Hoş Geldin Gözümüzün ve Gönlümüzün Nuru!
Alemlere rahmet olarak gönderilen, tek önder ve örneğimiz, iki cihan serverimiz Hz. Muhammed (S.A.V.)’in doğum yıldönümünü idrak etmenin mutluluğunu, ümmetin içinde bulunduğu dağınıklık ve sıkıntılı duruma rağmen sevinçle karşılıyoruz. Evet, bu Salı’yı Çarşamba’ya bağlayan gece (bu gece) hicri takvime göre mübarek Mevlid kandilidir. Peygamberimizin dünyayı teşrifleri olan Mevlid-i Nebevi, asırlardır Müslümanlar tarafından ‘Mevlid Kandili’ veya ‘Veladet Kandili’ olarak kutlanmaktadır.
İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen, velâdet ve nübüvveti Allah’ın insanlığa sunduğu en büyük nimet olan Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.), kameri aylardan Rebiu'l-evvel ayının 12.gecesi doğmuştur. Milâdî takvime göre ise bu, 571 yılı Nisan ayının yirmisine rastlamaktadır.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Mevlid Gecesini içine alan hafta “Mevlid-i Nebi Haftası” olarak kutlanacak. Diyanet, bu yıl Mevlid-i Nebi Haftası temasını “Peygamberimiz, İman ve İstikamet” olarak belirledi ve hafta boyunca farklı programlarla başta çocuklar ve gençler olmak üzere toplumun her kesimine Peygamberimizin örnek hayatının anlatılacağı ifade edildi.
Günümüz insanının O’nun ahlak ve sünnetine, örneklik ve rehberliğine, manevi önderliğine her zamankinden daha fazla ihtiyacı vardır. Fıtrattan uzaklaşarak adeta canavarlaşan ve dünyayı kan çanağına ve cehenneme çeviren emperyalistlerin pençesinde inleyen insanlık; adavet, nefret ve düşmanlığı, sevgi, muhabbet ve rahmete dönüştüren iki cihan rehberinin rahmet yüklü mesajına her zamankinden daha fazla muhtaçtır. Şüphe yok ki O, insanlık için bir önder, Allah'ı sevenler ve O'nun rahmetini ümit edenler için güzel bir örnektir. -Ahzab Suresi: 21-
2004 yılından beri Peygamber Sevdalıları tarafından Nisan ayında düzenlenen Mevlid-i Nebi etkinlikleri Covid-19 salgını nedeniyle verilen 3 yıllık aranın ardından bu yıl yeniden büyük bir coşku, manevi bir şölen ve sevinçle kutlanmaya devam edildi.
Alemlere rahmet olarak gönderilen -Enbiya Suresi: 107- Peygamberimizin doğumunu anarken, yalnız mevlid okumak, ilahiler söylemek ve kandil simitleri dağıtmak yeterli değildir. Bugünün önemine binaen yapmamız gereken; Peygamberimizi anlamak, anlatmak, tebliğ ettiği emirlerini yaşamak ve hayata hâkim kılmak olmalıdır. Allah’ın rızasına ulaşmak için Hz. Peygamber’e uymak ve onun ahlakıyla ahlaklanmak gerekir. “De ki: Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.” -Al-i İmran Suresi: 31-
“…Peygamber Efendimiz (s.a.s), Kur’an-ı Kerim’i bize tebliğ eden, her haliyle yaşayıp öğretendir. Peygamberimizin sünneti, Kur’an-ı Kerim’in ete kemiğe bürünmüş halidir. Kur’an ve sünnet bir bütündür, birbirinden asla ayrılamaz. Allah Resûlü (s.a.s) olmadan İslam anlaşılamaz, yaşanamaz. Allah’a itaat etmenin yolu Peygamberimize tabi olmaktan geçer. Rabbimizin sevgisine mazhar olmak ise Peygamberimize itaat etmekle mümkündür. -Al-i İmran Suresi: 31-…”
Geçtiğimiz Cum’a hutbesinde denildiği gibi Kur’an ve sünnet bir bütündür ve ayrılamaz. Ayırmak isteyenler İslam’ın anlaşılmasını istemeyen fesat ehli ve İslam düşmanlarının gönüllü köleleridirler.
Avrupa’da son zamanlarda artarak devam eden İslam düşmanlığı furyası, Kur’an’a ve Peygamber efendimize yönelik saldırılar karşısında fert olarak elimizden bir şey gelmiyorsa bile, yapmamız gereken Peygamberimizin bize emanet olarak bıraktığı Kur’an’a ve Sünnet-i Seniyyeye sarılmak, emir ve nehiylerini hayatımızda kâmil manada tatbik etmek olmalıdır. Kâinatın nuru olan Kur’an ve Peygamber efendimizi kâmil manada anlamadığımız ve özümsemediğimiz müddetçe kurtuluşa eremeyiz ve insanlık zulüm altında kıvranmaya devam edecektir.
Bu geceyi fırsat bilerek; O'na ümmet olmanın şuuruna erebilmek için, bu gecenin manevi zenginliğinden istifade etmeye çalışalım. Gözümüzün ve gönlümüzün nuru Mevlid-i Nebi’nin sevinci ve bereketi ile O’nu örnek alarak, bayram misali çocuklarımızdan ve ailemizden başlayarak yetim, fakir, kimsesiz ve muhtaçları bayramlarda olduğu gibi hediyelerle sevindirelim.
Yazımızı Ahzab 56 ayetiyle sonlandıralım: “Gerçekten Allah ve Melekleri Peygambere salât ederler. Ey iman edenler! Siz de ona teslimiyetle salât ve selâm edin.” Allahume Salli A'la Seyyidina Muhammed ve a'la âli Muhammed…
Selam ve dua ile…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.