Okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim okullarındaki yaklaşık 18 milyon öğrenci, 14 Haziran Cuma günü karne alarak yaz tatiline girecek.

Okulların kapanması denince akla sözde 'mezuniyet' adı altında yapılan çirkeflik ve yozlaşma projeleri geliyor. Bu çirkefliklere karşı Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, okul idarecileri, eğitim sendikaları, özellikle de aile ve velilerin duyarlı olmaları gerekir.

Geçmiş dönemlerde maalesef "mezuniyet baloları" ve "mezuniyet töreni" adı altında önce üniversitelerde sonra lise, ortaokul ve ilkokullara kadar bu yozlaşma projesi adım adım uygulanarak nesillerimiz edep, ahlak ve İslami yaşamdan uzaklaştırılmaya çalışıldı.

Mezuniyet törenlerinin nereden çıktığına, kökeninin ne olduğuna baktığımızda, bunun batı kaynaklı olduğunu görürüz. İlk kez 1912 yılında Amerika Deniz Harp Okulu'ndan mezun olan öğrencilerin keplerini havaya fırlatarak kutladığı ve o günden sonra yaygınlaştırılan 'Mezuniyet törenleri' uygulamaları ile İslam'a aykırı ortamlarda gayri ahlaki davranışlar sergileniyor.

Mezuniyet törenlerinde kız ve erkeklerin dans ettirilmeleri, alkol alınması, yarı çıplak kıyafetler ile adeta kızların sergilenmesi tam bir ahlaksızlık örneği olarak karşımıza çıkıyor.

Balo ve mezuniyet gecesi adı altında geçtiğimiz yıllarda medyaya yansıyan alkollü ve dansözlü çirkef görüntülere  duyarlı davranıp gerekli meşru tepkiyi göstermez isek bu rezil planlar yine yaşanacak gibi.

Müslüman bir ülkede maalesef okullarımızda İslami ve ahlaki bir değer bırakmayacak şekilde moda, defile, popüler kültür, egemen kültür vb. safsata ve oyunlarla gençlerimiz iyice yozlaştırılarak nefis ve şeytanlara alet ediliyorlar. Burada asıl amaç gençlerimiz farkında olmadan; onları İslam’dan, İslami değerlerden ve İslami yaşantıdan uzaklaştırmaktır.

İçki, uyuşturucu ve ahlaksızlığın tavan yaptığı bu sözde kutlamalar “mezuniyet töreni veya balosu” olarak bilinçli bir şekilde belleklere yerleştirildi. Bazı sorumsuz okul yöneticilerinin zemin hazırladığı bu rezilliklere artık dur denmelidir. Bu törenler maalesef, parlatılarak, özendirilerek ve teşvik edilerek gençlere ve çocuklarımıza aktarılıyor.

Mezuniyet baloları ahlaki birçok tehlikeyi barındırıyor. Gencecik çocuklarımız henüz 13-14 yaşlarında alkolle tanıştırılıyor. Mezun olmanın verdiği heyecanla katıldıkları sözüm ona törenlerde telafisi mümkün olmayan felaketlere sürüklenmeleri bir yana, ciddi anlamda ahlaki yozlaşma bataklığına sürükleniyorlar.

Bu rezaletlere artık son verilmelidir. Bu çirkefliğe karşı etkin bir şekilde tedbir alınmalıdır. Tüm mezuniyet faaliyetleri okul müdürlerinin bilgisi dahilinde yürütülüyor. Bu tür görüntülere müsaade eden okul yöneticileri ivedilikle cezalandırılmalıdır. Şöyle bir düşünelim! Çocuklara çirkefliği aşılayanlara, körpe çocuklar nasıl emanet edilebilir? Yozlaşma ve ahlaksızlığı misyon edinen zihniyet sahiplerinin yetiştireceği nesiller dine ve topluma faydalı olabilir mi? Bunun önüne geçilmelidir. Yoksa vay halimize!

Son olarak, karne alan çocuklarımızın karne almalarına ve okullarına önem verdiğimiz gibi; Pazartesi günü başlayacak olan Yaz Kur’an kurslarına da çocuklarımızı göndermede aynı önem ve hassasiyeti gösterelim.

 
Her sene milyonlarca çocuğun Kur'an-ı Kerim ve dini bilgiler öğrendiği "Yaz Kur'an kursları", 90 bini aşkın cami ile binlerce Kur'an kursunda başlıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, cami ve Kur'an kurslarında görev yapan personel, "Yaz Kur'an Kursları"na gelen çocuklara tecvitli Kur'an-ı Kerim eğitimi,  kısa sure ve dualarla birlikte beş vakit namazın nasıl kılındığını ile ilgili eğitim verecektir. Bizlerde nesillerimizin aziz dinimiz İslam’ı ve Kur’an’ı öğrenmeleri ve yaşamaları için üzerimize düşen vazifeyi hakkıyla ifa edelim.

Selam ve dua ile…