Geçen hafta yani 8 Kasım 2016 tarihinde 58. ABD başkanlık seçimleri yapıldı ve Demokratik Parti'nin adayı Hillary Clinton ile Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Donald Trump’ın yarışması sonucu Donald Trump ABD'nin 45. başkanı seçildi.

Değerli dostlar!

Tabiî ki her ülke kendi seçimini yapar, milletvekili ve devlet başkanını seçer. Burada bir sorun yok ancak bu, o ülkeyi ve halkını birinci dereceden ilgilendirir.

ABD Başkanlık seçimleri Türkiye’de günlerce nerdeyse ABD’den daha çok gündem yapıldı. Gazeteler ve TV’ler günlerce uzun uzun haber ve programlar yanında sabaha kadar canlı yayınlar yapıldı.

İyi de kardeşim! Seçim bizim ülkemizde yapılmıyor veya Müslümanlarla gayri Müslimler arası bir seçim değil ki; siz niye o kadar dert edip halka algı operasyonu yapıyorsunuz?

ABD süper güç ve dünyanın jandarması olduğu ve çok güçlü olduğu imajı ve algısı oluşturulmaya çalışılıyor.

Bunu ABD’nin “Etki ajanları” veya “beyni ve kalbi satılmış” kesimlerin yapmasını normal karşılarımda, muhafazakar kesimin TV ve gazetelerinin buna alet olması tam bir garabet halidir.

Bu, tamamen “köle zihniyetinin” yansımasıdır. Hani bir kölenin efendisi ölmüşte, ben ‘azad oldum’ diye düşüneceğine, “ben şimdi bir efendi nerden bulacağım” diye düşünmesi olayı gibi…

İslam dünyasına maalesef son üç yüzyıldır “batılılaşma ve laiklik” zehrinin egemen olmasıyla bir “aşağılık kompleksine” müptela olduk ki, birçok kesim maalesef bunu üzerinden atamıyor.

Tabiî ki bizler dünya siyasetini izleyeceğiz. Bizler dost ve düşmanlarımızın durumlarını takip ederek değerlendirmeli ve yolumuza devam ederken bunları da hesaplamalıyız. Lakin bizim karşı olduğumuz bu aşağılık kompleksi ve köle zihniyetinin bizleri esir almasıdır.

Günlerce gazete ve TV’lerde “uzman” etiketli koca koca adamların “kof” yorum ve değerlendirmelerine şahid olduk.

Şimdide yanıldıklarını kabul etmeden vaziyeti kurtarma amaçlı yorumlar yapılıyor.

Değerli dostlar!

ALLAH’u Teala hayat kitabımız Kur’an’da bizlere yol gösteriyor:

El Maide 105’te: “Ey inananlar, kendinize dikkat edin. Siz doğru yolda olduğunuz takdirde doğru yoldan sapanlar size zarar veremezler. Hepinizin dönüşü Allah'adır. Yaptıklarınızı size O haber verecektir.”

“Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler.” -Müminun: 3- Ayetinin Arapçasında geçen  “اللَّغْوِ  عَنِ” kelimesi “boş ve faydasız işler (şeyler)” diye tefsir ediliyor. Bizlerde boş ve faydasız işlerle uğraşmayalım da El-Maide 105’te buyrulduğu gibi kendimize bakalım. 

Birde ABD seçimlerinden sonra ABD’de “İstemezuk”çular ortaya çıkarak seçim sonuçlarını kabul etmediklerini söyleyerek ortalığı savaş alanına çeviriyorlar. ALLAH ateşinizi bol etsin ve kendi ateşinizde kavrulun inşallah. İslam dünyası ile 3.Dünya ülkelerini çevirdiğiniz ateş sarmalı size dönsün inşallah. O zaman belki Ortadoğu halklarının ızdırabını anlarsınız. Ateşinizle birbirinizi yakında bize bulaşmayın.

Bizlerde Rahmetli Erbakan Hoca gibi, “ABD'den bana ne!” diyoruz ve kendimize bakıyoruz.

Bizim için kimin başkan olmasının hiçbir önemi yok. Bize yutturulmaya çalışılan, “iyi polis, kötü polis” numaraları kabak tadı verdi, kimse bu numaraları yemiyor artık.

Emperyalist batının her zaman şeytani planları ile Müslüman kanı dökme, ülkelerini parçalama ve bizleri birbirimize kırdırma plan ve desiseleri aynen devam edecek.

Ancak “aşağılık kompleksi” ve “kabullenilmiş mağduriyet” psikolojisinden kendimizi kurtarıp silkelenelim de, kendimize gelip inanç ve tarihimize sarıldığımızda onların oyunları başlarında patlayacaktır inşallah.

Selam ve dua ile…