Veysi DEMİR

Veysi DEMİR

Yolumuz ve Tercihlerimiz!

Yolumuz ve Tercihlerimiz!

Şu imtihan dünyasında ALLAH'ın külli iradesine mukabil, biz kullarına verdiği cüz’i irade ile imtihan olunuyoruz.  
İmtihan için geldiğimiz bu dünyada fert ve toplum olarak 'yaptığımız tercihlerde ne kadar isabetli davranıyoruz? 'diye düşünmemiz gerekir.
"...Gerçekten hak, batıldan iyice ayrılmıştır. Tağut'u inkar edip, Allah'a inanan kimse kopmak bilmeyen sağlam bir kulpa sarılmıştır..." -El Bakara: 256-
Hayat tercihlerden ibarettir ve bizleri biz yapan tercihlerimizdir. Bazen yaptığımız doğru tercihler ile hayatımızın yönü olumlu ve güzel bir rotaya girerken, bazen de yanlış tercihler sonucu kendimizi ve ailemizi bataklığa itebiliriz. Aynı şekilde toplumları ve devletleri yönetenlerde yapacakları yanlış tercihler sonucunda, bir milleti veya devleti felaketlere sürükleyebilirler. 
Eğer tercihimiz doğru ise bunda kınayıcıların kınamasına aldırmadan sebatla yürümeliyiz. Ancak tercihlerimiz bizleri iki cihanda da hüsrana uğratacak cinsten ise, tereddüt ve inat etmeden ivedilikle duruşumuzu hakka uydurmalıyız. 
İnsanoğlu ne kader mahkumu, ne de kendi kaderini yazabilecek güç ve kudrete sahiptir. Karşılaştığı  durumlarda yaptığı doğru tercihler gerçeğe yaklaşmasını sağlarken, yanlış tercihler ise onu hak ve faziletten uzaklaştırır. 
İnsan nasıl bir hayat yaşayacaksa, nasıl bir sonucu arzu ediyorsa bunun üzerine düşünmelidir. Tercihlerimizin bizi yönlendirdiği bir hayat yaşıyoruz, yaptığımız tercihlerin sonuçları da olumlu ya da olumsuz faturası bize aittir. 
Tercih yapmak, insan olmanın şartıdır. İnsan, tercihlerde bulundukça varlığının farkına varır. Hayatta karşılaştığımız her olayda, bir tarafa doğru tercihte bulunmak durumundayız. Kimi zaman, tercihler arasında sıkışırız; ama yine de bir tercihte karar kılarız. 
Zamane insanları olarak bizler; gerek fert, gerek aile ve gerekse toplum olarak, 'dünya ve ahiret saadeti ve imtihanın başarısı için yaptığımız tercihlere ne kadar güveniyoruz?' diye düşünmeliyiz.
Acaba ALLAH'ın bizlere gösterdiği yolu mu tercih ediyoruz? Yoksa heva ve hevesimize boyun mu eğiyoruz? Neden daha iyisi ve Hak olan varken, batılı tercih etme sefahatine kapılıyoruz? Bizler piyasadan kaliteli bir eşya yerine, sahte ve defolu mal almazken, neden Hak ve gerçek yol varken, batılı ve sahte kurtarıcıları tercih ediyoruz?
Konuya yaşanmış bir hikaye ile devam edelim: 
Kaymakamın biri ilçeye bağlı bir orman köyünü ziyaret eder. Köy meydanında köylülerle oturur. Ancak pek kimse ona iltifat etmez. Bir süre sonra köye biri gelir ve bütün köylüler davul zurna ile bu şahsı karşılamaya gider. Duruma şaşıran kaymakam 'acaba gelen kim?' diye merak etmeye başlar. Dayanamayarak yanındaki yaşlı kadına, "Teyze bu gelen kimdir?" diye sorar. Teyze de, "Orman bekçisi" deyince kaymakamın şaşkınlığı daha da artar. 
Bu defa teyze merak ederek kaymakama sorar, "Oğlum sen kimsin?" der. Kaymakam olduğunu söyleyince yaşlı kadın hayıflanarak, "Ah oğlum! Neden biraz daha okuyup ta orman bekçisi olmadın. Baksana kimse değer vermedi de, adama ne kadar değer veriyorlar." der.
Evet, bizlerde maalesef seçtiğimiz yöneticilerde, attığımız adımlarda nedense aynı mantıkla giderek, "kaymakam" yerine "orman bekçilerini" tercih ediyoruz... 

Bir diğer konuda insanlarımızın yanlış yolda oldukları halde, kendilerini doğru yolda bilip bunun için inatla mücadele etmeleri hastalığına kapılmalıdır. Maalesef toplumumuz, 'şeytanın sağdan yaklaşması hilesi' sonucu yanlış gittiği yolu doğru zannediyor ve bunda ısrarcı oluyor. Tam bir Cehl-i mürekkep içinde olan bu tip insanlarımız hakikati görmüyor ve gittiği yanlış yolda ısrar ediyor. (Cehl-i mürekkep: Bilmediği halde, kendini biliyor zannetme, yanlış malumatını doğru kabul etme halidir. Böyleleri hem bilmiyorlar, hem bilmediklerini de bilmiyorlar.) 
Vakit geç olmadan, iş işten geçmeden tercihlerimizi bir kez daha gözden geçirmeliyiz. Tercihlerimiz, tüm geleceğimizi etkileyecek olan hayati kararlarımızdır. Müslüman bireyler olarak, İslami bilinç ile hayatımıza ve tercihlerimize istikamet üzere yön vermeliyiz.
Selam ve dua ile...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Veysi DEMİR Arşivi