Ey söz dinlemeyen cemaat!
Başlığı görünce bu şimdi nereden çıktı dediğiniz duyar gibiyim.
Siyer-i Nebi’den bir olay ile konuya giriş yapalım:
Hz. Peygamber (S.A.V.), Bedir’e hareket ettiğinde hicretin 2. Yılı aylardan Ramazan idi. Oruçta aynı yıl Şaban ayında farz kılınmıştı. Medine'den çıkıldıktan bir süre sonra Efendimiz (S.A.V.), herkesten orucunu açmasını istedi. Bazıları oruçlu kalmak konusunda ısrar edip oruçlarını açmadılar. Onlar, Hz. Peygamberin orucu açma isteğini bir tavsiye olarak düşünmüşlerdi. Hz. Peygamber bunlardan haberdar olunca herkesin orucunu açmasını tekrar istedi. Sözünü dinlemeyenlere sitem ederek: “Ey söz dinlemeyen cemaat! Oruçlarınızı açın. Ben orucumu açtım, sizler de açın” diye buyurdu. Bunun üzerine herkes orucunu açtı. Oruçlu kimse kalmadı. -Vâkıdî, el-Meğâzî, I, 47; Belâzürî, Ensâb, I, 350-
Bu önemli olayı siyerden okuduğumdan beri, zaman zaman dillendiririm… İnsanlarımız İslam tarihinde geçtiği üzere, bazen itaati farz olan Hz. Peygambere bile “itaat etme” etme konusunda boşluğa gelebiliyorlar.
Günümüze gelirsek;
Çin’in Vuhan kentinde Aralık 2019 da ortaya çıkan ve kısa sürede yayılarak dünyayı tehdit eden coronavirüs (covid-19) salgınındaki vaka ve ölüm sayısı artarak devam ediyor. 10 Mart 2020’den beri ülkemizde görülen ve her gün 100 civarı insanımız ölmesine rağmen toplum olarak nedense vurdumduymaz davranma almış başını gidiyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu, akademisyenler ve bilim adamları neredeyse her gün TV ve medya organlarında halka dışarı çıkmamalarını ve kendilerini korumaları ve alınan kararlara uymalarını söylemelerine rağmen, halkın önemli bir kesimi bunlara uymamakta direniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve devletin tüm yetkilileri ve kurumları bu konuya odaklanmışken, hâlâ bize bir şey olmaz diyen insanlarımız dışarı çıkıp olmadık fiillerde bulunuyorlar.
20 yaş altı ve 65 yaş ve üzerine sokağa çıkma yasağı getirildi. Şehir giriş-çıkışları ile kalabalık alanlar ya kapatıldı veya kısıtlılık getirildi. 30 Büyükşehir ve Zonguldak’ta hafta sonu sokağa çıkma yasağı ilan edildi de, edilmez olaydı. Sanki bir aydır filli olarak bu sıkıntıları yaşamıyoruz da; savaş ve kıtlık varmışçasına bir kesim marketlere hücum ederek, rafları boşalttı. Sadece marketler değil, içki satan büfelerden alkollü içecekler torba torba alındı. Sürekli olarak hükümete kaos amaçlı; “sokağa çıkma yasağı ilan et” diye telkinde bulunan kesimin, 48 saatlik yasakta gerçek niyetleri de böylece ortaya çıktı.
Normalde saat: 21.00 ‘da kapatılması kararı verilen marketler o gece 21.45’te nasıl açıktı da, bu manzara ortaya çıktı? Burada bir tertip olduğu aşikar. İçişleri Bakanının istifa etmesine kadar giden bir kumpas planı tezgâhlandı. Şimdilik istifanın kabul edilmemesi ile bu tezgâh bozuldu. Şimdi bakanlık, o gece açık olan marketler ve büfeleri tespit ederek, idari ve hukuki işlem yapacak ve mesele perde önünde kapanmış olacaktır.
Cumhurbaşkanı ve Sağlık Bakanı başta olmak üzere tüm etkili ve yetkili kişi ve kurumların, dışarı çıkılmaması, sosyal mesafe kuralı, dışarıda maske takılması ve izolasyona dikkat edilmesi ile ilgili attığı adımlar ve açıklamalarına rağmen, fırsatı bulunca kendini dışarı atan ve salgın dinlemeyen halk kesimlerine son çare olarak tek örnek ve önderimiz Peygamber efendimizi taklit ederek; şunu söylemelerini bekliyorum: “Ey söz dinlemeyen halkımız! Biz dışarı çıkmıyoruz, tedbirlere riayet ediyoruz. Sizde edin.”
Selam ve dua ile…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.