Faiz Belası!
Geçenlerde bir yetkiliden Batman’da bankalardaki mevduatta eski parayla 3,5 katrilyon paranın faize yatırıldığını öğrendikten sonra bu konuyu yazmak istedim. Geçen Cuma hutbesinde de aynı konuya temas edilmesi ile faiz ve tefeciler konusunu yazmak elzem oldu.
Peygamber efendimiz (S.A.V.) Veda Hutbesinde “Câhiliyeye ait her şey ayaklarımın altındadır” diyerek bir daha dönülmemek üzere yasakladığı hususlardan biri de faiz idi. Peygamberimiz, “İyi bilin ki faizin her çeşidi kesinlikle kaldırılmıştır.” -Müslim, Hac, 147- diye buyurdu.
Hutbede de değinildiği gibi; “İslam, faizin her türünü kesin olarak haram kılmıştır. Faizli işlemleri en büyük günahlardan saymıştır… Allah’ın bütün emir ve yasakları kullarının iyiliği içindir. Onların dünyada huzurlu, ahirette mutlu olmalarına yöneliktir. İslam’ın faizi haram kılmasında da hem birey hem de toplum açısından birçok hikmet vardır. Faiz, yalnızca malın değil, aynı zamanda ömrün de bereketini azaltır. Faiz yüzünden ortaya çıkan nice iflaslar, intiharlar, dağılan aileler, heba olan hayatlar vardır. Faizin yaygın olduğu toplumlarda dar gelirliler ve yoksullar ezilir. Zenginle fakir arasındaki uçurum gittikçe derinleşir. Allah rızası için borç verme, yardımlaşma, sevgi, merhamet, şefkat, ihsan ve infak gibi erdemli davranışlar ortadan kalkar. Dinî ve ahlâkî değerler örselenir. Helal haram duyarlılığı zayıflar. Nihayetinde meşru olup olmadığına bakmaksızın kazanç elde etmeye çalışmak, toplumda büyük huzursuzluklara sebep olur.”
Toplumda faiz ve tefeciler belası yüzünden hayır ve bereket kalmadığı gibi, ailevi ve toplumsal buhranlar çoğalır. İşin ilginç tarafı Diyanet, Cuma hutbesinde bu toplumsal yaraya parmak basarak faizin her çeşidinin haram olduğunu ve bunun zararlarına değinirken; devletin başka kurum ve bakanlıkları faiz güzellemesi yaparak teşvik etmektedirler. Faizin miktarının düşük olması onu haramdan ve açtığı tahribatlardan kurtarmaz. Faiz faizdir, azı veya çoğu ile faiz alan ve veren açısından bir fark yoktur. Yalnız burada sistemin etkisiyle toplumda türeyen ve zor durumda olan insanlara yanaşıp onlara yardım ediyor gibi yapıp, onları borçlandırarak hayatı zehir eden “tefeciler” tehlikesine dikkat etmek gerekir. Toplumda kene gibi insanlara yapışıp kanlarını emen, aileleri yıkan, intiharlara sürükleyen bu sürüngenler ile etkili mücadele edilerek, bu kanserli ur toplumdan sökülüp atılmalıdır.
Geçtiğimiz Nisan ayında Mardin’in Midyat ilçesinde artan tefecilik ve uyuşturucu vakalarına karşı bir araya gelen vatandaşlar, protesto gösterisi düzenleyerek basın açıklaması yapmıştı. Midyat halkını tebrik ediyoruz. Bunun tüm il ve ilçelere örnek olmasını ve toplumun bütün kesimlerinin ve kurumlarının, bu tehlikeye karşı ivedilikle ortak tepki ortaya koymalı ve ayağa kalkmalıdır.
Yazımızın başına gelecek olursak, Batman’da bu kadar yüklü parayı kimler bankada mevduata yani faize yatırıyor? Bu rakama gayri resmi çalışan tefeciler dahil değil tabi. Bir tarafta devlet eliyle “resmi tefecilik” bir tarafta sülük gibi yapışan tefeciler. Bunlarla ve zihniyetleriyle mücadele etmemiz gerekir gerekmesine de, tabi burada en büyük iş hükümete düşüyor. Batman’da kime sorsak “kesinlikle ben faize bulaşmam” veya “ALLAH bizleri faizden korusun” benzeri laflar söylerler ve herkeste dindar olduğundan dem vurur. Peki, öyleyse bu kadar yüklü parayı kimler bankaya yatırıyor? Ticaretin bu kadar durgunlaştığı ve esnafın zor durumda olduğu bu zamanda, kimler paralarını piyasadan çekerek, sözüm ona rahat para kazanma aracı olarak banka faizine götürüp yatırıyor? Bu insanlar halkını ve memleketini düşünmüyor anladık bunu. Peki, hiç ahireti de mi düşünmüyorlar? Ayette geçtiği gibi faiz ile amel ederek, ALLAH ve Resulüne savaş açmayı göze alabiliyorlar mı?
“Ey iman edenler! Allah'tan korkun. Eğer gerçekten inanıyorsanız mevcut faiz alacaklarınızı terk edin. Böyle yapmazsanız, bunun Allah'a ve Peygamberine karşı açılmış bir savaş olduğunu bilin. Eğer tevbe ederseniz sermayeniz sizindir. Böylece haksızlık etmemiş ve haksızlığa uğramamış olursunuz.” -El Bakara Suresi: 278-279-
Unutmayalım ki, faize bulaşan kişi emeksiz ve kolay yoldan kazanç elde ettiğini zannetse de, aslında kaybetmeye ve musibetleri üzerine ve topluma çekmeye mahkûmdur.
Yazıyı şu uyarılarla bitiriyorum: “Allah, faizle elde edilen malı mahveder, zekâtı ve sadakası verilen malı ise artırır” -El Bakara Suresi: 276-
Peygamber Efendimiz (S.A.V.), “Faiz yoluyla mal çoğaltan hiç kimse, malının hayrını göremez.” -İbn Mâce, Ticâret, 58-
Selam ve dua ile…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.