Veysi DEMİR

Veysi DEMİR

Bu nasıl vahşet böyle?

Bu nasıl vahşet böyle?

Geçtiğimiz Çarşamba günü yaşanan ve bir anda ülke gündemine giren ve eşi benzeri ancak israil’de Filistinlilere uygulanan vahşet maalesef Batman’da yaşandı.

Ajanslarda geçtiği şekliyle: kan davası kaynaklı vahşette Batman şehirlerarası otobüs terminalinde askerden yeni terhis olan Suat Yüksekbağ (20) vahşi bir şekilde bıçakla öldürüldü. Yüksekbağ'a tam 12 adet bıçak darbesi vuran katiller, ellerindeki bıçak ve sopayla yardım etmek isteyenlere engel oldular ve başında ölmesini beklediler. Ortaya çıkan kamera görüntüsü vahşetin boyutunu gözler önüne serdi.

İşin tuhaf tarafı olay yerinde müdahale etmek isteyen otogar esnafı saldırıya uğruyor ve olay yerine gelen polisler, katillere müdahale edeceklerine, oyalanmaları yetmiyor, esnaf ve halka müdahale ediyor ve o gencin ölümü izleniyor. Olay anı görüntülerini kanımız donarak izlediğimizde; sanki ortada bir cinayet teşebbüsü ve yerde can çekişen yaralı yokta; sanki intihar etmek isteyen biri varda onu ikna etmeye çalışıyorlar zannedersiniz. Şimdi vicdanınız rahat mı? Hangi yüzle ALLAH’a hesap vereceksiniz? Hangi yüzle çocuklarınızın yüzüne bakacaksınız merak ediyorum. Suat’ın o çaresiz hali sürekli gözünüzün önüne gelecek ve varsa vicdanınız rahatsız olacaktır.

Olay yerinde bağrışanlar, ağlayarak ve adeta yırtınarak polise müdahale etmesini istemelerine rağmen polisin oralı olmaması bir yana, esnaf ve halka biber gazı gösteriyor. Olay ülke gündemine gelince Batman Valiliği yaptığı açıklamada, bu vahşi olayda katillere müdahalede zafiyet gösteren ve haklarında soruşturma başlatılan polislerin açığa alındığını bildirdi. Lakin bu karar ve “ah-vah”lar masum ve mazlum Suat’ı geri getirmeyecek.

Olay ile ilgili yapılan algı operasyonlarında; sanki otogar esnafı ve orada bulunan halk hiç müdahale etmemiş ve film izler gibi olayı izlemişler ve o polislerin suç ortakları imişler gibi tezvirat yapılıyor. Oysa hakikat öyle değil. Görgü şahitlerinden aldığımız bilgilere göre durum şöyle:

Birincisi: O kaçtı denilen polisler otogar giriş kapısındaki kulübeye polis arkadaşlarını ziyarete gelen polislerdir. Yani onlar gelen ekiplerde yer alan polisler değil. Hemen müdahale etseydiler bu vahşet hiç yaşanmayacaktı. (Bunlar kamuoyuna düşen görüntüler de ki polisler değil, onlardan çok önce ilk aşamada orada bulunan polislerdir. Görevli değiliz diyerek müdahaleden kaçınıyorlar)

İkincisi: Bir firma çalışanı müdahale ettiği esnada kafasına saldırgan vahşiler demirle vuruyorlar ve kafasında on dikiş var.

Yine başka bir firma çalışanı bir genç onlara müdahale ettiği esnada koluna demir çubukla vuruyorlar. Başka bir çalışanda katile çek pasla vuruyor ancak ona da saldırıyorlar. Aynı şekilde bir çalışan elbise askılığı ile müdahale etmek istiyor ve o da saldırıya uğruyor.

Aldığımız bilgiye göre: Bu olay böyle tesadüfi doğaçlama gelişen bir olay değil, planlı, organizeli ve vahşi hislerle işlenen bir cinayettir. Olayda sanki iki kardeş yalnız varmış algısı oluşturulmaya çalışılsa da, çok sayıda kişi ile organizeli işlenen bir cinayettir. Olayda halkın arasına karışır görünen ancak ihtiyaç olduğunda ortaya çıkan, hatta olayı ayırıyor gibi yapıyor rolüne giren “işbirlikçiler” olduğu yönünde ciddi iddialar var. Yoksa cinayet bu kadar rahat işlenmez ve her müdahale edene saldırı olmazdı. Olayın bu yönüyle de incelenmesi gerekir.  

Olayın bir başka tuhaf yanı ise; vahşice cinayet işleyen katil, bir yakınıyla olaydan bir süre önce sosyal medyada yaptığı kameralı görüşmede, dehşet sözler ve intikam yeminleri ederek; kanlılarının yakınlarından kimi yakalarsa öldürüp kanını içeceğinden yeminle bahsediyor. Ve bu video halen sosyal medyada duruyor.

Peki, ortada bir kan davası varsa ve bu bölgede maalesef “intikam” almayı gelenek haline getirenler olduğu biliniyorken, neden hiçbir tedbir alınmaz?

Katil sosyal medyadan bir yakını ile kameralı görüşme yaparak dehşet sözler ile intikam yeminleri ediyorken; nasıl oluyor da, her şeyden haberdar olan istihbarat ve emniyet güçlerinin ağına takılmıyor? Burada bir ihmal olduğu kesin.

Tabi bütün bunlar vahşice katledilen genç fidanımız Suat’ı geri getirmeyecek. Fakat bizlerde toplum olarak kendimizi sorgulamalı ve ne hale geldiğimizi görmeliyiz ki, yeni vahşetler yaşanmasın. Wesselam…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Veysi DEMİR Arşivi