Kime karşı izzet kime karşı merhamet!
“Muhammed, Allah’ın elçisidir. Onunla beraber bulunanlar kâfirlere karşı çok şiddetli ve metin, kendi aralarında pek yumuşak ve gayet merhametlidirler…” -Fetih Sûresi: 29-
Ümmet olarak içinde bulunduğumuz dağınıklık, parçalanmışlık ve perişanlığa baktığımızda içimiz kan ağlıyor ve çare üretememenin acısıyla yüreğimiz dağlanıyor.
İslam coğrafyasının her tarafı kan revan ve zulüm altında inliyor. En kötüsü de Müslümanlar arasına yüzyıl önce konulan derin ayrılık ve fitneler bugün tam anlamıyla kendini gösteriyor.
Müslümanlar olarak yukarıdaki ayet ve Maide 54 benzeri ayetler ve sevgili Peygamberimiz (S.A.V)’in hadislerinde bize “pusula” mahiyetinde gösterdiği yol haritasını unutarak, farklı yollara saparak emperyalistlerin ve onların işbirlikçilerinin oyuncağını haline geldiğimizi görmüyoruz.
Bugün ümmetin haline baktığımızda birbirimize merhamet gösterip birlik olmak yerine, pusulamızı şaşırmış bir vaziyette; İslam düşmanlarına merhamet, şefkat ve hoşgörü gösteriyor, Müslümanlara karşı ise ayetlere muhalif olarak, sert ve şiddetli bir muhalefet ve düşmanlık içerisine giriyoruz.
Müslümanlar birbirlerinin en ufak bir hatasına tahammül etmezken, batılı emperyalistler, İslam düşmanı örgüt ve oluşumlar ile bir araya gelmekte hiç bir sakınca görmez oldular.
Peygamber Efendimizin Veda hutbesindeki şu emrini "Ey Müminler! Size iki emanet bırakıyorum. Onlara sıkı sarıldıkça, yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler, Allah’ın kitabı Kur’an ve Resûlʼünün Sünnet’idir." ve aynı şekilde Hucurat 10'da ALLAH'u Teâla'nın tüm müminleri kardeş ilan etmesini unutuyoruz. Yine Müslümanların birbirlerine kardeş olmaları, birbirlerini korumaları, birbirlerine destek olmaları, sadece birbirlerini dost edinmeleri ve kafirleri asla dost edinemeyecekleri ile ilgili yüzlerce ayet ve hadisi şerif varken bunların hiç birini görmeyen biz Müslümanlar, birbirimize değil de İslam düşmanlarına dost olduk.
Ülkemize ve İslam coğrafyamıza bakıyoruz da, Müslüman olduğunu belirten parti, cemaat, oluşumlar ve devlet yönetimleri, Müslümanlara karşı ALLAH’ın Kur’an’da dost olamazsınız diyerek şiddetle yasaklamasına rağmen; başta ABD, İsrail, İngiltere, Rusya ve onlarla işbirliği içerisinde olan yerli işbirlikçi hainlerle Müslümanları çökertmek ve en ağır darbeyi vurmak için savaşıyorlar.
İşte Filistin, işte Yemen, işte Mısır! Her tarafta aynı kölelik ruhu ile hareket ederek düşmanla işbirliği yaparak Müslümanlara her türlü ihanet ve katliama yardım eden ve katliamı severek ve isteyerek yapan işbirlikçi hainler ile karşı karşıyayız. Yüzyılın ihaneti olan “Yüzyılın anlaşması” yalanı ile İslam coğrafyası, Filistin ve Kudüs’te İslam’ın izi tamamen ortadan kaldırılıyor ve buna sözde bazı İslam ülkeleri canla başla destek veriyor. Mısır’da kanlı darbe olurken Sisi binlerce Müslümanı katlederken, yanında kimler vardı bir hatırlayın. Bugün ABD İran’a savaş açma niyetinde yanında kimler var bir bakalım? Bu oyun böyle devam edecek, bizler uyanmadığımız sürece…
Ülkemizde durum farklı mı? Müslüman olduklarını söyleyenler birbirlerinin en ufak bir hatasına tahammül ve hoşgörü göstermezken; Yüzyılın projesi olan ve emperyalizmin bağrımızdaki hançeri olan parti ve örgütlerle işbirliği yapmaktan çekinmiyorlar ve Müslümanlara darbe vurdukları için sevinç çığlıkları atıyorlar.
Şunu unutmayalım! İslam düşmanları hiçbir zaman bize dost olmadılar, olmayacaklar. Bizler emperyalistlerin kurduğu hain, kanlı ve lanetli planlarının figüranı ve kuklası olmak istemiyorsak gözümüzü açalım da; onların bize dost gösterdiklerinin aslında en azılı ve sinsi düşmanlarımız, bize düşman olarak lanse ettiklerinin de bizim kardeşlerimiz, hakiki dost ve yardımcılarımız olduklarını görürüz. Aziz dinimiz İslam’ın çizdiği pusulamızı şaşırmadan; kime karşı merhamet ve şefkat, kime karşı izzet kuşanmamız gerektiğini bilelim. Bizler kardeşlerimizle azami ittifaklarımızda bir araya gelerek, aramıza konulan şeytani ve suni sınır ve tefrikaları yerle bir edelim.
Wesselam…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.