Bağ(ım)lı Mısınız?
Hilali Ahdar, diğer adıyla Yeşilay’ın kuruluşu 1920’lere dayanır. İngiliz işgal güçlerinin İstanbul’u işgallerinde gemilerle içki getirip ücretsiz olarak gençlere dağıtmalarına istinaden kurulmuş bir cemiyettir.
Her yıl 1-7 Mart arası Yeşilay haftası olarak kutlanır. Hilali Ahdar’da 5 Mart 1920’de kurulduğundan Yeşilay haftası kuruluş gününün içinde bulunduğu haftaya denk getirilmiştir.
2 Mart Perşembe günü Seyyid Bilal Erkek Öğrenci yurdunda “Madde Bağımlılığı” ile ilgili bir sunum yaptık.
Aslında bu hafta süresince Yeşilay Yönetimi olarak birçok yerde sunum yapmak isterdik. Olabildiğince gence ulaşmak isterdik.
Yurt kur Müdürlüğü tarafından davet edildiğimiz için bu programı gerçekleştirdik. Ancak imkânlarımız ölçüsünde başka okullara da program yapmak isterdik.
İngilizler 1920’de fiziki İşgali gerçekleştirdiler. Ancak onların yapmak istedikleri gençlerin ruhlarını işgal etmekteydi. Onun için bağımlılık yapan içkiyi bedava dağıttılar.
Madde bağımlılığı kapsamına giren; Sigara, İçki, Esrar, Eroin, LSD, Extacy, Tiner v.s. fizyolojik etkinin yanında irade ve aklı da tutsak almaktadır.
Geleceğin ipotek altına alınması gençliğin ruhen ve manen esir alınmasına bağlıdır. En düşük ücretli uyuşturucudan en pahalısına kadar piyasaya uyuşturucu sürenler geleceğimizi ipotek altına almak istiyorlar.
İyiyi ve güzeli üretmesi gereken gençliği; Dininden, ahlakından koparmak düşüncesi birinci aşamayı, gençliği bağımlı hale getirmek ise ikinci aşamayı oluşturmaktır.
Aklını ve iradesini kullanarak; kendini, ailesini, toplumunu ve ülkesini ileriye taşıması gerekenler özendirmelerle, reklamlarla bağlı ve bağımlı hale getirilmektedir.
Okuması, düşünmesi ve üretmesi gerekenler; sokaklarda bally çekerek, tiner koklayarak ciğerlerini ve geleceklerini harap etmektedirler.
İslam’ın vereceği huzuru almamaları için araya giren unsurlar(Televizyonlar, Gazeteler, Uyuşturucu Baronları, Örgütler v.s.) gençlerin bedenini, ruhunu, aklını ve iradesini esir almışlardır.
Teknoloji asrının sinsice gerçekleştirdiği bağımlılıklarından farkına varamamış olduğumuz Cep telefonu bağımlılığı ise ayrıca üzerinde durulması gerekmektedir.
Toplumun hemen hemen tüm bireylerine sirayet eden teknoloji bağımlılığı sanal desek de gerçekte ailelerin fertlerini dahi birbirinden ayırmıştır.
Okullarda, hastanelerde, çarşı ve pazarda, işyerinde teknoloji bağımlısı olmayan kaç insan görebiliriz?
Kitap Okuma kampanyaları bu açıdan önemsenmesi gereken kampanyalardır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.