Şubat ayı derken aklımıza “Şehidler ayı” olmasının yanı sıra 28 Şubat 1997 post modern darbesi, yaşanan ve halen etkileri devam eden zulümler geliyor. Lakin gündeme ve oluşturulan algıya baktığımızda; bunlardan çok maalesef benliğini kaybetmiş, manevi olarak köleleşmiş ve kültür emperyalizminin esiri bir nesli görüyoruz. Şehadet ayı unutturularak, uydurma gün ve kutlamalar ön plana çıkarılmaya çalışılıyor.

Bunun için kendimizden ve ailemizden başlayarak; neslimize sahip çıkalım. Gündemlerinin yüce İslam dini ve onun gösterdiği kurtuluş yolu olması gerektiğini benliklerine nakşedelim. Böyle yaptığımızda İslam’ın nuru ile olaylara bakmalarını sağlar ve emperyalistlerin oyunlarının onlara tesir etmesini engellemiş oluruz. O zaman hem dinimizi, hem tarihimiz, hem şehitlerimiz hem de tarihimizde yaşanan mezalimler onların vazgeçilmez gündemi olacaktır.

Aksi takdirde emperyalistler, üç yüzyıldır uyguladıkları ifsad ve yozlaştırma projeleri ile ümmeti ve nesillerimizi İslam’dan uzaklaştırmaya devam edecekler. Silah ve işgal yoluyla yaptıramadıklarını, kültür emperyalizmini kullanarak gerçekleştiriyorlar. Nesillerimize sahip çıkarak, İslami bir şuur verdiğimizde tabi ki örnek ve önderleri Peygamberler, sahabeler, şehidler ve salih insanlar olacaktır. Emperyalistlerin gençlerimize sunduğu “rol modeller” değil, İslam’ın gösterdiklerine benzemeye ve onlar gibi olmaya çalışacaklardır. Pak olan aziz dinimiz İslam ve İslam uğruna mücadele veren önderlerimizi nesillerimize öğretmeliyiz. Dinimiz ve tarihimiz önümüzdeyken uydurma sistem ve modellere ihtiyacımız yoktur.

İslam tarihine baktığımızda; İlay-ı kelimetullah uğruna can veren nice dava önderleri alimlerin şehadet kervanına katılarak Peygamberlerin bile gıpta ettiği yüce makamlara yükseldiklerini görüyoruz. Cihad ve şehadet emrine uyan yüzlerce alim ve dava liderinin Şubat ayında şehid olduğu için bu ay şehadet, şan ve şeref ayı olarak adlandırıldı.  Bu ayda zulüm, baskı ve dayatmalara boyun eğmeyerek Müslümanların izzet ve şereflerini korumaya çalışan önder ve örnek şahsiyetler; müstekbir zalimlerin daima hedefi olmuşlardır. Asrımızda da nice dava önderleri, alimleri şehadet kervanına katılmışlardır.

Şubat ayında şehadet şerbeti içen aziz şehidlerimizin bazılarını hatırlayalım:

İskilipli Atıf Hoca (4 Şubat 1926), Hasan El-Benna (12 Şubat 1949), İmad Muğniye (12 Şubat 2008), Şehid Abbas Musavi (17 Şubat 1992), Metin Yüksel (23 Şubat 1979), El Halil katliamı (25 Şubat 1994), Malcolm X (25 Şubat 1965), Hama katliamı (28 Şubat 1982), Erbilli M. Esad Efendi, Şeyh İzzeddin El-Kassam, Şeyh Ragıb Harb, Şeyh Şamil, Süleyman Akyüz, Molla Giyasettin Barlak ve Molla Zeki Atak…

Şanı yüce Rabbimiz, Din-i Mubin uğruna mücadele ederken şehid edilen İslam davasının aziz şehidlerinin şehadetlerini kutlu ve mübarek eylesin. Bizleri de aziz şehidlerin şefaatlerinden mahrum bırakmasın inşallah...

Selam ve dua ile…

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Mekânın Cennet olsun Murat kardeşim!

Yaklaşık bir aydır ortaya çıkan hastalık sonrası geçen çarşambayı perşembeye bağlayan akşam vefat eden Murat kardeşimiz; gece 24.00-02.30 arasında yoğun kar yağışı, buzlanma ve soğuk havaya rağmen kalabalık bir kitle tarafından Batman'da gözyaşları arasında defnedildi. O saatte, o soğuğa rağmen bu kadar kalabalık bir kitlenin orda bulunması herkese nasip olmazdı.

Murat kardeşimiz, herkesin her işine koşar, her zaman elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışır, kimseyi kırmazdı. Yumuşak huylu, çok yardımsever ve İslam davası uğruna gönülden çalışan birisiydi. O’nu sevmeyen yoktu. Seni özleyeceğiz güzel kardeşim. ALLAH(CC) Cennette makamını yüceltsin inşallah. Ailesi ve sevenlerine de sabr-ı cemil ihsan eylesin.