Gazze’ye destek ve boykota devam!
Gazze Şeridinde 7 Ekim Aksa Tufanı’ndan sonra sivillere yönelik başlayan soykırım savaşı 471 gün sonra sağlanan ateşkes ve esir takası anlaşması ile ara verilmesine rağmen yer yer israil terör örgütü (İTÖ)’nün alçakça saldırıları oluyor.
Yaşanan esir takası sırasında İTÖ ve destekçilerini şoka uğratan HAMAS ve kahraman mücahidlerin göğsümüzü kabartan görüntü ve organizesi ile direnişin dimdik ayakta olduğunu ve şehid vermekle direnişin bitmeyeceğini ve daha da güçlendiğini dünyaya gösterdi.
Esir takası sırasında yaşanan görkemli sahneler dünya Müslümanlarına, mazlum halklara ve Gazze halkını ve davasını ilk günden beri gönülden destekleyen “dünya vicdanı”na büyük bir moral oldu. Bunun devam etmesi gerekiyor. Bunun için inşallah Gazze her zamankinden daha çok desteklenmeli ve gündemde tutulmalıdır. Nasıl olsa savaş durdu deyip ötelenmemelidir. Gazze halkı ve direnişin her zamankinden daha fazla sahip çıkılmaya ihtiyacı vardır. İnşallah yaşananlar Gazze direnişinin moral ve psikolojik üstünlüğü ele geçirdiğinin göstergesidir. Bunun kalıcı bir zafere dönüşmesi için Gazze direnişi ve halkı her şekilde desteklenmeli ve gündem edilmeye devam edilmelidir.
Öte yandan yaşananlar İTÖ’yü moralman çökertecek, birbirlerine düşmelerine ve birbirlerini suçlamalarına yol açtı, açacaktır. Bundan sonra inşallah hızla İTÖ çöküş sürecine girecek ve sonunu görecektir. Tabi bunun için öncelikle İTÖ ve destekçisi ABD ve emperyalist güçlerin her türlü ihanet ve saldırılarına karşı direniş ve dünya Müslümanları olarak teyakuzda olmalı ve hazırlıklı olmalıyız. İnşallah Şeyh Ahmed Yasin’in “2027 yılında israil diye bir varlığın olmayacağı” şeklindeki müjdesinin yakında gerçekleşeceğini göreceğiz. Zaten Gazze halkı ve direnişinin Allah’ın yardımı ile zaferi elde edeceği ve siyonist işgalcilerin mağlup olacağı konusunda hiçbir zaman şüphemiz olmadı, olmayacaktır. Yeter ki bizler üzerimize düşeni yapalım.
Esir takası konusunda dikkatimi çeken bir nokta da şudur: Serbest bırakılan siyonist bir esire karşılık 50 Müslüman esirin serbest bırakılması genelde kamuoyunda sevinçli bir haber ve olay olarak algılanıyor. Çok sayıda Müslüman özgür olacağı için olumlu ve hoş karşılanıyor. Ben bu konuda farklı düşünüyorum. Siyonist esirler yani Yahudilerin canı Müslümanlardan çok mu kıymetlidir ki, bire karşı 50 esir serbest bırakılıyor. Bu konuda tersi olması veya en azından bire bir olmalıdır.
Gazze direnişi ve halkına desteğimize devam etmemiz gerektiği gibi bir diğer önemli konu da işgalcilere ait ürünlere ve işgalci katilleri destekleyen firmaların can damarını kesmek amacıyla başlatılan “boykot” silahına sarılmaya devam etmeli ve boykotu daha da büyütmeliyiz. ‘Nasıl olsa ateşkes sağlandı’ diye bu konuda kesinlikle bir atalet içinde olmamalıyız. Boykotu bir kültür, bir hayat metodu olarak devam ettirmeliyiz. Soykırım savaşı bitse bile bu boykotu sürekli hale getirmeli ve her gün daha da yaygınlaştırmalı ve büyütmeliyiz.
Gazze’nin yeniden ayağa kalkabilmesi için maddi ve manevi destek ve yardımlar artarak devam etmeli ve en önemlisi de İslam ülkeleri ve Müslümanların askeri caydırıcı bir güç oluşturarak İTÖ’nün bir daha Gazze, Batı Şeria, Lübnan ve diğer bölgelere saldırma planı yapması engellenmelidir.
Selam ve dua ile…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.