onlar bunu gayet iyi bildikleri için zaten tam da bunun için aileyi hedefe oturtmuşlar. Biz aileyi muhafaza edelim derken, bunlar bizi 'kadın düşmanı' diye suçluyorlar. Biz şunu söylüyoruz; biz kadın düşmanı değiliz, biz insan düşmanı değiliz, biz bayrak düşmanı değiliz, biz vatan düşmanı değiliz. Biz hiçbir şeye düşman değiliz. Biz hatta bize düşmanlık yaparak bizi öldürmek için kast edenlerin bizde dirilmesini isteyen, bize kötülük isteyen, bizim yok olmamızı isteyenlerin de hidayetini, saadetini, huzurunu, refahını isteyen insanlarız. Biz istiyoruz ki bütün insanlar cennete gitsin ama cennete inanmıyorsa bile bu dünyada cenneti yaşasın bunun için mücadele ediyoruz; bunun için olabilecek en büyük hizmeti milletimize sunmak istiyoruz. Ama onların niyeti başka… Biz diyoruz ki; kadını koruyalım, kadına şiddet olmasın ama kadını koruma kılıfı altında aileyi yıkmayalım." (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.