Günlerdir Mısır’da idam edilen 9 genç kardeşimiz-azizlerimiz için ülke ve ümmet olarak kan ağlıyoruz. Bütün bu katliam ve kıyımların sebebi bizim ümmet olamayışımız ve batılı emperyalistlerin düşmanca planlarını göremeyişimizdir. Durum bu kadar net iken bu tradejilerin baş aktörlerinden ve kuklalarından medet beklemek acizlik ve akıl tutulmasıdır.

İslam düşmanları hiçbir zaman bize dost olmadılar, olamayacaklar. Onların “demokrasi”, “insan hakları” gibi kullandıkları argumanlarda sadece kendileri söz konusu olunca hayata geçirilir. Konu Müslümanlar olunca bunlar hayata geçmez. Bu hasletleri insanlığı sömürmek için bir taktik olarak kullanıyorlar ve sadece kendilerine menfaati olunca değer kazanır. Yoksa Müslümanlara fayda verecek bir aşamaya gelmesine asla ve kat’a izin vermezler. Konu İslam ve Müslümanlar olunca ne demokrasi, ne insan hakları, ne insanlık diye bir şey ortada kalmaz. Aynı Mekke müşrikleri gibi kendi elleriyle yaptıkları helvadan putları yerler. Onun için bizler ümmet olarak kendi ayaklarımız üzerinde durmasını bilelim de; batılı ve doğulu emperyalistlerden medet ummaktan vazgeçelim.

Üç yüzyıldır vahşi batının sömürgeci yüzünü sözde demokrasi, insan hakları gibi sloganlarla maskeleyip dünyayı kandırmaya devam ettiler. Demokrasi, batının düzenini ve emperyal çıkarlarını korumak için çıkarılmış bir balondur. Ne zaman Müslümanlara fayda verecek bir tablo ortaya çıktığında; hemen askeri darbe dahil ve her türlü katliam ve kıyıma destek verdiler. Tarih bu ihanetlerle doludur. Bunu Cezayir’de 1992 ‘de FİS’in seçimi kazanmasında, 1992 yılında Bosna’da, 28 Şubat sürecinde, Filistin’de Hamas’ın seçimi kazanmasında ve en son Mısır’da yapılan kanlı askeri darbede gördük. Konu İslam ve Müslümanlar olunca ortada ne demokrasi, ne insan hakları, ne seçmenin özgür iradesi, ne de halkın kendi geleceğini belirlemesi kalır. Bunlar hepsi egemen güçlere hizmet ederse bir anlamı vardır. Yoksa İnsanlığa ve Müslüman halklara fayda verecek bir aşamaya gelirse bu ilkeler ortadan kaldırılır.

Şimdi durum bu kadar net iken, hala Avrupa, ABD ve diğer emperyalist İslam ve insanlık düşmanlarından “insan hakları”, “demokrasi” çağrılarıyla medet uman zavallılar, Avrupa’nın değerleri diye halklarımızı kandırmaya devam ediyorlar. Onların sömürge, işgal ve zulümden başka bir değerleri ve tarihleri yoktur. Tarihleri sömürge ve zulüm tarihi olduğu gibi, hiçbir zaman kendileri dışında kimseye dost nazarıyla bakmazlar. Müslümanlara hak tanımadılar, hep zulmü reva gördüler, görmeye de devam edecekler.

Emperyalistler hiçbir zaman bize dost olmadı, bundan sonrada olmayacak. Bizler Müslüman olarak onlardan alacağımız bir erdem ve fazilet yoktur. Onların bütün yaptıkları vahşi medeniyetlerinin ayakta kalmasını temin içindir. Bunun için binlerce, hatta milyonlarca insanın ölmesinin onlar açısından hiç bir önemi yoktur. Onların tek derdi kendi hegemonyalarının devam etmesidir. Bunun için Müslümanların şuurlanıp güçlenmesini hiç istemediler istemeyeceklerdir. Bizler Peygamberimizin “Küfür tek millettir” hadisine ve Maide 51 ile El Bakara 120 gibi ayetlerdeki uyarıları dikkate alsaydık ümmet olarak bu vaziyette olmazdık.

İnsanlığın yüzkarası olan, emperyalist hedefler uğruna; milyonlarca insanı öldürmekten çekinmeyen, her türlü fitneyi yapmaktan geri durmayan ABD, İsrail ve diğer emperyalist ülkelerden de ne bize, ne de insanlığa hayır gelmez. Bunlar hiçbir zaman bize dost olamayacakları gibi, bizden memnunda olmazlar. Onların bizden memnun olmasını beklemek beyhude bir çabadır. Unutmayalım ki, tarih boyunca dininize, halkınıza düşman olanlar size dost olmazlar.

Selam ve dua ile…