MHRS Zulmü…
Gerçekten MHRS sistemi ancak zulüm ile tanımlanabilir.
Doktor ve sağlık personelinin böyle bir derdi yok gibi. Sorunlarımıza çözüm bulsunlar diye vekâlet verdiğimiz çoğu vekilin ise öyle bir dertleri hiç yok. Sağlıkla ilgili tüm istekleri özel karşılandığı ve ‘Halkın sorunları’ gibi bir dertleri olmadığından sesimizi duyan yok.
Vatandaş ciddi hastalıkları için randevu alamazken, vekiller! Meclisin özel bütçesinden Amerika dâhil istediği özel hastane ve doktorlara gidebilmektedir. Haliyle çekmedikleri dertlerimize çare de aramıyorlar.
Evet, iyi niyetle ve kolaylık sağlansın diye yapıldığından şüphemiz yok. Ama neticede eziyet ve zulme dönüşmüş bu sistemin, mutlaka düzeltilmesi lazım. Aylardır arıyorum, takip ediyorum, ‘talep’ ediyorum ama randevu alamıyorum. Gece 12’den sonra olabilir umuduyla defalarca denedim, yok. Saat 16’dan sonra dediler, baktım, yok. 182’yi aradım, yok. Kapısının önü boş olan doktorlardan rica ettim, “randevusuz bakamayız!” dediler.
Ne olacak bu vatandaşın hali? İdareciler, sağlıkçılar, siyasetçiler, işini uyduranlar?
35 yıl kadar önceydi, sabah erkenden 2. Sıraya girmiştim. Görevli bana 12. Sırayı verdiğinde, “Arkadaş! Diyelim ki 1’i kendine aldın, 2’yi komşuna ayırdın. 3’ü işyeri arkadaşına ayırdın. 4’ü diyelim ki benden önceki aldı. Arkadaş 5-6 nerede?” diye çıkışmıştım. Israrım üzerine bana 5 numarayı vermişti. Şimdi bunu da yapamıyoruz. Bir yerlerde ciddi bir tıkanıklık var ama çözen yok.
Gazetecilerin sorunu sordukları sağlık Bakanı, “Hekim ve çalışan arkadaşlarımızın mutluluğu ile sorunların daha kolay çözüleceğine emin olun” cevabını vermiş.
Siz bunu bir çözüm görebilirsiniz ama bence sorun tam da burada başlıyor.
Öncelikle devletin hazinesini tüm vatandaşların ortak sermayesi gördüğümü ve adil paylaşılmasından yana olduğumu belirteyim. Devlet tüm vatandaşların sağlık, güvenlik, huzur ve nafakasından sorumludur. Çalışanlarına hak ettikleri değeri ve ücreti mutlaka vermelidir. Ama rüşvetle iş olmamalı. İnsani ve mesleki olarak herkes görevini layıkıyla yapmalı. Hele hele sağlık hizmeti parasal çıkara göre aksatılarak pazarlık konusu edilmemelidir.
Yine kapı önleri boş olduğu halde “randevusuz bakamayız” ifadesi üzerine, doktorla konuştuktan sonra başhekim yardımcısıyla görüşmüştüm. Tabi şahısları değil hep sorunun nedenini, çözümü ve idareyi konuşurum. Başkanın, hastanelerde mesaiden sonra da her branşta çalışmanın olacağını söylediğini hatırlatmıştım. Başhekim yardımcısı da “Ben de doktorum, elbette arkadaşlarımın iyiliğini isterim. Normal kapasiteyle çalışmaları halinde mesaiye getireceğimizi söylüyoruz ama…” demişti.
Geçen sene randevu alanlardan 3’te birinin randevusuna gelmediği açıklanmıştı. Birkaç defa öğleden sonra farklı hastanelerde doktor kapılarındaki ve koridorlardaki boşluğu çekmiştim. Ama hasta olmamasına rağmen, “randevusuz bakamayız” mazereti vardı.
Evet Devlet başkanı, Sağlık Bakanı, Hükümet, bütün siyasetçilerden şikayetçi olalım. Ama iyi idare edemeyen yöneticileri, görevini layıkıyla yapmayan doktor ve memurları, adam kayıran görevlileri, başkasının önüne geçerek hak ihlali yapan vatandaşları da uyaralım ve eleştirelim. Biraz da iğneyi kendi hatalarımıza da batıralım. Kamuda şahit olduğumuz mesai ve terfi için yapılan suiistimallerin mutlaka terke dilmesi gerekir.
Ey Sağlık Bakanı ve Hükümet! Sağlık çalışanlarına, tüm çalışanlara ve tüm vatandaşlara emeklerinin karşılığını ve insanca yaşayabilecekleri bir ücreti mutlaka ver. Ama adaletle davran. Sağlık gibi insani bir görevi parasal değere çevirme ve suiistimal edilmesine izin verme. Para ve makam aşkı uyuşturucu gibi bağımlılık yapıyor. Alıştıkça daha çok istiyor, vermeyince de aleyhinize dönüyor. Bunu sizden ayrılan politikacı arkadaşlarınızdan tecrübe edinmiş olmanız gerekir.
Ey Hükümet ve Sağlık Bakanı! MHRS eziyeti milleti perişan etti. Jİ BO XWEDÊ BÎNİN QEYSA BERÊ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.