15 Temmuz darbe sürecinde yakalanan birlik ruhu referandum sürecinde kısmen fire vermesine rağmen devam etti. Referandumda Güneydoğu’dan yükselen oranda ‘EVET’ oyu ve HÜDA PAR’ın desteği ile Anayasa değişikliğinin az farkla kabul edilmesi, bu oyların ne kadar kritik öneme sahip olduğu ortaya çıktı.

Ak Parti ve MHP’den firelerin olması bu destek oylarının önemini artırdı. Türkiye kamuoyu dindar Kürt ve Arap seçmene ve özellikle HÜDA PAR’a teşekkür etmeleri sonrası; Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım’ın HÜDA PAR’a teşekkür etmesi ve seçmenin her partiye mesaj verdiğini ve kendilerinin de seçmenin mesajını aldığını söylemesi ve parti içinde temizlik yapılacağının belirtilmesi bazı odakları hemen panikletti.

HÜDA PAR’ın önemli bir noktaya gelmesi ile AK Parti içinde çöreklenmiş kriptolar ve rant lobileri rahatsız oldular ve ellerindeki imkanların ellerinden gideceğini ve ayrıcalıklarını kaybedecekleri korkusuyla gündem değiştirme atraksiyonuna girdiler.

HÜDA PAR’a saldırılar olacağını beklerken; birden ekranlarda gelen gidene fütursuzca saldıran “kafadan manyak” sözde bir gazeteci Mavi Marmara üzerinden İslami camiaya hakaret etti. Bu yetmezmiş gibi 28 Şubat sürecinde ihanet eden “İhlas’sız Grubu”nun yayın organı Türkiye Gazetesi Kutlu Doğum programlarını ve Diyaneti hedef aldı.

Değerli dostlar!

Burada asıl hedef HÜDA PAR’ın ön plana çıkmasını engellemek ve en önemlisi yakalanan “birlik ruhunu”  sabote etmektir. AK Parti içinde iktidarın nimetlerinden faydalanan ama partiye ihanet içinde olan belli bir kesim, bu birliği bozarak kazanımlarını devam ettirmek istiyor ve bunun içinde “cambaza bak cambaza” numarası ile milletin kafasını karıştırmaya çalışıyorlar.

Şimdi soruyoruz!

1-Mavi Marmara’dan İsrail ve FETÖ rahatsız idi. Şimdi bu gazeteci bozuntusuna ne oldu da böyle saldırmaya başladı?

2-Kutlu doğumlar 1990 yılında Diyanetin aldığı karar ile 20 Nisanı içine alan hafta “Kutlu doğum haftası” ilan edilerek o zamandan beri kutlanıyor. Şimdi bu kadar yıl seslerini çıkarmayan bu fitneci grup HÜDA PAR’ın önemli bir aktör olarak ortaya çıktığı bir süreçte neden bunu gündeme taşıyarak, bunun FETÖ projesi olduğu hezeyanını ortaya attılar?

FETÖ’nün devlet kadrolarına hakim olduğu 2010-2011 yıllarında polis akademisinde yayınlanan raporlarda: “kutlu doğum”ların etkisiz kılınması için müftülülükler ve resmi erkanın aynı gün ve saate alternatif “kutlu doğum” programları konularak halkın teveccühünün kırılması tavsiye ediliyordu. Şimdi kalkmış bunlar bize ne anlatıyorlar?

Birde kutlu doğum düzenlediler diye bir çok ilde FETÖ’nün polis, savcı ve hakimleri eliyle cezaevine atılan kardeşlerimiz gerçeği ortadayken, bir yerden talimat almış gibi saldırmaya başladılar. Aynı tezgahın bir parçası olarak bir kısım gafilde kutlu doğumlar için “bid’at” demeye başladı. Sizi gibi “İŞİD” kafalılar sizi. Hayatınızın hangi yönü kamil anlamda İslam’a uygunda şimdi kalkmış kitlelerin Peygamber (S.A.V.) sevgisini hedef alıyorsunuz.

Bu saldırılar ile referandumda Cumhurbaşkanına destek olan dindar kitleleri itibarsızlaştırarak, Cumhurbaşkanını yalnızlaştırmak ve kendilerine mecbur kılmak istiyorlar.

İslam dünyası işgal altında ve hergün katliamlar yaşanırken, bizi asli meselelerden uzaklaştırarak “bid’at” sorunu ile uğraştırıp iktidarlarını devam ettirmek istiyorlar. Bizler dünya zulmü ve küfrü yerine birbirimizle uğraşalım da, onlarda zulüm hegemonyalarını devam ettirsinler. Bir delikten bir defa ısırıldık bir daha ısırılmayız.

Ak Parti ve medyası içine çöreklenmiş bu fitneci grup elbet tasfiye edilecek ve onlar istemese de birlik-beraberlik ruhu devam edecektir.

Ümmet olarak hepimiz Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’in sünneti ve şahs-i manevisi ile başta Mavi Marmara şehidleri olmak üzere şehidlerimiz etrafında kurşundan kaynatılmış binalar gibi olmaya devam edeceğiz.

Selam ve dua ile…