Veysi DEMİR

Veysi DEMİR

Kudüs Kurtarılmadan Zafer Kazanmış Sayılmayız!

Kudüs Kurtarılmadan Zafer Kazanmış Sayılmayız!

Siyonist terör devletinin Şeyh Cerrah Mahallesi ve Mescid-i Aksa saldırılarına karşı başta HAMAS ve İslami Cihad olmak üzere Gazze’deki direniş güçlerinin “Kudüs’ün Kılıcı” adıyla siyonist işgalcilere karşı 11 gün süren ve zaferle neticelenen şanlı direnişi ümmeti sevindirdi.

Bütün dünya emperyal güçlerini arkasına alan, “Demir Kubbe” ve teknolojik silahlarına güvenen siyonist işgal rejimi, Gazze’deki mücahidlerin direniş füzeleri karşısında ne yapacağını şaşırdı. Gazze’ye karadan girme tehdidinde bulunan siyonist çete, işgal ettikleri şehirleri bile korumaktan aciz bir hale düştü. Öyle ki sığınaklardan çıkamaz şekilde rezil-rüsva oldular. Dünya genelinde Müslüman halklar ve dünya halkları Filistin ve Gazze direnişine sahip çıktı. Böylece sadece cephe savaşında değil, medya ve dünyaya savaşın gerçeklerini duyurma konusunda da mağlup olduklarını itiraf etmek zorunda kaldılar. (Bu çorbada bir tuzumuz olduysa ne mutlu bize...)

Filistin direnişi sonucunda: 66'sı çocuk, 39'u kadın ve 17'si yaşlı olmak üzere 253 kişi şehid olurken, bin 950 kişi de yaralandı. Başta Gazze olmak üzere en az 2 bin bina ve 4 cami tamamen yıkıldı, 15 bin bina ise kullanılamaz hale geldi.

11 Günlük “Kudüs’ün Kılıcı Savaşı” bize bir daha gösterdi ki, işgal rejimi laftan değil, güçten ve silahtan anlar. Eğer karşılarında Filistin direnişini bu denli güçlü görmezseler idi, hiçbir kutsal ve ahlaka sahip olmadıklarından büyük katliamlar yapacaklardı. Şuna inanın ki, eğer işgal rejimi yenilmeseydi başta büyük şeytan Amerika ve siyonist çete yandaşı batı devletleri ile  “bir-leş-miş milletler” barış istemeyecek ve kukla Sisi’yi devreye sokmayacaklardı. 

Başta HAMAS ve İslami Cihad Hareketi olmak üzere direniş cephesi yaptıkları açıklamalar ile içimizi ferahlatıyorlar. Cihad ve direnişin bitmediğini ve direnişin geri çekilmeyeceğini ve direnişin Kudüs’e doğru yoluna devam edeceğini söyleyerek, kararlılıklarını belirtiyorlar.

Şimdi yaraları sarma zamanıdır. Dünyanın farklı ülkelerinde ve ülkemizde Gazze ve Filistin için yardım kampanyaları düzenleniyor ve destek etkinlikleri devam ediyor. İşgal rejimini ve her taraftaki yandaşlarını kudurtan bu destek her yönüyle artarak devam etmelidir. Cihad ve mücadelen geri adım atılmamalıdır. Kardeşlerimizin yalnız olmadığını her platformda göstermeliyiz. Sadece lafla değil, her konuda destek olmayız. Bu manada “Selahaddin nerede?” çağrılarına kulak vermeliyiz. Hepimiz birer Selahaddin olmalıyız. Bir kurtarıcı bekleme hastalığından ve beklentisinden kurtulmalıyız. O kurtarıcı fert ve ümmet olarak bizler olmalıyız. Selahaddin’i örnek alarak onun mücadelesi ve oluşturduğu “Kudüs şuuru” bilincini kuşanmalı ve günümüzde uygulamalıyız. Kısacası onun yaptıklarını yapmalıyız. O yaptıkları ile bize yol gösterdi. Tarihte örnek bir Müslüman lider ve komutan olarak görevini hakkıyla ifa etti. Şimdi sıra bizde. Kurtarıcı beklemeyelim, bizler birer Selahaddin olmaya bakalım.

Bunun için öncelikle fert ve toplum olarak Kudüs şuurunu kuşanalım. Kudüs meselesi sürekli gündemimiz olmalıdır. İslam’a, ilim ve ibadete bağlı şuurlu nesiller yetiştirmeliyiz. Maddi ve manevi kalkınma ile adaletin tesisini sağlamalıyız. Medreseler, ilim ve eğitim kurumlarımızın ıslah edilmesi ve Kudüs şuuru ile ümmetin birliği ruhuna sahip olmasını sağlamalıyız. İlim, medeniyet ve teknolojimizi geliştirerek bu mefkûreyi taşıyacak konuma getirmeye çalışmalıyız. Müslüman fert ve toplumlar Kudüs şuuruyla yetişmiş nesiller eliyle yüceldikten sonra ordu ve diğer devlet kurumları güçlendirilmelidir. Bu şuurla yetişen nesiller ve güçlenen toplum ve devlet yapımız ile İslam dünyasında hem siyasi, hem de askeri birlik sağlanmış olur.  Bunları fert, toplum ve devletler olarak yapar isek, Kudüs ve Mescid-i Aksa siyonistlerden tamamen temizlenir ve yeryüzüne adalet ve İslam güneşi hâkim olur inşallah.

Selam ve dua ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Veysi DEMİR Arşivi