Veysi DEMİR

Veysi DEMİR

Bereketsiz zaman!

Bereketsiz zaman!

Günümüzde kime sorarsak soralım, ne iş yaparsa yapsın veya boşta olan biri dahi; zamanın kendisine yetmediğinden şikâyet eder durur. Teknolojinin bu kadar ilerlemiş ve yaygın olmasına rağmen zaman neden bize yetmez? Geçmişte aylarca gidilerek veya uzun uğraş ve araştırma sonucu elde edilen bilgiler bugün yerimizden kalkmadan bir tıkla elde edilebiliyor. Bir şehirden başka şehre, hatta başka ülkeye geçmişte yolculuk aylarca zaman alırken; şimdi aynı gün gidip dönülebiliyor. Buna rağmen zaman bize yetmiyor, işlerimizi göremiyoruz. Bir bakıyoruz ki; hiçbir şey yapmadan günümüz geçiyor. Haftalar, aylar hatta yıllar neredeyse bir çırpıda geçiyor, farkında bile olamıyoruz ömrümüzün geçtiğine… Sonradan ömrümüzün ne çabuk geçtiğine şaşırır ve bir film şeridi gibi gözümüzün önünden geçmesine şahid oluruz…

İki cihan önderimiz, sevgili Peygamber efendimiz (S.A.V.) zamanın kısalması ile ilgili, olarak şöyle buyurmuştur:

“Zaman öyle yaklaşır, peş peşe gelir, hızlanır ki, bir sene bir ay, bir ay bir hafta, bir hafta bir gün, bir gün bir saat, bir saat bir ateş kıvılcımı kadar olur.” -Tirmizi, Zühd,24-

Alimler zamandan maksadın kıyametin yaklaşması olduğunu belirtmişlerdir. Kıyamete yakın ahir zaman fitnesinde, öyle bir zaman gelecek ki; her şeyden bereket kalktığı gibi, zaman da bereketsiz olur. Gece-gündüz büyük bir hızla gelip geçer. Tıpkı yaşadığımız ve herkesin şikayet ettiği gibi…

Evet, daha yüzyıl önce bir kitabın yazıya dökülmesi ve basılması için harcanan uzun süre ve zahmeti dikkate aldığımızda bugünkü rahatlık ve geniş imkanlarla her gün milyonlarca kitap basılabilme veya PDF ve çeşitli formatlarda mail olarak dünyanın en ücra noktasına gönderilebilmektedir. Asırlar önce kıtalar arasında haftalar alan haberleşme, günümüzde internet ve iletişim teknolojileriyle bir tıkla yapılabilmektedir. Geçmişin kervanları ile aylar süren seyahatler sonucu ulaşılabilen eşyaları, günümüzde kısa sürede temin etmek mümkündür.

Hayatın her alanında yaşam kalitesi artmasına ve rahatlık gelmesine rağmen, daha önce uzun zamanda hallettiğimiz işleri şimdi bir çırpıda görmesine görüyoruz, lakin yine de zaman bize yetmiyor ve işlerimizi göremiyorsak, burada zamanı verimli kullanma sorunumuz ve ahir zamanda olmamızın etkisine dikkat etmemiz gerekir.

Aynı şekilde haberleşme, iletişim ve enformasyon konusunda da bu kadar ilerleme olmasına rağmen hâlâ bizlere vakit yetmiyorsa, 24 saat yetersiz kalıyorsa kendimizi ve hayat metodumuzu sorgulamamız lazımdır.

“Allah hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır.” -Mülk Suresi: 2-

“Ben cinler ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” -Zâriyât Suresi: 56-

İmtihan için geldiğimiz şu fani dünyada, fani ömrümüzü nasıl yaşadığımızın hesabını vereceğimizi unutmadan zamanımızı rıza-i ilahiye uygun şekilde değerlendirmeliyiz. Çünkü ömür kısıtlı, sorumluluklarımız ise büyüktür. Bu bilinçle hayatımızı teknolojinin bizi esir almasına izin vermeden Rabbimizin emirleri doğrultusunda tanzim etmeli ve düzenlemeliyiz.

Selam ve dua ile...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Veysi DEMİR Arşivi