Materyalist bakış açısı insanın ruhu ve maneviyatı ile ilgili değildir. Materyalizm insanı; çamur, beden ve madde olarak görür.

            Günümüzün Kapitalist süreci içinde yoğrulan İnsan kendi konumuna bakma ihtiyacı hissetmiyor. Çünkü İnsan en zayıf noktasından yakalanmıştır.

            İnsanı haz alma mekanizması haline getiren Materyalizm, Kapitalist araçlarla onu yönlendirmektedir. Kadına “Sen özgürsün, dilediğini yapmakta serbestsin!” şeytani fısıltısıyla, kadını cinsel obje haline getirmiştir.

            Kapitalizm, kadının soyunmasına ve çıplaklaşmasına yol açmıştır. Kadını, (kendini beğendirme zaafından faydalanarak) tabiri caizse istediği şekilde sömürmeye yol açmıştır

Kadını madde haline getiren Materyalizm kadını ruhtan arındırılmış bir obje haline dönüştürmüştür. Kadın amaç yerine araç haline dönüşmüştür.

            Kapitalizm; kadını, pazarlamak istediği malzemelerin yanında bir nesne olarak görmektedir. Kadın; bir arabanın satışında, bir evin reklamında, bir masanın tanıtımında satışı artırmaya yarayan bir obje olarak sömürülmektedir.

            Günümüzün kadın tecavüzlerinin, öldürmelerinin ve vahşi cinayetlerinin esas sorumlusu kadını metaya, cinsel objeye dönüştüren zihniyettir.

            İslam öncesi cahiliye ürünü zihniyetin benzerini bugün yaşamaktayız. Her türlü reklam için vücudunun teşhir edilmesinde bir beis görmeyen zihniyet kadını ruhundan ve özneliğinden uzaklaştırmıştır.

            İslam kadını özne olarak, hayatın merkezinde ruhu ile fikri ile yer alması gereken mücevher kıymetinde bir değer olarak görmüştür. O yüzden bugünün gerici ve maddeci zihniyetlerine karşı çıkmıştır.

            Kadını bedeni ile değil fikri ile ön plana çıkaran İslam gerçek değeri kadına vermiştir. Kadını bir anne olarak toplumun inşasında rol oynayan bir özne olarak adlandırmıştır.

            Toplumun yetişmesi ve terbiyesi adına merkezde yer alan ana faktör olan kadının ruhuna ve zihnine seslenmiştir. Düşünün ki erkek için sure adlandırılmaz iken kadın için Nisa suresi Kuran’da adlandırılmıştır.

            Toplumda kadın aktif rol oynarken; barışta Hz İsa’nın temelinde Hz. Meryem gibi anne olmuş, Hz Muhammed’in davasına ortak olan Hz. Hatice gibi eş olmuş; savaşta Hz Ayşe gibi Hz Muhammed’e destek ve yaren, kınalı kuzu yetiştiren Nene Hatun gibi anne olmuştur.

            İslam Kadını bedeni ile değil ruhu ile ön plana çıkarmış. Kadının bedenini özgür ruhunu tutsak yapan Materyalizm değil; ruhunu özgürleştiren aynı zamanda bedenini de koruyan İslam, mutluluk ve huzur vermiştir Kadına.