Batman’dan ne istiyorsunuz?
Son zamanlarda nedense yine Batman üzerine oyunlar oynanarak kirli hesap yapanlar var. Halkın ve ilimizin huzurunu bozmaya yönelik entrika ve planların yanında, farkında olarak veya olmadan kendi elimizle kendi memleketimizi kötülemek için elimizden geleni yapıyoruz.
Batman’da kime sorsak her konuda Batman’ın sahipsiz olduğunu ve kimsenin sahip çıkmadığından dert yanar. Batman’ın en önemli eksiği olan sahipsizlik ve lobi faaliyeti konusunda adı anılmayan belki de tek il Batman’dır.
Her konuda sahipsiz olan memleketimizi gaflet ve düşüncesizce manasız tavır ve davranışlarımızla olumsuz anlamda Türkiye’nin gündemine almada üzerimize yoktur. Herkes memleketini tanıtacak, reklamını yapacak faaliyetler yaparken, Batmanlılar olarak bizler ise; Batman’ı batırmak ve ülke genelinde olumsuz bir imaj kazanması için elimizden geleni yapıyoruz.
Olumlu haberleri, etkinlik ve faaliyetler ülke gündemine taşımak yerine hep olumsuzlukları ülke gündemine taşıyoruz. Bu yetmezmiş gibi Batman ile ilgili olmayan, komşu illerde yaşanan olayları, olumsuzları Batman’a taşımaya çok meraklıyız. Yahu arkadaş bir defada olumlu bir icraat ile gündeme gelelim. Neden komşu illerde olan olumsuz olayları kendi evimize taşıyoruz ve kendi imajımızı bozuyoruz.
Alın size birkaç örnek:
-17 Aralık 2012 tarihinde Batman Çayı’nda bir kadın cesedi bulundu. Olay Diyarbakır il sınırları içerinde olmuş ve yakınları tarafından aile içi meseleden dolayı öldürülen Hatice D. Batman Çayı’na bırakılmıştı. Haber basında “Batman’da kadın cesedi” veya “Batman’da kadın cesedi bulundu” gibi başlıklara verildi. Ve halen internette bu başlıklarla arama yapılsa bulunuyor. Oysa olay Batman’da değil Diyarbakır’da yaşanmıştı. Ve Cenaze Diyarbakır’da defnedildi. Lakin Batman’ın imajı bu olay üzerinden halende lekelenmeye devam ediyor. Bitti mi? Elbette ki hayır.
-4 Ekim 2018 tarihinde Ilısu barajını koruyan devriyeye yönelik PKK’lıların EYP’li saldırısında 8 asker hayatını kaybetmiş, bir askerde yaralanmıştı. Olay Mardin’in Dargeçit ilçesi Umutlu köyü kırsalında yani Mardin’de yaşanmıştı. Ancak askerlerin birliği Batman olduğu için sanki saldırıda Batman’da olmuş gibi haber ve açıklamalar yapılarak Batman “terör kenti” imajı verildi. Burada dönemin il yöneticilerinin de payı vardı. Mardin’de olan olayı nasılda Batman’a taşıma becerisini hep birlikte başardık. Aynı başarıyı olumlu adımlar atma noktasında neden yapamıyoruz? Mesela Hasankeyf ile ilgili eserler neden Hâlâ Mardin müzesinde duruyor? Neden Malabadi köprüsü Batman’ın hakkı denilmiyor? Diyarbakır’ın ne kadar hakkı varsa Batman’ın da o kadar hakkı vardır.
-Güncele gelirsek: mide bulandıran Musa Orhan’ın İpek Er’e istismar olayına gelirsek; Öncelikle bu olayın ne şekilde olursa olsun kabul edilecek bir yanı yoktur. İnancımıza göre zorla istismar olsun nikahsız yapılan zina olsun ikisi de İslam fıkhına göre suçtur ve cezası bellidir. Şimdi kalkıp AB’ye gireceğiz diye zinayı suç olmaktan çıkaranlar en çok bağıranlar oluyor. HDP Milletvekili yapınca ses çıkarmayanlar, İpek Er olayındaki şahıs uzman çavuş olunca konunun üzerine gitmeye başladılar. Veya tam tersi HDP milletvekilini gündem yapanlar, uzman çavuşu görmezden geliyor. Oysa yapılan çirkin fiili kim yaparsa yapsın suçtur ve cezalandırılmalıdır. Suçu işleyenin kimliğine göre vaziyet almak kadar çirkin bir tavır yoktur.
Şimdi asıl konumuza gelelim: Bu çirkef fiil Batman’da değil, Siirt il sınırları içerisinde oluyor. Malum şahıs Siirt’te görevli ve olay tamamen Siirt’te geçiyor. Mağdur İpek Er 7 Temmuz'da Siirt Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunuyor ve yargılama da Siirt’te oluyor. Sadece İpek Er’in ailesi ve ikameti Beşiri’nin Kurukavak köyünde olmasının dışında Batman’ın olayla bir ilgisi yoktur. Peki, durum bu kadar net iken, “Batman’da cinsel saldırı” vb. başlıklarla Batman’ı ülke gündemine taşımaya kimin ne hakkı vardır? Başkasının pisliğini kendi üzerimize yapıştırmaya ne kadarda mahiriz!
Bu olayın vahameti devam ederken, geçen hafta içinde bu defada yine Batman başka bir çirkeflikle bu defa basın alanında ülke gündemine geldi. Sürekli ulusal alanda basın ödülü almakla övünen bir gazete ve muhabirinin aldığı ödülün çalıntı olduğu ortaya çıktı ve ödül iptal edildi. Fotoğraf kategorisinde AFP muhabiri Bülent Kılıç’ın fotoğrafını kendi fotoğrafı diye gösterdi ve fotosunun çalıntı olduğu anlaşılınca Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri Fotoğraf Ödülünün kazananın değiştiğini açıkladı. Sürekli ödül almakla övünen basın emekçisinin yaptığına bakın. Hırsızlık yapan muhabir ve gazetesi sessizliğe ve olayı örtbas etme uğraşı içinde lakin olan Batman’a oldu. Çünkü gazetesinin adının başında Batman kelimesi geçiyor. TGC ve bütün basında geçen bu haber ile Batman’ı rezil ettiler, lakin bir özür bile dilemediler. Bırakın özrü mesleği bırakmalılar. Bundan sonra kim sizin hangi haberinize nasıl güvenecek?
Bu utanç bazılarına az geldi ki, rezaletler bitmedi. Batman bu defa Sözcü gazetesinin internet sitesinde gündeme geldi. 24 Ağustos 2020 tarihli “Harita kıpkırmızı ama… Vali genelgeyi deldi, emniyet müdürü halay çekti” adlı “Pişkince “ yapılan haberde Batman’daki bir yerel gazeteden bilgi alınarak Vali ve emniyet müdürü hedef alındı. Batman bir bütün olarak bu fitneye karşı durdu. Ve amacın üzüm yemek olmadığını destek mesajlarıyla gösterdi. Şimdi burada hiç ilgisi yokken ayrı bir fitne amacı güdülerek isim vermeden gazetemiz Batman Rehber Gazetesi alçakça bir şekilde hedef alındı. Bu rezilce yaklaşım üzerine BAMMED açıklama yaptı ve Batman’daki gazetecilerin ekseriyeti bu açıklamaya destek çıktı. Şimdi künyesinde “Batman” adı geçen bu gazeteler ve yöneticilere soruyoruz: Amacınız nedir? Batman’dan ne istiyorsunuz? Bizler de size şunu söylüyoruz: Yeter artık kendinize gelin. Batman’ı kendinizle rezil etmeyin. Yeter artık.
Bu çirkin yaklaşımlar yetmedi bu defada Batman’da bir kadın öldürüldü ve yine ülke gündemine girdik. Olayı haberleştiren ulusal medya kalemşörleri “kadın cinayeti” ve “katil erkek” vurgusunu bilerek ve ısrarla yaptılar. Mağdurun kimliği gibi, cinsiyeti de sorulmaz. Katile de katil olduğu için karşı çıkmalıyız. Erkek olduğu için değil. Bununla “bütün erkekler katildir” algısı oluşturmaya çalışıyorlar. Ne hikmetse İstanbul Sözleşmesinin kaldırılmasının gündeme gelmesinden bu yana bu tür olaylar ve haberler ajite edilir bir şekilde hiç eksik olmuyor.
Bu olaydan sonra da Sason’da 19 yaşındaki Mizgin Toparlı, şizofren olduğu belirtilen komşuları Nazmiye Kaban tarafından bıçakla öldürüldü. Aynı olayda Mizgin’in babası Şirin Toparlı da yaralandı.
Batman’a saldırılar maalesef bitmiyor. Geçtiğimiz Pazar günü basının yüzkarası Cumhuriyet Gazetesi'nden Işıl Özgentürk adlı yazar müsveddesinin alçaklıkta sınır tanımayan yazısı ile Batman halkını ve Batmanlı genç kızlarımızı hedef aldı. Adeta cehennemden kaçmış bir surata sahip çirkef zihniyet sahibi bu mahlûkat sözde İpek Er olayını ele aldığı yazıda suçu ve suçluyu hedef alacağına, genç kızlarımızı ve bölge halkını hedef aldı. İntihar olaylarında Batman hiçbir zaman ilk sırada yer almadı. Aksine ülke ortalamasının altında olduğu defalarca açıklandı. Buna rağmen Batman’a ve bölge halkına olan düşmanlığınızı ve sebebini biz biliyoruz. Kininizle geberin inşallah. Bu yazar müsveddesi ve onun gibiler bilsinler ki; hiçbir şekilde genç kızlarımızın ve ailelerin namus ve iffetlerine laf getirmeyiz ve kimseye de yem etmeyiz.
Bu çirkin ve hayasızca saldırı karşısında Batmanlılar birlik halinde tepkilerini ortaya koydular. Sosyal medyada en anlamlı tepkiyi, Batman dışında yaşayan, okuyan, kariyer yapan ve çalışan genç kızlarımız gösterdi. Gazeteciler başta olmak üzere STK ve siyasiler tepki gösterdiler. Baro ve Vekil Özdemir suç duyusunda bulundular. Herkes birlik olup bu alçaklığa tepki gösterirken, HDP vekilleri ve il başkanlığından ses gelmemesi manidar.
Batmanlılar olarak bu son saldırıda olduğu gibi memleketimize ve insanımıza sahip çıkalım. Elbirliği ile ilimizi ülke gündemine örnek dayanışma ve projelerle getirelim. Memleketimizi kötülemek amaçlı yaklaşımlara izin vermeyelim. Her ilde yaşanan sıradan olayları abartarak sanki sadece Batman’da oluyor gibi dillendirmeyelim. Tabi ki, ilimizin sorunlarını gündeme getireceğiz, yanlış yapanı eleştireceğiz. Lakin bunu yaparken iyi niyetle ve yapıcı bir amaç ve üslupla yapalım. Tek amacımız memlekete-halkımıza hizmet etmek ve ALLAH (CC) rızasını elde etmek olmalıdır. İlimize düşmanlık derecesinde zarar verenlere fırsat vermeyelim.
Selam ve dua ile…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.