ARİFAN

ARİFAN

Kayyum ve Kayyuma Davet!

Kayyum ve Kayyuma Davet!

Tanımında yerini bulduğu şekliyle demokratik anlayışa sahip kime sorarsanız sorun, kayyum atamasına sıcak bakmayacak, halkın iradesinin esas alınması gerektiğini savunacaklardır. Düşünceme uygun veya zıt fark etmez, iktidar kimin yönetimine geçmişse geçsin halkın iradesinin değerli olduğunu düşünüyorum. Aksi halde ne 12 Eylül darbesini, ne 28 Şubat zorbasını, 15 Temmuz Amerikan piyonlarının alçaklığını, ne de Şehit Mursi’ye yapılan vahşi darbeye olan karşıtlığımı genç dimağlara anlatabilirim.
DEM’ in belediyelerine atanan kayyumu da anlatamam. Bırakın DEM seçmenine Ak Parti hatta demokrasiyi içselleştirmiş MHP seçmenine de anlatamam. İlk etapta DEM yönetiminin sergilediği belediyecilik anlayışı belki farklı görüşlerdeki kitleye bu değişim gerekli/zorunlu gibi gelebilir ancak sonrasında bunun yanlış bir yöntem olduğu bariz bir şekilde görülmüştür.
Ülkemizde iki dönem seküler siyasal Kürt hareketinin yerel yönetimlerine kayyum atanarak iktidardan uzaklaştırılmaları sağlandı. Devlet olma refleksi, mer’i yasaların dışına taşan, iradesini hiçe sayacak olan hiçbir uygulamaya kayıtsız kalamaz. Bu realite sadece Türkiye ile sınırlı değildir. Amerika, Avrupa hatta Afrika’da bile hiçbir ülke buna göz yumamaz. Ortaya konan yasaları beğenmeyebilir, doğru bulmayabilirsin bunun ifade şekli çiğnemek değil, yine demokratik yollar olmalıdır. Aksi haldeki bir tavır sadece kaosa, kayyuma davetiye olur.
31 Mart yerel Yönetimler seçiminin sonrasında seçilen DEM partisi belediyelerinde icraatları; tüm gözler üzerlerinde iken, görevi devralma törenleri ve sonrasındaki uygulamaları ‘dakika bir’ dedirtecek şekilde bazı gelişmelerle başladı. Siyaset; uzun soluklu maratona benzetilirken sabra ve itidale, yönetim de istikrar; deneyime ihtiyaç duyar. Genç ve deneyimsiz kişileri ‘ Şehremini ‘ yapar ve onun yol arkadaşlarını da yine aynı özelliklere sahiplerden oluşturup maratona çıkarırsanız yol kazalarına uğramamanız mümkün olmayacaktır. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin makam Odası ve toplantı salonlarındaki Türk Bayraklarının kaldırılması, Sur Belediyesi makam odasındaki Atatürk ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafları ile ilgili söylenenler ile Mardin Büyükşehir Meclis Toplantısında İstiklal Marşı’nın okunmasına itirazlar adeta Kayyuma davetiye niteliğinde olmuştur.
Kim bilir belki de senaryo budur. Zira kayyum müessesesi bu kitleyi bir arada tutmaya inanılmaz derece katkıda bulunmuştur. Bütün kayyum belediyelerine bakın şehre dönük muazzam çalışmalarına rağmen seçime müspet oya tahvil olması gerekirken aksine çok büyük kayıplarla sonuçlanmıştır. Bu da yukarda zikrettiğim senaryoya malzeme olamaz mı?
Peki her şey bir yana, Kayyum uygulaması doğru mu?
Elbette değildir.
Ama mutlaka olacaksa rehabilite edilmesi elzemdir.
Selam ve saygılarımla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ARİFAN Arşivi