Fitneyi yasaklayan Allah, bir ve kardeş olmamızı emrediyor. Kur’an şöyle buyurmaktadır:

“Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'a saygı duyunuz ki merhamet olunasınız.” Hucurat - 10

“Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz…” Al-i İmran – 103

“Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azap vardır.” Al-i İmran – 105

“Allah’a ve Resul’üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.” Enfal Suresi 46

Bugün İslam ümmetinin içinde bulunduğu sıkıntıların en büyük sebebi Kur’an yolundan ayrıldıklarından, içinde bulundukları bölünmüşlük ve parçalanmışlık. Bu yetmezmiş gibi bizi sömürmek isteyen Siyonist ve emperyalistlerin tahrikiyle, birbirimize kin ve nefretle saldırmamız. Asıl şeytanları unutmuş, bütün hıncımızla birbirimize saldırıyoruz. Oysa Kur’an kardeş olarak birlik olup, tüm insanlığa Adalet ve Özgürlük rehberleri olmamızı istiyor.

Siyonist İsrail bir asırdır kadın çocuk toplu katliamlar yapıyor, toprakları işgal ediyor. Bütün emperyalistler işgalci Siyonistleri destekliyor, Müslümanlar ise birbirleriyle savaşıyor. Eğer Müslümanlar bir ve kardeş olsalardı, emperyalistler coğrafyamızı işgal edemez ve İsrail diye bir devlet kurulamazdı. Ama içimizden satın aldıkları işbirlikçileriyle, rüşvet ve makamlarla aldattıklarıyla bizi birbirimize kırdırtarak diledikleri gibi sömürüyorlar.

Uyanışımıza sebep olması gereken Suriye bataklığında maalesef boğuluyoruz. Rejim yıllardır zulmetti. Baas rejimi, AB, ABD ve Rusya yıllardır mazlum halka bomba yağdırdılar. Karada savaşan, ölen halk ama savaş ve barışa karar veren emperyalistler. Ve nihayet zalim esed gittiğinde, yeni gelenleri iyiye yönlendirmek ve dua etmek gerekirken, mezhep ve devlet gibi tarafgirliklerle kan davası güttük. Aramızda güven bırakmadılar. Taraflar Hak ve adaleti unutmuş, bağnaz bir tarafgirlikle birbirlerine saldırıyorlar. Ve ilginçtir ki taraflar birbirlerini aynı iğrençliklerle suçluyor. Malzemede bol. Yer, zaman, isim değiştirerek, istediğin resim ve görüntünün altına istedikleri şeyleri yazabiliyorlar. Hele hele yapay zekâdan sonra, sizi bile aynı görüntülerde canlı canlı gösterebilirler. Nasılsa taraflar birbirlerini dinlemiyor ve herkes karşısındakini suçlamak için bahane arıyor.

Bu halden kurtulmamız için öncelikle birbirimizi dinlememiz gerekir. Birbirimizi dinlediğimizde emperyalizme, işgale, sömürüye, haksızlığa, ırkçılığa karşı ve Adalet, özgürlük, kardeşlik… Taleplerinde aynı düşündüğümüzü göreceğiz. En uçta gözüken İslamcı, Sosyalist, Milliyetçi görüşteki samimi İnsanların, insani değerlerde ortak taleplerinin çok fazla olduğu görülecektir. Önemli olan da ortak değerlerde buluşmak, farklılıklarda da uzlaşmak veya birbirini mazur görmektir.

Müslümanlar ve bölge halkı olarak öncelikle birbirimiz dinlemeliyiz. Herkesi kendimiz gibi hak sahibi bilmeli ve Hak, Adalet, Özgürlük gibi ortak konularda uzlaşmalıyız. Amerika ve Siyonist İsrail’in kendi menfaatleri için bizi birbirimize kırdırtmak istediklerini bilmeliyiz. Biz birbirimizi yiyeceğiz ki, kahraman kurtarıcılarımız olarak onlara sarılalım! Algı operasyonlarına aldanmamalıyız. Sosyal medyada her görüntü ve habere balıklama atlamamalı ve abartarak yaymamalıyız. Haberi iyice araştırmalı, sıhhat ve kaynağını öğrenmeliyiz. Yoksa şeytanın hilelerine aldanarak dünya ve ahiretimiz cehennem dönüşür.

Bağnaz tarafgirlik ve kan davası gütmekten kurtulmalıyız. İsimlere göre değil; Hak ve Adalete göre davranmalıyız. Ayrıştıran değil, bir araya getirmeye çalışmalıyız. Düşman değil, dost kazanmaya çalışmalıyız. Bir söz ve üslubun, dostunu düşman yapabildiği gibi, hikmet ve güzel sözün düşmanının kalbini kazandığını da unutmayın. Karşınızdakiler yanlışsa dahi, siz kör tarafgirlik ve hırsla değil, hakkaniyet ve faydalı olacak şekilde karşılık verin…

Kur’an, akıl, şartlar, toplumsal çıkarımız bir ve beraber olmamızı gerektiriyor. Kur’an “Müslümanlar ancak kardeştir” diyor. Müslümanlar yeryüzündeki sömürgeci emperyalistlere, Siyonistlere, zalimlere karşı din ve ırkına bakmadan bütün insanları zulme karşı birleştirmeleri gerekirken, şeytana uyup kendi aralarında parçalanmamalıdırlar. Arap, Farisi, Kurd, Türk, Rum Habeşliyi kardeş yapan İslam’ın aksine; ırk, mezhep, partizanlık… Gibi sebeplerle Müslümanları ayrıştıranlar, Kur’an’a muhalefet ederek, Siyonist ve emperyalistlere hizmet etmektedirler.

Yavrusunu yemek için sıçana benzeten kedi gibi yapmayın. İnsanları tekfir etmek için bahaneler uydurmayın. Müslüman ve mazlum halka karşı Siyonist ve emperyalist şeytanlara yardımcı olmayın, bilakis şeytanın oyunlarına karşı Müslüman ve mazlum kardeşlerinize yardımcı ve destek olun…

Birbirimizi dinlersek anlaşırız, anlaşırsak birleşiriz. Ayrılır ve çatışırsak da ölürüz…