ABD’nin oyunları bitip tükenmiyor. Irak’ın şekillenmesinde aktif rol oynayan ABD “Çekiç Güç" diye 1991 tarihinde bir güç oluşturdu.

“Çekiç Gücün” amacı güya Kuzey Irak’taki Kürtleri Saddam Hüseyin’in saldırılarından korumaktı. Önce Saddam Hüseyin İran ile savaşa zorlandı. Irak halkı ile İran halkı birbirine kırdırıldı.

Bu arada Saddam’a kimyasal silah ve kimyasal gaz verildi. Saddam İran’ a karşı ABD’nin verdiği kimyasal gaz ve kimyasal silahları kullandı.

ABD kendi vermiş olduğu kimyasal silahları gizleyerek Dünya kamuoyuna “Saddam’da Kimyasal Silah var” diyerek yapacağı Irak işgalini meşrulaştırdı.

Bu arada Saddam bir kaç defa Kuzey Irak’taki Kürtlere Savaş Uçakları ile saldırdı. Kürtler Türkiye sınırına dayandı. Her zaman olduğu gibi Türkiye, Kuzey Irak Kürtlerine kucak açtı.

Ancak Türkiye Kuzey Irak Kürtlerinin lideri Mesut Barzani ile erken zamanda ilişki geliştiremedi. Kuzey Irak’ta olacakları tahmin edemedi ya da iyi okuyamadı.

Türkiye ABD’nin Irak’ı işgal etmesi ve şekillendirmesinde başarılı bir politika sergileyemedi. ”Kırmızı çizgilerim var!” diyerek Kuzey Irak Kürtlerinin daha fazla  ABD’ye yakınlaşmasına sebep oldu.

ABD Ortadoğu’yu şekillendiriyordu. Bunun için bir bahane buluyor. Hava harekatından sonra Kara harekatına başlıyordu. Ancak Irak’taki Kara Operasyonunu iyi yönetemeyen ABD buradan birçok askerini kaybederek çıktı.

ABD iç kamuoyundan aldığı tepkiler sonucu bundan sonraki Kara harekatlarını kendi askerleri ile yapmayı düşünmüyordu. Bunun için ya başka ülke askerleri kullanılacak ya da kullanabileceği Örgüt veya yapılara; Silah,Para ve Taktik desteği verilerek Kara harekatı gerçekleştirilecekti.

Nitekim Suriye için de aynı şey düşünüldü. Önce taşeron bir örgüt kuruldu. Bu örgüt bahane edilerek Suriye’ye Hava harekatı düzenlendi. Aslında Hava harekatı İslami bilince sahip ve Yerli Suriye halkından oluşan “Ahrarur Şam” ve “Nusret Cephesi” gibi yapılara ve örgütlere yapıldı.

Suriye’nin bölünmesi  ileride İsrail’in bölgeye yerleşmesi hazırlıklarıdır. "Her şey İsrail için!" diyen ABD, Ortadoğu’yu bölüp zayıflatarak da sloganı doğruluyor.

Bugün İsrail için tehdit olabilecek  İslami bilince sahip tüm örgütleri Suriye’de boğmaya çalışan ABD, İŞİD vasıtası ile İslam’a karşı fobi ve algı oluşturduğu gibi, İslam dışı örgütleri de her şekilde desteklemektedir.

İŞİD’i Suriye’ye yerleştirip emellerini gerçekleştirdikten sonra piyasadan çekecektir. Bu arada PYD’yi bir emanetçi olarak kullanacak olan ABD hazırlığı İsrail için yapmaktadır.

Suriye’nin Kuzeyini PYD’ye teslim etme vaadi ile hem karasal harekata kullanacak ardından iş bitince bölgeyi elinden alacaktır. Filistin toprakları da zamanında İngiltere tarafından işgal edilmiş ardından Yahudilere teslim edilmişti.