23 Haziran seçimleri nasıl okunmalı?
31 Mart Pazar günü yapılan yerel seçimlerin ardından yapılan itirazlar sonucu sandıklarda görülen şüpheli durum üzerine YSK İstanbul seçimini erteleme kararı aldı. Bu kararı almasına aldı ancak hazırlanan gerekçeli kararda kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama da yapmayınca, CHP ve adayının “mağduriyet algısı” oluşturması için adeta ekmeklerine yağ sürüldü.
31 Mart seçimlerinde AK Parti’nin oyların tümünün sayılması yönünde yaptığı itiraz kabul edilseydi ne seçimin yenilenmesine gerek kalacaktı ne de böyle bir tablo yaşanmayacak ve ülkenin bu kadar zaman ve enerji kaybı olmayacaktı. Bu kaosun en büyük müsebbibi YSK’dır. Yakında buraya da el atılırsa şaşırmayalım.
AK Parti’nin MHP ile ittifakı, 31 Mart seçimlerine göre oy kaybına uğradı. İlçe belediyelerin çoğunu almasına rağmen 23 Haziranda ilçelerin çoğunda, hatta Fatih ve Eyüp gibi ilçelerde bile geriye düşmesini nasıl izah edecekler bilemiyorum. Buna karşın CHP ve Millet ittifakının adayının oylarının artırdığı ve yüzde 9 gibi bir farkla seçimi kazanmasını bildi.
Bu seçim aynen 7 Haziran 2015 Genel seçimlerini bana hatırlattı. Seçmene ne söylenirse söylensin, seçmen kafasına koyduğundan geri adım atmadı. Ve seçimin yenilenmesine tepki gösterdi. CHP adayının milyonların gözünün içine baka baka attığı “tescilli yalanlar” bile seçmeni vazgeçirtmedi.
Birde AK Parti’nin geçen seçimin aksine “beka sorunu” meselesini hiç gündem getirmeyip “Kürt seçmene” yönelmesi ve son günlerde “Abdullah Öcalan’ın mektubu ve açıklamaları”nın kamuoyuna yansıması, Neçirvan Barzani’nin Türkiye ziyareti bile HDP oylarını etkilemedi. Tabi “Öcalan’ın açıklamaları” HDP, Kandil ve Demirtaş’ın açıklamaları ile bu cenahta yakında bir ayrışma ve hesaplaşma olması beklenebilir. Lakin kendini tamamen “Türk solu”na teslim etmiş bir HDP ve Kandil’in zaten farklı tavır alması beklenmiyordu.
Gelelim AK Parti’ye: Bu seçim sonuçları gösterdi ki AK Parti’de 7 Haziran’dan beri beklenen temizliğin yapılması artık elzem oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anayasa değişikliği sonrası tekrar genel başkan olmasının ardından “Metal yorgunluk” var diyerek teşkilatlarda değişiklik yapacağını söyledi. Parti çevresi ve taban umutlandı ancak burada aynen Şehid Mursi ve Sultan Abdulhamit’e yapılan oyun adeta devreye konularak, sorun teşkil edenler yerine samimi olanlar tasfiye edildi ve yerlerine kriptolar ikame edildi. Böylece teşkilatlar daha sorunlu bir hale geldi. Birde birçok büyükşehir belediye başkanı görevden alındı ancak herhangi bir açıklamada yapılmayınca bu parti tabanında küskünlük ve kopmalara neden oldu.
Şimdi Cumhurbaşkanın kabine revizyonundan başlayarak, teşkilatlara el atması gerekecek. Aksi durumda, ilerde yapılacak muhtemel bir erken seçimde iktidar elden gider ve ülke kaosa sürüklenebilir.
Bu arada İstanbul’un kaybedilmesi ile AK Parti içinde çoktandır yeni bir parti çıkarma hesabı içinde olanlara da cesaret gelmiş olabilir ve yakında böyle bir girişim başlatılarak AK Parti bölünebilir. Buna karşın AK Parti’nin nasıl bir tedbir aldığını yakında göreceğiz.
Birde ittifak konusuna bakmak lazım: MHP Lideri Devlet Bahçeli, “İstanbul’a mitili atacağım” demesine rağmen İstanbul’da dindar tabanın ve çevrenin gayreti dışında bir etki görülmedi. MHP tabanı çoğunlukla AK Parti’ye oy vermedi. Bunda son günlerde “Öcalan mektubu” tartışmalarının etkisinin de olduğu söylenebilir. Kanaatimce AK Parti, MHP ile ittifakın partilerine zarar verdiğini görüp bu ittifakı gözden geçirmelidir. AK Parti’nin tek başına aldığı belediyeleri ittifaka rağmen kaybediyorsa, ittifak üzerine bir daha düşünülmelidir.
Sonuç itibariyle birçok büyükşehirden sonra İstanbul’u da kaybeden AK Parti iktidarı üzerinde iç ve dış baskılar artarak devam edecektir. 4 yıl gibi uzun bir süreyi erken seçime gitmeden yoluna devam etmeyi başarabilirse ve kendi kuruluş kodları ve felsefesine yeniden dönebilirse 2023 seçimleri için şansı olabilir. Yok, eğer aynı şekilde devam ederse, parti teşkilatlarına ve yönetime neşter vurmazsa, kabine revizyonu başta olmak üzere toplumun beklentilerini karşılayacak adımlar atmazsa kendine de ülkeye de yazık edecektir.
Selam ve dua ile…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.